Evyapport’ ta atılan işçiler geri alınsın, işten atmalar yasaklansın

Erkan’ın açıklamasında Türkiye imalat sanayinin yüzde 13’ünü oluşturan Kocaeli’nin 35 özel limanıyla lojistik merkezine dönüştüğünü ifade ederek; “Bu limanların hiçbiri kamuya ait olmayıp, kamuya ait tek liman olan Derince Limanı’da 2015 yılında 39 yılında Safiport’a devredilmiştir. 2003 yılında Körfez’de faaliyete başlayan Evyapport, bugünlerde de kapasite artırımı ile gündemde. Bu liman yıllar içerisinde Kirazlıyalı sahilini deyim yerindeyse yuttu. Liman büyüdükçe büyüdü, Evyapport patronu zenginleştikçe zenginleşti. Bu büyümede esas pay sahibi olan işçilerse açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının fersah fersah gerisinde ücretleriyle, günde 12 saati bulan çalışma süreleri ile küçüldükçe küçüldü. Yetmedi, Evyapport patronu Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala 10 işçiyi tazminatsız bir şekilde işten attı. Üstelik bu işçiler İş Yasası’nın 25/II maddesi ile tazminatsız işten atıldıkları için işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyorlar.” ifadelerine yer verildi.

Temel tüketim ürünlerinden temel hizmetlere zamların ardı arda geldiğini belirten Erkan, “Borcu borçla kapatmak, ay sonunu getirebilmek için fazla mesailerle çalışmak, ek iş yapmak işçilerin kaderi olmamalı. Türkiye’de çalışanların % 15’i haftada 60 veya daha fazla saat çalışıyor. Bu da haftada bir gün izin yapıldığında günde en az 10 saat çalışılması anlamına geliyor. Patronlar daha çok kar elde etmek adına işçileri daha uzun süreli ve daha yoğun bir tempo ile çalıştırıyor. Sömürü artıkça artıyor.” dedi.

İl Başkanı Arzu Erkan taleplerini sıralayarak “Ücretlerde hiçbir kesinti yapılmaksızın günlük çalışma süresi 7 saate düşürülmelidir. Haftada 5 gün çalışma, 2 gün kesintisiz dinlenme her emekçinin hakkıdır. İşten atmalar yasaklanmalıdır. Evyapport limanında işten atılan 10 işçi işe geri alınmalıdır. Evyapport’ta işten atılan işçilerden biri “bu limanda sendika yok, işçinin muhatabı yok, işçileri koruyan hiçbir şey yok” diyor. 2016 yılında Liman-iş Sendikası’na üye olan 22 işçi işten atılmıştı. İşçiler anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olmuş, patron ise açıkça yasaları çiğneyerek hukuksuz bir şekilde işçileri ekmeğinden etmişti. Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmalıdır.” dedi.

Limandaki başlıca sorunlardan birinin çalışma süreleri olduğunu belirten Erkan, “Limanlarda denkleştirme usulü çalışma uygulanmakta işçilerden tüm yaşamını işyerinin ihtiyaçlarına göre düzenlemesi beklenmektedir. Adeta iş var gel, iş bitti evine git düzeni uygulanmaktadır. Günlük 12 saati bulan çalışma olağan hale getirilmiştir.3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelen AKP’nin ilk icraatı İş Kanunu’nu değiştirmek olmuştur. AKP eliyle yapılan değişiklikle taşeron çalışma, belirli süreli sözleşme ile çalışma, çağrı üzerine çalışma, evden çalışma, telafi çalışması, denkleştirme usulü çalışma, ödünç işçilik, kiralık işçilik gibi işçilerin iş güvencesini ortadan kaldıran, esnek çalışmanın ve sınırsız sömürünün önünü açan tüm düzenlemeler çalışma yaşamına girmiştir. Bu yasa ile işçiler kaybetmiş, patronlar kazanmış ve AKP has bir patron partisi olduğunu ortaya koymuştur. Tüm esnek çalıştırma biçimlerine son verilmelidir” dedi.

İşten atmaların sadece Evyapport ile sınırlı olmadığını belirten Erkan, “Yılbaşından bu yana Çelik Halat’tan neredeyse her hafta 2 işçi işten atılıyor. Modern Ambalaj’da işçilerin kendi aralarında geçen sohbetlerde sendika lafının geçmesi üzerine 8 işçi işten atılıyor. Emek ve Özgürlük ittifakının bir parçası olan Emek Partisi, insanca çalışma koşulları ve insan onuruna yaraşır bir ücret için emekçileri birlikte mücadele etmeye çağırıyor. Tüm işçileri atılan işçilerle dayanışmaya çağırıyor, bize insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarını reva göre bu sermaye iktidarına hesap sormak için 1 Mayıs’ta alanlara, 14 Mayıs’ta sandığa giderek Yeşil ve Sol Parti’ye oy vermeye çağırıyoruz.” dedi.