Siyaset

Nazlıgül’den iktidara eleştiri

Demokrat Parti Kocaeli İl Başkanı Nazlıgül, “Barış Pınarı Harekatı’nı destekledik, destekliyoruz. Ancak ABD ile yapılan mutabakattan endişeliyiz” dedi

Demokrat Parti İl Başkanı Mustafa Nazlıgül il binasında kent ve ülke gündemine yönelik basın toplantısı yaptı. Toplantıya DP Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Atilla Hatipoğlu, Kartepe İlçe Başkanı Ahmet Cengiz, DP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Seniha Kanat, İzmit İlçe Başkanı İsmail Yazgan, İlçe Teşkilat Başkanı Seher Keskin ve partililer katıldı.

 “Birkaç madde endişe verici”   

Barış Pınarı Harekatı’nda ABD ile yapılan mutabakatın endişe verici olduğunu belirten Nazlıgül; “Öncelikle Demokrat Parti olarak Barış Pınarı Harekatı’nı operasyondan önce ve sonrası her zaman destekledik. Amerika ile yapılan mutabakata baktığımızda; kazanımlarla beraber, birkaç maddenin endişe verebileceğini gördük. Kobani’deki duruma gelince; burada askeri faaliyette bulunmama garantisi verildi mi?  Muallakta kalmış. Diğer önemli husus, ABD’nin  terör örgütüne  yaptığı  yardımların  mutabakatta mevzu  bahis  edilmemiş  olması. Ülkemizde ‘ABD’ye teröre yardım ediyorsunuz’  diye bağıranlar mutabakat metnine, teröre  yardımı  kesiyorsunuz  diye madde  ekletememiş, paraf  altına  aldıramamışlardır” diyerek mutabakattaki belirsizlikleri eleştirdi.

Nazlıgül’den iktidara eleştiri

“Harekat, iki unsuru tecrübe ettirdi”

İktidarın dış politikasını eleştiren Nazlıgül; “Barış Pınarı Harekatı bize  iki unsuru tecrübe  ettirmiştir. Birincisi; dostumuzu, bilmediğimiz  dost görünen  düşmanlarımızı  bize  göstermiştir. İkincisi  ve  çok  önemli  olan Avrupa  ve  dünyada  kendimizi anlatma problemi. Yaptığımız bu harekatın bir savaş olmadığını, amacımızın kimsenin  toprağını  işgal  etmek  olmadığını, sivillere  kesinlikle  müdahale  edilmediğini, daha  öncede  gittiğimiz  yerlere  huzur  götürdüğümüzü  kesinlikle  anlatamadık. İktidarın yanlış veya hiç  olmayan  dış  politikasının semeresidir  bu  anlaşılmazlık” dedi.

Nazlıgül’den iktidara eleştiri

“Tek derdimizin terör olduğunu anlatamadık”

Halkı siyasete davet etmektense, harekattan sonra neler yapılması gerektiğini belirlemenin daha da gerekli ve önemli olduğunu belirten Nazlıgül, “Ülkemizin  milli  güvenliği  açısından, güney  sınırımızın ve  halkımızın  güvenliği  açısından  sadece  terör  örgütünün  hedef  alındığı  bu  harekatın  bizim  için  kaçınılmaz  olduğunu, tek  derdimizin  terör  olduğunu  anlatamadık. Bunun için güçlü bir lobi  şart.  Dünyadaki bu  lobi  çalışmalarında   iktidar  yerine  muhalefet  çok  daha  etken  bir  rol  oynayabilir. Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan  sosyal  medyadan  herkesi  AKP  saflarında  siyaset  yapmaya  davet  edeceğine, bu  harekat  sonrası  ülkemiz  için  tek  vücut  olmuş  muhalefetten  Avrupa  ve  dünyada  bu  harekat  için  lobi  yapmalarını  istese  çok  daha  etkili  olurdu. Bu  gibi  durumlarda  iktidar  yerine  muhalefetin  yaptığı  lobi  ülke  adına  daha  menfaatlidir” diyerek iktidara yönelik eleştirilerde bulundu.

 “Gıda firmalarına ağır ceza gelmeli”

Sağlıksız ürün satışı yapan gıda firmalarına ağır ceza verilmeli diyen Nazlıgül; “İlimiz sınırlarında bulunan bir sucuk fabrikası müslüman  mahallesinde  salyangoz  satmaya benziyor bu. Ceza alıyor, cezası bitince bu tip firmalar tekrar aynı şeyleri yapıyor. Bu firmaların ismini belirtip deşifre etmek gerek.  ürettiği ürünlerde ikinci  defa  domuz  etine  rastlandı. Hiçbir vicdana sığmayan  cesareti  bu  firmalar  nereden  buluyor.  Cezalar neden caydırıcı değil. Kendi şahsi aracında sigara içene ceza veriliyor, milleti zehirleyenlere doğru düzgün ceza verilmiyor” dedi.

“Eleştiriyi de teşekkürü de unutmayız”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne altyapı çalışmalarından ötürü teşekkür eden Nazlıgül, “İzmit’te Tüysüzler ve Gültepe gibi bazı noktalarda altyapı çalışmaları devam ediyor. Kepçelerle aralıksız yapılan bu çalışmalar takdire şayan. Eleştiriyi de unutmayız, teşekkürü de. Çalışmalarda emeği geçen belediyelerimize çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“Belediye gerekeni yapmıştır”

Tavşantepe Muhtarı İbrahim Efe’nin işten çıkarılmasına yönelik açıklama da yapan Mustafa Nazlıgül; “Hiçbir belediye, çalışan insanı işten çıkarmaz ve çıkarmamalı. Ben İzmit Belediyesi gerekeni yapmış diye düşünüyorum. Belediye çalışanlarının muhtar adayı olarak gösterilmesi yanlış. Sadece bankamatiğe gidip maaşını alıp çıkan, kart basmayan personel çalışmış mı oluyor? AKP’den bu duruma özeleştiri beklerdim. Çalışan insana sahip çıkılmalı, çalışmayan insana da hiç kimse yer vermez. Belediye Başkanı yapması gerekeni yapmıştır diye düşünüyorum. Çalışmayan personeli çalıştırmak olmaz. Burada durumları şahsileştirmek yerine, çalışma olmuş mu olmamış mı, doğru mu yanlış mı buna bakılmalı diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Nazlıgül’den iktidara eleştiri

Yazgan, trafik sorununa değindi

Nazlıgül’ün ardından söz alan Demokrat Parti İzmit İlçe Başkanı İsmail Yazgan, trafikte ve toplu taşıma araçlarında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. “D-100 karayolunun sorunlarına neden çözüm gelmiyor?” diyerek yetkililere seslenen Yazgan, “D-100 karayolu sabah saat 07.00 ve akşam 22.00 arası ağır araçların geçişine yasaktır. Ancak bu kurala uyulmadığını ve buna yönelik önlemler alınması gerektiğini dile getirmiştik, yine söylüyoruz. Şu ana kadar bu konuda bir gelişme olmadı. Bu konunun çözümü EDS sistemleri ile çok rahat sağlanabilir” dedi.

“Sürücüler sıkıntı yaşıyor”

Yazgan, “Sürücülerimiz çileli bir trafikte, zor şartlarda çalışıyorlar. Kullandıkları araçlar büyük ve daracık şehir içi trafiğinde sıkıntılar yaşanıyor. Buna bir de anlayışsız sivil araç sürücülerinin davranışları eklenince sıkıntıları katlanarak artıyor. Bu esnada yolcuların da sorularına cevap vermek durumundalar. Yolcular ve sürücüler arasında çoğu zaman nezaket kurallarını aşan konuşmalara tanık olunuyor. Maalesef sürücülerimiz bu çeşit gergin durumları yönetemiyor. Trafik kuralları ile ilgili uyarıları ‘UKOME’ye şikayet edin’ diyerek geçiştiriyorlar. Araçları aşırı süratli ve hor kullandıkları da gelen şikayetler arasında. Bu konuda ne yapılabilir?” diyerek trafikteki sorunları tekrar dile getirdi.

“Sorunları bire bir dinlenilmeli”

“Zaman zaman toplu taşıma araçlarına binerek sürücülerin ve yolcuların sorunlarını birebir yakından dinlemek gerekli” diyen İlçe Başkanı Yazgan, “Öncelikle belediyeler kendi iç denetim mekanizmalarını çalıştırılmalı. Yöneticiler tahsisli araçlarından inip zaman zaman da olsa toplu taşıma araçlarını kullanmalı. Ve sürücülerin dertlerini dinlemeliler. Basının önünde gösteri mahiyetli değil, gerçekten ne dediklerine ve neler yaşadıklarına kulak vermeliler. Sürücülerden halkın bekledikleri ve sürücülerin görev tanımları kamuoyuyla paylaşılmalı. Yolculuk sırasında sürücünün dikkatini dağıtmamak esastır. Bu çok eskiden beri geçerli bir kural. Dolayısıyla yolcuların bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak araç içi TV yayınları daha açıklayıcı ve eğitici olmalı. Trafik kurallarını ihlal hiç kimse için bir ayrıcalık değildir. Kasıtlı olarak bu tarz araç kullanmanın önüne geçilmelidir. Kullandıkları araçlar bu milletin ortak malıdır. Belediyelerin iç denetim mekanizmaları bu konuyu can yakmadan, medeni ve hukuki yollardan halletmelidir” diye konuştu.

“Bayan sürücüler de olmalı”

Yazgan, belediye araçlarında bayan sürücüde olmalı diyerek, “Bu konuda en etkili çözüm bayan sürücülerin işe alınmasıdır. Zamanla boşalan kadrolar için olumlu ayrımcılık yapılarak bayan sürücüler işe alınmalıdır. Hanımefendilerimizin trafiğe yeni bir nefes ve anlayış getireceğine inanıyoruz. Bayan sürücülerin ilk aşamada dörtte bir oranında işe alınmasına çok önem veriyoruz. Aynı şekilde belediyedeki diğer iş kollarında da çalışan hanımların sayısı arttırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Kesici aletlerle binenler var”

Halk otobüslerinde güvenlik zaafiyeti olduğuna dikkat çeken Yazgan, “Bir diğer husus halk otobüslerinde yaşananlar. Kocaeli UKOME’nin internet sitesinde gördüğümüz kadarıyla halk otobüslerinden kesici aletler ve sopalar ele geçirilmiş. Halk otobüsü sürücülerini bunları taşımaya iten sebepler nelerdir? Neden bu insanlar bu kadar sıkıntılı? Bu meslek grubunun da çok problemleri olduğunu, kendileri ile yaptığımız görüşmelerden biliyoruz. Artık yerel yönetimler hamaset değil çözüm üretmeliler. Toplu taşıma araçlarını, işçi ve öğrenci servislerini vergi ve ceza geliri kaynağı olarak görmeyi bıraksınlar.  Vermeden almak olmaz. Halk otobüslerinin sorunlarının çözümü demek yolcuların, halkın sorunlarının çözümü demektir. Artık huzur istiyoruz hayatımızın her anında. Sıkıntılı olmaktan, sıkıntılı yaşamaktan yorulduk” dedi.

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu