Siyaset

“Libya macerası halkın geleceğini tehdit ediyor”

Meclis’te görüşülecek olan Libya tezkeresine ilişkin açıklama yapan Emek Partisi Kocaeli İl Örgüt yöneticileri, Libya politikasının hükümetin iddia ettiği gibi ulusal çıkarlar ya da milli güvenlik meselesi olmadığını söyledi. Erdoğan ve AKP iktidarının yayılmacı, cihatçı, selefici, İhvancı, maceracı yanlış dış politikasının halkın geleceğini tehdit ettiğini belirten Emek Partisi, tezkereye onay vermenin tüm bu yanlış dış politikaların ortağı olmak anlamına geleceğini dile getirdi.

Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü tarafından yazılı olarak yapılan açıklama şöyle:

“Siyasi iktidarın, İhvancı, selefici, cihatçı, yayılmacı çizgide Suriye üzerinden kurduğu hayallerin hezimete uğraması yetmemiş olacak ki, maceranın yönü Libya’ya çevrilmiş durumda. Suriye politikasından bağımsız düşünülmemesi gereken Libya politikası hükümetin iddia ettiği gibi ne ulusal çıkarlar meselesi ne de milli güvenlik meselesidir. AKP iktidarının ve Erdoğan’ın,  yayılmacı, cihatçı, selefici, ihvancı, maceracı yanlış dış politikasının bir parçasıdır ve bu maceracılık halkımızın geleceğini tehdit etmektedir.

SURİYE’YE BAK, LİBYA’NIN SONUNU GÖR

Suriye politikasından geriye kalanın bir ülkenin yıkımı, bölge halklarının yaşadığı acı ve gözyaşı, yüzlerce yurttaşın yaşamına mal olan terör saldırıları ve göç dalgası oldu. Libya’da girilecek bu maceranın nereye varacağı yanlış Suriye politikasının sonuçlarına bakılınca bugünden görülebilir. Bölgede yaşanan ve daha da derinleşecek olan gerilim ve çatışmaların bölge halklarına olduğu gibi Türkiye halklarına, işçi ve emekçilerine hiç bir yararı olmayacak. İktidar, bu maceracı politikanın faturasını da halka ödetecek.

ABD ve Rusya arasındaki çelişkilere oynayan ve iki güç arasında sarkaç gibi sallanan bir dış politikadan doğru sonuç alınmayacağı ortadadır. Halkların kardeşliği ve dayanışması, başka ülkelerin ulusal egemenlik haklarına saygı temelinde dış politikayı esas alan yaklaşım bölgede barışı tesis etmeye hizmet eder, ancak tek adam yönetiminin bu çizginin yakınından bile geçmeye niyetinin olmadığı açıktır. Tezkereye onay vermek demek tüm bu yanlış dış politikaların ortağı olmak, sonuçlarının olumsuzluklarının sorumlusu olmak demektir. Bu politikaların karşısında olan bütün demokrasi ve barış güçlerinin bölgede barış, ülkede demokrasi için mücadelesinin önemi her geçen daha da artmaktadır”

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu