“Dalga dalga ilçelere yayılmamızdan korkuyorlar”

2020 Faaliyet Raporu’nun görüşüldüğü İzmit Belediyesi Nisan ayı meclis toplantısında çıkan tartışmalar sonrası, İzmit Belediyesi üst kadrosu basın açıklaması yaparak kamuoyunu aydınlattı. Sarıca, “ İzmit Belediyesi’nin dalga dalga diğer ilçelere yayılmasından korkuyorlar” dedi. İzmit Belediyesi Nisan ayı Meclis Toplantısında, 2020 Faaliyet Raporu görüşüldü. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in sunumunu yaptığı 2020 Faaliyet Raporu sonrası AK Partili Meclis üyeleri algı operasyonu ile meclisin gündemini değiştirmeye çalıştı. Konuya açıklık getirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla İzmit Belediye Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Ünal Özmural, İzmit Belediyesi Koordinatörü ve Meclis Üyesi Yaşar Kardaş, SARBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Meclis Üyesi Çetin Sarıca ile Meclis Üyesi Arsal Arısal basın açıklaması yaptı.

‘’ONLARIN İSMİ AK, BİZİM ALNIMIZ AK’’

Şeffaf belediyecilik anlayışıyla hareket eden İzmit Belediyesi’ne çamur atmaya çalışanların elleri boş döneceğini belirten SARBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Meclis Üyesi Çetin Sarıca; ‘’Geçen meclis toplantımızda sizlerin de bildiği üzere İzmit’imiz hakkında birçok konuyu tartıştık. AKP meclis üyesi arkadaşlar yönetimimize haksızca, vicdansızca, adil olmayan bir şekilde bir takım iddialarda bulundu. Biz de bununla alakalı sizleri, kamuoyumuzu, şeffaf bilgi edinme hakkını hak ettiklerinden sebep açıklama gereği duyduk. Sizlere bilgi aktarmak isteriz. Orada sürekli şöyle bir konunun üzerine duruyorlar; doğrudan teminle limit aşıldığı ve aşılan limitle farklı işlerin döndüğü imalarında bulunuluyor ama öncelikle arkadaşlara bir şey söylemek isteriz; onların attığı çamur bize yapışmaz. Onların ismi ak, bizim alnımız ak. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şeyimiz yok.

‘’GEÇMİŞLERİNE BAKSINLAR’’

Tablolara baktığımızda, konu çok net. Pandemi ilan edilmesi ile birlikte, İzmit halkının konforunu sağlayacak konuları hızlı şekilde belediyenin çözmesi için maske, dezenfektan gibi temel ihtiyaçları sağladık. İzmit’te hastanelerde sağlık çalışanlarının maskesi yokken, hastanelere bu hizmet anlayışıyla maske verdik. Biri biterken diğerine gittik. Sağlık çalışanlarının maske bulamadığı zaman biz süreçten kendimizi sorumlu hissettik. Elimizi taşın altına koyduk ve kamunun tüm hastanelerine ulaşmaya çalıştık. Ufak tefek oynamaların olması çok doğal, böyle bir felaketin ortasında yüzde 2 doğrudan temin bütçemizde sarkma olmuş. Son on yıla bir bakalım. Bir insan geçmişe dönmeden bunu sorar mı? 2008-2018 yılına bakıyoruz. Doğrudan temin sonuçlarını, limitlerini 966 milyon lira personel bütçesi hariç bir bütçe oluşmuş. Doğrudan temin bütçesi nasıl hesaplanır? Şöyle hesaplanır; Toplam belediye bütçesinden personel harcamalarını çıkartırsınız geriye kalan kısmın yüzde 10’u kadar kullanabilirsiniz. Son 10 yılda 966 milyon ki bu; 2-3 milyar TL bugünkü parayla. 96 milyon kullanmaları gereken limiti 167 milyon kullanmışlar, her yıl bütçe oranı yüzde 10’larda olması gereken rakamlar yüzde 40, yüzde 32, yüzde 22, yüzde 15, yüzde 13, yüzde 16’ya ilerlemiş, kendi belediyelerinde de limitler kat ve kat aşılmış, bakın Kandıra ve Gölcük Belediyelerine; bizde ise yüzde 12,5.

“BAŞIMIZIN ÖNE EĞİLECEĞİ BİR DURUM YOK’’

Bizim yüzde 10’daki yüzde 2 doğrudan temin bütçesini aşmakla alakalı veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok. Başımızın öne eğileceği bir durum yok. Bütün hesaplarımız ortada. Akp kendi belediyelerinde doğrudan temin kullanma limitini yüzde 40 aşmış. Bu aslında ne demek? Yani sizin 3 milyon 900 bin lira olması gereken; kullanmanız gereken parayı, 9 milyon kullanmışsınız. Matematiği doğru hesapladığımızda; yüzde 300 bütçeyi aşmışsın. Bugün geldiğimizde; doğrudan temin limitini biz yüzde 2 aştık, bunun hesabını soruyorsunuz. Bunu adilane bulmadığımız için kamuoyuyla paylaşmak istedik. Son on yılın; 2009-2018 dâhil olacak şekilde tüm hesapları çıkardık.

‘’PERSONELİN MAAŞINI ÖDEMEYELİM Mİ?’’

Sonra durdular durdular, takıldılar Özel Kalem Bütçesi’ne. İzmit Belediyesi’nin özel kalem bütçesi 2 milyon 192 bin lira bir bedel. Belediyeciliği bilmedikleri için arkadaşlar onlara bir anlatalım, özel kalem ne iş yapar? Özel kalem bütçesinde belediye başkan yardımcılarının, personellerin SGK ödemeleri ve diğer ödemeler buradan yapılıyor. Resmi bir bordrolama sistemi de buradan yapılır. Başkan yardımcıları ve hatta başkanın da. Burada özel kalem bütçesine bakıyoruz 2 milyon 192 bin liraya; 165 bin lirası mal alımı. Nüfus anlamında kıyasladığımızda İzmit’teki diğer ilçelere baktığımızda ki bizden nüfus anlamında çok daha küçükler. Misal Çayırova bölgesinde 3 buçuk milyon özel kalem bütçesi var. Gebze Belediyesi 5 milyonun üzerinde. Bizim ise 165 bin lira mal alımı olmuş, kırtasiye mal alımı oldu. Gerisi de personellerin maaşları ve SGK ödemeleri. Kendileri mal ve hizmet alımında özle kalem bütçesinden milyonlar harcarken, bizim özel kalem bütçesinin hepsi personel maaşı olduğu halde bunu sanki mal ve hizmet alımı gibi göstermek tam bir vicdansızlıktır ?

‘’SÖYLEYECEK SÖZ BULAMAYINCA ALGI YAPIYORLAR’’

Bakın biz 700 ayrı esnaf ile çalışmışız, bu ne demek? Rekabet koşulları daha ön plana alınmış. Bu nedir, esnaf sayısı arttıkça rekabet artar, maliyet aşağı düşer. Onlar 300 firma ile dahi anlaşamamışlar, birim fiyat içinde her şeyde bizler avantajlı olmamıza rağmen ki bu evrakları da sizlere veririz, gelip bunları gündem yapıyorlar. Alnımız çok açık. Söyleyecek bir şey bulamayınca mecliste söz uzatılıyor. Meclise çıkan her konu, kaybettiğimiz her vakit, engellenen her hizmet; bu şehrin aleyhine. Bir belediye meclisini, ihalelerin tamamını canlı yayında sergileyecek insanlarsanız; bunun arkasında başka bir şey yoktur. Biz neden yayınlıyoruz? Kime oy verildiği görülsün, yatırımlar ne şekilde destekleniyor? Ne şekilde engelleniyor? İhaleleri, konuşulanları canlı yayınlıyoruz. Çıkıp bize bunların hesabını sorup farklı yaftalar, iftiralar üretmeye çalıştıkça İzmit kamuoyunda şu duruma düşüyorlar; geçmişinin ne kadar sıkıntılı olduklarının farkındalar, özet bundan ibaret. Arkadaşlar kendi yönetim anlayışına bakmadan büyük bir vicdansızlıkla gereksiz bir şekilde süreci, sizlerin vaktini harcayarak hizmet yeri olan meclisin vaktini alıyorlar. Bu İzmit şehrimize zarar vermektedir. Açıklama gereği duyduk’’ dedi.

‘’MAKAM ARAÇLARINA MİLYON ÖDEDİLER’’

Taşıt tanıma sistemiyle sözlerine başlayan İzmit Belediye Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Ünal Özmural; ‘’ Bizler bu taşıt tanıma sistemini kurarken yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Hem yakıttan hem zamandan tasarruf sağlıyoruz. Geldiğimiz andan itibaren ne kiralar ödendiğini herkes biliyor. Başkanımız dâhil olmak üzere hiçbirimiz özel şoför kullanmıyoruz. Araç ve şoför hizmetinde havuz sistemi var ve yalnızca resmi görevlerde kullanıyoruz. Şahsi işlerimiz için ne belediyenin araçlarını ne de insan gücünü kullanmıyoruz. Diğer belediyelere bir bakın, makam anlayışları ile ilgili kamuoyunda bir sürü hikâyeler anlatılıyor. Bizler belediye adına tahsis edilmiş aracı kullanıyoruz. Bunları söylemeyeceksiniz, milyonlarca TL ödenen makam aracını unutacaksınız, burada para aktarılıyor söyleminde bulunacaksınız. Bize dediler ki Park ve Bahçeler’de yatırım yapılmadı. Şimdi bizim park bahçeler dahil olmak üzere, bütün araçlarımızı nereye tahsis ettik? Tek tek evlerin dezenfeksiyonu, camilerin dezenfeksiyonu için esnafların, yaşam yerlerinin dezenfekte işlemi adına sabahlara kadar çalıştı arkadaşlar. Şöyle düşünün parka mı bakarsınız can havlinde olan vatandaşa mı? Önceliğimiz vatandaş. Sıkıntılı dönem devam edecek. Yapacağımız belediye etkinliklerinde de halkın ihtiyaçlarını öncelikli hale getirmek amacımız.

‘’İZMİT BELEDİYESİ ÜVEY EVLAT OLDU’’

Bir diğer konu da biz İzmit Belediyesi olarak bir tarafa, diğerler belediyeler bir tarafa gidiyor. Geçmiş dönemde sırtını Büyükşehire dayamış bir İzmit Belediyesi vardı. Şu anda tam tersi. İzmit’in Belediyesi’ne hizmet vermeyen, destek vermeyen bir Kocaeli Büyükşehir Belediyesi. Bizim taş ocağı ruhsatımız yok parayla almak zorundayız. Geçmişte bu işler nasıl oluyordu? Büyükşehir’in taş ocağından yararlanılıyordu. Biz İzmit Belediyesi olarak Sepetçi Köyü’nde terk edilmiş bir taş ocağı için başvuru yaptık, bize dönüş olmadı. Bizden köylü malzeme bekliyor, iletemiyoruz. Yazılarımıza cevap verilmiyor, o da yetmiyor dökülmüş alandan malzeme çektik diye kamyona ceza kesiliyor. Kusura bakılmasın da ya Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı olsun ya da AK Parti Belediye Başkanı olsun. Bu kadar engelleme, sıkıntı yokmuş gibi bize burada mecliste saldırılıyor. Bunları paylaşmak istedim. Engellemelere rağmen yolumuza devam edeceğiz. Halka hizmet vereceğiz, bundan kimsenin kuşkusu olmasın, teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘’BETON BELEDİYECİLİĞİNE ALIŞMIŞLAR’’

Halkı ön plana alan sosyal belediyeciliğin öneminden bahsederek konuşmasına başlayan Meclis Üyesi Arsal Arısal; ‘’Mecliste faaliyet raporumuzla birlikte projelerimizi anlattık. Projeleri bilimsel yöntemlerle hayata geçiriyoruz, halkın katılımını en yüksek seviyede tutuyoruz. Biz bu kadar katılımı önemserken onlar Durhasan’da halkın yüzde 90’dan fazlasının itirazına rağmen tarım alanlarını inşaata açtılar. Biz yöntemlerimizi anlattık ve projeleri nasıl gerçekleştirdiğimizi bilimsel yöntemlerle bir bir açıkladık. Üzerine koyduklarımızı açıkladık, bu proje üretim yönteminin inşaattan daha iyi olduğunu, boşa yapılacak binaların zarar getireceğini anlattık. O kadar fazla betona alışmışlar ki Etüt Proje Müdürlüğümüzün faaliyetlerini anlattığımızda dahi yalnızca beton kısmını görüyorlar.

‘’BİZLER İZMİT’İ GELİŞTİRİYORUZ’’

Boşa bırakılan binaların kentlilere faydası olmadığını söylüyoruz. Diktiğimiz her sütununu, her kirişi vatandaş hayrına nasıl olacaksa o şekilde yapmaya çalışıyoruz. Boş binalar yapmak istemiyoruz. İzmit’i geliştirmek istiyoruz. Oysa karşımızda bizim bütün yaptığımız projeleri engellemeye çalışan bir Büyükşehir var. Fethiye’yi uygulamaya koyduk. Burası için Büyükşehir’le görüştük aylar öncesinden, alt yapıyı nasıl yapacağımızı kararlaştırdık. Alt yapıyı yapma görevini yerine getirmek yerine, parasını verelim siz yapın, projeyi devredin diyorlar. Kendi yapması gereken işi yapmamak için yokuşa sürüyor. Halbuki Kocaeli Büyükşehir ve İzmit Belediyesi ortak çalışmalı. Buradan bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. Polemik yaratmak yerine alt yapı görevini yapmasını istiyoruz’’ dedi.

‘’BELEDİYELER KAR ELDE EDEN KURUMLAR  DEĞİLDİR’’

Heykel konusuna değinen İzmit Belediyesi Koordinatörü ve Meclis Üyesi Yaşar Kardaş ise; ‘’Yönetimi de eleştirmek istemiyorum ama emsal vermeden de olmuyor. 3 milyon harcamışlar heykellere. Heykeltıraş sanatını destekliyoruz, bu arkadaşlara bir sözümüz yok, lütfen yanlış anlaşılmasın. Sadece Tayyip Erdoğan temalı parka 1 milyon harcanıyor, heykel bile ortada yok. Biz, Atatürk Evi’nin bahçesine bir adet heykel koyduk. Bir de çalınan heykeli değiştirdik. İki yılda bizler 72 bin lira harcadık, onlar 5 yılda 3 milyon lira! Tablo ortada. Tarım politikalarımızla ilgili eleştiri yapmışlar, sanki İzmit Belediyesi tarım yapıp bundan kar elde etmesi gereken bir kurum. Bakın, belediyeler kar elde etmesi gereken kurumlar değillerdir. Biz farkındalık olsun diyerek birçok proje başlattık. Çiftçimiz nasıl daha fazla kazanır, daha önce ekilmeyen alanlarımızı nasıl değerlendiririz; bunların üzerine yoğunlaştık. Topraklarımızı değerlendirdik, çıkan ürünleri de ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Biz bunları para kazanmak için yapmadık.

‘’KAPI KAPI MASKE DAĞITTIK. BU MU ŞOV?’’

Pandemi belediyeciliği yaptınız diyor.  Evet, pandemi belediyeciliği yaptıysak ne mutlu bize. Bununla da gurur duyuyoruz. Vatandaşlara ilk etapta hükümet maske bulamazken; biz maske dağıttık. Emlakçılara, berber, kuaförlere maske dağıttık, dezenfeksiyonlarını yaptık. Araçlar faydalansın diye özel taksilerin bile dezenfektesini yaptık. Sokakları köpük köpük yıkadık. Pandemi döneminde yapılması gereken her şey yapıldı. Köylerde kapı kapı çalarak maske dağıtanlardan biri de benim. Şov yapmakla suçluyorlar. Sosyal destek kapsamında dükkânı kapatılan vatandaşlara yardım etmek mi şov yapmak, sorarım?

‘’BİZİMLE YARIŞ İÇİNDELER’’

Bugüne kadar İzmit’te hiçbir çivi çakmayanlar, ne Kapanönü ne de Kuyumcular Çarşısı ile ilgilenmeyenler, eksiklerimizi söylüyorlar. Mutluyuz. On beş sene çivi çakmamışlar, bizlere eksiklerimizi söylüyorlar, tamamlarız. Kocaelispor yerine alternatif takım kurmaya kalktılar, kurdukları bu alternatif takıma milyonlar akıttılar, baktılar iş olmuyor Kocaelispor’a sahip çıkıyorlar. Biz oraya el attığımız için algı oluşturuyorlar. 15 senedir Yürüyüş Yolu’na bir şey yapmadılar, yani biz ne desek yapılıyor. Bundan da İzmit halkı kazançlı çıkıyor. Ayrıca yarış içinde de değiliz.

‘’İŞÇİYİ, EMEKÇİYİ HATIRLADILAR’’

Sayemizde köylümüzü hatırladılar. İşçiyi, emekçiyi hatırladılar. Bize şov yapıyorsunuz diyenler; bakanlık onayı olmadan, önce memur sonra başkan yardımcısı yapılan kişileri hatırlasın. Halkın gerçek gündeminden bir haberler, eşine dostuna memurluk hediye etmişler. Sizlere tavsiyemiz; herkes işini yapmaya devam etsin. Biz de halka hizmet etmeye devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.

‘’YAPTIĞIMIZ İŞLERİ VATANDAŞA AKTARIYORUZ’’

Sözü devralan Çetin Sarıca; ‘’Şovdan kasıt bizim yaptığımız çalışmalarımızı aktarmamız. Gerek basın aracılığıyla gerek sosyal medyayla vatandaşa duyurmamızdan rahatsızlık duyuyorlar. Emin olun İzmit Belediyesi olmasaydı İzmit’te Toplu Sözleşmeyi kimse göremezdi, konu kapanır giderdi. Zamlar diğer belediyelerde olmayacaktı. Rekabet ortamının oluşması güzel. 17 yıldır, 20 yıldır Yürüyüş Yolu’nda yatırım yok; birden sahip çıkmaya başladılar. Biz bundan gocunmayız. Mutluyuz. Yeni Cuma Camisi avlusunda bir şey yapılmamıştı. Şehre biz hizmet etmeye çalışırken, bu şehre kazanımda bulunuyoruz. Seçmen bize yetki vermemiş olsaydı bunlar olmazdı. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla İzmit Belediyesinin dalga dalga diğer ilçelere yayılmasından korkuyorlar. Rekabet iyidir arkadaşlar. Biz korkmuyoruz, mutluyuz’’ dedi.

“BİZİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDİN”

Son olarak konuşmasını gerçekleştiren Ünal Özmural: ‘’207 milyon borcu olan bir belediye olarak zaten Büyükşehirle bütçelerimiz denk değil. İzmit halkı daha iyi ortamlarda yaşasın diye örnek projeler yapacağız. Bakın ben belediye başkan yardımcısı olarak oradaki personellere her gittiğimde başım öne eğikti. Bir grup 40 saat çalışıyor bir grup 45 saat. İşin kötü tarafı haftada bir gün tatil yapıp 45 saat çalışıyorlardı. Hani adalet, kalkınmayı geçtik, nerede adalet? Şimdi şu anda son sözleşmede, tek uygulamaya geçtik ve 40 saat üzerinden iki gün hafta tatili yapıyorlar ve benim çöpümün arkasında sekiz saat çalışan İzmit Belediyesinin en yüksek maaşını alıyor. İşte adalet böyle bir şey. Bu insanlar yıllarca ezildi. Biz ise haklarını teslim ettik. Umarım bizim yaptıklarımız birçok yere örnek olur. Biz İzmit’i gülümsetmeye devam edeceğiz. Bizi takip etmeye devam edin’’ diye konuştu.