“Körfez halkı müteahhitlerin insafına terk edilemez”

Konuya ilişkin Emek Partisi Körfez İlçe Başkanı Adem Korkmaz imzalı yapılan açıklamada, ‘Körfez halkı müteahhitlerin insafına terk edilemez’ ifadelerine yer verildi. Korkmaz açıklamasında şunlara değindi: Kahramanmaraş depreminin vurduğu 10 ilde on binlerce yurttaşımız hayatını kaybetmişken, yüz binlerce yaralımız duruyorken Körfez Belediyesi meclis üyeleri, deprem bölgesi olan ilçemizde bina kat sayısı arttırma maddesini görüşüyor.  Körfez Belediye Meclisi CHP’li üyelerin şerh koyduğu maddeye evet diyen AKP, MHP ve İYİ parti meclis üyelerinin oy çokluğu ile karar meclisten geçiyor. Körfez Ticaret Odası meclis üyesi ve aynı zamanda AKP’li belediye meclis üyesi olan Ayşe Hacet Aşar “asma kat kötü oluyor” diyerek kat arttırma maddesini hararetle savunuyor. Peki, Ayşe Hacet Aşar kimdir? Körfez’de müteahhitlerin sözcüsü, onların sorunlarını gündeme getiren, çözen birisidir.

MTM Yapı denetim firması olan Aşar’ ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden 27 Nisan 2022 tarihinde Resmi Gazete’de şirketi 1 yıl süreyle yeni iş almaktan men edildiğini biliyoruz. Neden mi men ediliyor? Yapı Denetim yaptığı binada usulsüzlüğü sümen altı yaptığı,  Bakanlığın Yapı Denetim Mevzuatına uymadığı içindir.  Kamusal ve ücretsiz bir hizmet olması gereken “yapı denetim”, mevcut siyasi iktidar, yerel yönetimler eliyle kâr dışında derdi olmayan, usulsüzlükler yapan firmaların insafına terk edilmekteyiz. Bu anlayış ve yönetimden halka zerrece fayda sağlanamaz. 99 depreminde Kocaeli Körfez yıkılırken Tavşancıl’ da can ve mal kaybı olmamasının, Hatay yıkılırken ilçesi Erzin’de kimsenin burnu kanamamasının nedenlerine iyi bakmamız gerekiyor. Tavşancıl’ da mucize olduğu için değil, yapı imar planı 3 katlı olduğu ve bu yasal düzenleme uygulandığı için,  bilim insanlarının uyarıları ve önerileri dikkate alındığı için can ve mal kaybı olmamıştır.

“Körfez belediye başkanına soruyoruz”

Çok değil 2021 yılında 99 depreminden kalan ve ağır hasarlı binaların yıkımı sonrası AKP’li Belediye Başkanı Şener Söğüt şu açıklamayı yapıyor:  “İlçemizde de çok ciddi ağır kayıplarımız oldu. Tabiî ki sağlıklı binalarda yaşamak can ve mal güvenliği açısından önemli. Deprem öldürmez ama sağlıksız yapılar öldürür” diyordu. Ne oldu şimdi? Ne değişti de böyle bir karar alıyorsunuz? “Körfezi birlikte yöneteceğiz” demiştiniz.  Kahramanmaraş depreminin henüz yaralarını sarmamışken böyle bir yasal değişiklik için Körfez halkına sordunuz mu?  Kat arttırmak sağlıklı bina anlamına mı geliyor sayın Söğüt? İlçe olarak Kuzey Anadolu fay hattından çıktık da biz mi bilmiyoruz? Alınan bu karar Kocaeli Büyükşehir meclisinde görüşüldükten sonra karara bağlanacaktır. Büyükşehir meclis üyelerine sesleniyoruz. “Bu karardan vazgeçin ve bu suça ortak olmayın” diyoruz.

İlçemiz Kuzey Anadolu fay hattı üzerindedir. Bilim insanlarının Büyük İstanbul Depremi olasılıklarının yüzde 80’ni bulduğunu söylediği bir dönemde yerel yönetimlerin depreme karşı önlem ve depreme hazırlık yapması gerekirken, depremin yıkıcılığı ve tahribatını arttıracak kararlar almasının bizce izahı, kapitalizmin olmazsa olmaz kâr mantığından başka bir şey olamaz. AKP’li, MHP’li, ‘muhalefet’ gözüken İYİ Parti’li meclis üyeleri kol kola girerek şimdiden Körfez halkını enkaz altında bırakmıştır. Meclis üyeleri yurttaşlardan yana değil, rantçılardan yana tavır almışlardır. 1999 depreminden, bugün yaşadığımız ve 10 ili vuran depremden dersler çıkarmak varken, Körfez halkı müteahhitlerin, yapı denetimcilerin, bu işten kâr sağlayan kişi ve kurumların insafına bırakılıyor.

Körfezli işçi ve emekçileri insan yaşamını hiçe sayan, yüzbinlerin yaşam hakkını kâr uğruna peşkeş çeken bu siyasi anlayıştan, bize güvenli yaşam alanları sağlamayan kendi sorumluluklarını “kader” diye gizlemeye çalışan tek adam tek parti iktidarından kurtulmaya ve örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. Kahramanmaraş depremi bir kez daha gösterdi ki bizi ancak biz kurtarırız. Zaman kaybetmeden gelin kendimizi, ailemizi, komşumuzu, dostlarımızı kurtarmak için mahallemizde depreme hazırlık komiteleri kuralım.  Bu siyasi anlayışlara kalırsa hepimiz enkaz altında kalacağız. Enkaz altında kalmamak için haydi birlikte mücadeleye”