Siyaset

Zafer Mutlu ile “Dürüst olmak gerekirse”

Saadet Partisi Başiskele Belediye Başkan adayı Avukat Zafer Mutlu’ya sorduk, dürüst cevaplar aldık

Saadet Partisi’nin genç ve dinamik başkan adayı Avukat Zafer Mutlu, Yazı İşleri Müdürümüz Ufuk Bagan’ın sorularına içtenlikle cevap verdi.

HK: Öncelikle sizi tanıyalım. Kimdir Zafer Mutlu?

ZM: Hoş geldiniz. Ben, 1975 yılında İzmit’te doğdum. Rize’den göç eden bir ailenin çocuğuyum. Babam merhum Halit Mutlu, Mehmet Ali Paşa’nın tanınmış esnaflarındandı. İlk ve orta öğrenimimi 27 Mayıs İlköğretim Okulu’nda, lise öğrenimimi İzmit İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Lise öğrenimimin akabinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım ve buradaki eğitimimi başarıyla tamamladım. Üniversite yıllarında ticaretle uğraştım. BELSA Plaza ve İstiklal Caddesi’nde giyim mağazaları işlettim. 2004 yılından itibaren Kocaeli Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapmaktayım. Öğrencilik yıllarında Milli Gençlik Vakfı’nda çalışmalarda bulundum, BELSA Esnafları Derneği’nde de yöneticilik yaptım. Anadolu Gençlik Derneği İzmit İlçe Başkanlığı ile Saadet Partisi İzmit İlçe Başkanlığı görevlerinde bulundum. 2014 yerel seçimlerinde Saadet Partisi İzmit Belediye Başkan adayı oldum. 2013 yılından bu yana Bahçecik’te ikamet etmekteyim. Evli ve üç kız evladı babasıyım.

HK: Daha önce Saadet Partisi Belediye Başkan adayı oldunuz. Şimdi Başiskele ilçesi. Kendi kararınız mı? Yoksa merkezin önerdiği bir durum?

ZM: 2014 seçimlerinde İzmit Belediye Başkan adayıydım. Sülalemiz Başiskele’de. Hem anne hem baba sülalem hatta aile mezarlığım dahi burada. Burada ikamet etmekteyim. 2014’de İl Tarım eski Müdürü Abdullah Öztürk özellikle istediği Başiskele’den adaydı. 31 Mart sürecinde partimin tek aday adayıydım. Bu sebeple Başiskele’den aday olarak yoluma devam ediyorum.

Zafer Mutlu ile “Dürüst olmak gerekirse”

HK:Milli Görüş ile nasıl tanıştınız? Bu bağlamda neler yaptınız?

ZM: Liseli yıllarda tanıştım. Milli Gençlik Vakfı olarak lisede çeşitli görevler aldım. Üniversite yıllarında da bağım devam etti. Üniversiteden sonra Kocaeli’ne döndüğümde de, yapının içerisinde çeşitli hizmetler verdim, görevler aldım.

HK: Başiskele’de sıradan bir vatandaş olarak yaşasaydınız Zafer Mutlu’ya oy verir miydiniz? Vatandaş  Zafer neden Mutlu’ya oy versin?

ZM: Kesinlikle verirdim. Çünkü ben liseli yıllarından itibaren bir ideoloji, hizmet anlayışı içerisinde, teşkilatın içerisinde görevler almaya çalıştım. Bir makam, mevkii beklemedim çalışmalarımda. Maddi manevi fedakarlıklarda bulundum. Bugün de aynı duyguları yaşıyorum. Bölgeme, topraklarıma faydalı olma gayreti içerisindeyim. Gençlik çalışmalarında çok yer aldım. Geçmişimde sürekli hizmet yapan, faydalı olamaya gayret gösteren bir çizgide hayatıma devam ediyorum. Bu anlayışta ki birisi geldiği görevde de, bu dik duruşlu çizgisini bozmayacak ve bu anlayışını Belediye Başkanlığı sürecinde de aynen uygulayacaktır. Bu anlamda önemsiyorum kişilik ve karakterin görevdeki önemini.

Zafer Mutlu ile “Dürüst olmak gerekirse”

Başiskele ilçesi, kuruluşundan beri aynı kişi ve yapı ile idare edilmekte. Yeni kurulduğu için çok ciddi eksiklikleri olan bir ilçe. Ancak bu kadar süreçte yeteri düzeyde bunlar karşılanamamış. Hala şehirleşmeyi tamamlayamamış bir ilçe. Hala hastanesi olmayan, bir ziraat odası olmayan, bankaları olmayan, merkezi bir caddesi olmayan, bir şehir merkezi olmayan, ulaşım ağı tam anlamıyla olmayan, ring hattı olmayan, imar noktasında ciddi adaletsizlikleri olan, bir şehir planı henüz kurulmamış olan bir ilçede bir anlayış farkına, bir değişikliğe, değişik bir vizyona ihtiyaç olduğu çok açık.

Kaçırılan fırsatlar için daha geç olmadan artık bu kronik sorunlar için çözüm üretecek yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğu aşikar. Bu noktada iktidar dışında tek alternetif olarak biz gözüktüğümüz için ben Zafer Mutlu’yu desteklerdim.

HK: Sizce bir belediye başkanı nasıl olmalıdır? Bu anlamda siz nasıl bir anlayışla yöneteceksiniz?

ZM: Bu bir mahalli seçim. Mahalli seçimlerde aday profillerinin biraz daha öne çıkması lazım. İnsanlara güven veren, kadrosu inandırıcı olan, projeleri akıl ve mantığa uygun gözüken ve söylediği bu projeleri yapacak liyakata sahip olabilen adayların tercih edilmesi ve bir takım tutar gibi parti tutulması değil de liyakat ve güvenilirliğe bakmak gerekliliğini düşünüyoruz. Bütün söylevlerimiz de bu yönde.

Zafer Mutlu ile “Dürüst olmak gerekirse”

Birincisi; bir idarecinin adil olması gerektiğini ifade ediyorum. Herkese eşit ve adaletli davranış göstermeli. Bu noktada belli kriterleri uygulayacağız. Bu kriterleri uyguladığımız zaman, zaten bu bölge için en güzel çalışmalar ortaya çıkacaktır. Planlı ve programlı çalışmak çok önemli. Sorunlarımızın, planlarımızın, mahalleliyle, 37 mahallemizin tamamıyla ziyaret ederek, istişare edip, tespit ederek, bunu planlayıp bütçemizin imkanları doğrultusunda ve öncelik sırasına göre hızlıca uygulamak.

İkincisi; işi ehline vermek. Particilik yapmada,n ayrımcılık yapmadan işi uzmanlarına vermek. Uzman kişilerden oluşan bir ekip kurmak.

Üçüncüsü; yolsuzluk ve israfa asla geçit vermemek. Şeffaf ihaleler yapmak, kayırmacılık yapmamak, bize emanet edilen, belediyenin mali imkanlarına, bize emanet edilen, yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkmak. Bu ilçede yaşayan her bir insanımızın hakkı olduğunu düşünerek bir A 4 kağıdının bile israf etmemek. Atamalarda, hizmetlerde şu partiden, bu partiden, ayırım yapmadan her bölgeye adil hizmet götürebilmek. Hizmette adalet diyoruz. Kapımızın her zaman vatandaşa açık olması, çok kolay ulaşılır olmayı gerçekleştirmek. Makam odamızın kapısı hep açık olacak. Halkın içinde olmak çok önemli. Hizmetleri hızlı, doğru, kaliteli ve estetik yapabilmek.

HK: Genel Başkan Karamollaoğlu’nun söylediği gibi 94 ruhuna döneceğiz diyorlar. Bu ne kadar gerçekleşir? Partinizin maskotu Dürüst Sami. Dürüst Sami neden bu kadar önemli?

ZM: 94 ruhu 17 yılllık yapı. Yani ciddi manada siyaseten yıpranmış, başlangıçtaki çizgisinden çok uzaklaşmış yapının, tekrar başa dönmesi o kadar kolay bir durum değil. Bu noktada, belediye imkanları, makamları kimsenin tapulu malı, çiftliği değil. Bu konuda bir yorgunluk varsa ki var, bir heyecan kaybı var, metal yorgunluğu var, bir yıpranmışlık var. Bu noktada, heyecanını dip diri tutan, hizmet aşkıyla her dönem milletimizden görev bekleyen kadrolara yer vermek çok daha makul olur.

Dürüst Sami ile alakalı olarak da; Genel Merkezimiz tarafından hayata geçirilen bir çizgi film karakteri Dürüst Sami. Dürüst Sami bizi anlatıyor. Bu şehre, bu ülkeye örnek olacak bir karakter. AK Parti iktidara geldiğinde doğan çocuk bugün 17, 18 yaşlarında. Hayatlarında daha önce başka bir iktidar görmemişler. Dolayısıyla gençlere ulaşacak, çocuklara ulaşacak, ailelere ulaşacak bir dil oluşturmamız gerekiyor. Katı siyaset dilini de değiştirmemiz gerekiyor artık. Evlere girebilmek, mesajlarını farklı yollardan verebilmek için çok iyi düşünülmüş bir oluşum. Biz oluşumlarımızı uzun vadeli belirleyen bir partiyiz. Bizler bir söz söylüyorsak Saadet Partisi olarak ve Zafer Mutlu olarak, kandıralım diye söylemeyiz. Dürüstlük konusunda ve ahlak konusunda bu şehir bize teveccüh gösteriyor. Başiskele’nin ve Türkiye’nin dürüst başkanlara ihtiyacı var. Dolayısıyla bu isimle, yani Dürüst Sami ile yola çıktık. Dürüst Sami’yi iyi işlememiz lazım. Bunu çok önemsiyorum.

HK: Cumhur İttifakı hakkında neler düşünüyorsunuz ve nasıl görüyorsunuz? Millet İttifakını nasıl görüyorsunuz?

ZM: Cumhur İttifakı malum referandum öncesi oluşan bir fikir birlikteliği için oluşan doğal bir süreç. Partiler arası yakınlaşma çok doğal ve olması gereken de bir süreç. Ben makul görüyorum ancak makul görmediğimiz bir şey var. Biz Cumhur İttifakıyız, biz milletin kendisiyiz. Orası yani Millet İttifakı, zillet ittifakı gibi bir kamplaşma dili çok uygun olmayan bir dil. Bu noktada eleştirilerimiz var. Ayrıştırıcı, ötekileştirici ifadeleri tasvip etmiyoruz, algı operasyonlarına karşıyız.

Saadet Partisi olarak genelde herhangi bir ittifakın içerisinde yer almayacağımız ifade edildi. Fakat, kendine has bazı bölgelerde, kendiliğinden oluşan, tabanda oluşan ittifaklar söz konusu olabilir dendi. Başiskele, tam da bunun örneğini yaşıyor. Hiç bir ittifak görüşmesi olmamasına rağmen, tabanda, tabi bizim çok erken sahalara çıkmamızdan ve ciddi manada bir mesafe kat etmemizden dolayı yoğun bir ilgiyle, teveccühle karşılanıyoruz. Herkesin, AK Parti’nin de, İYİ Parti’nin de, MHP’nin de, CHP’nin de, tabanından, ciddi manada insanların etrafımızda toparlandığını görüyoruz. Aşağıdan yukarı bir talep oluşuyor. Vatandaştan, ilçe yönetimlerine, ilçe yönetimlerinden, il yönetimlerine , burada partiden ziyade bu isim, Zafer Mutlu ismi üzerinde birleşelim söylevleri çoğaldı. Bu kadar büyük oluşan bir enerjiyi umarım kaybetmeyiz. Biz şehrin bütün potansiyelini harekete geçiren, yıkmadan yapan, adil bölüşümden yana olan, kardeşliği temel ilke edinen, ötekileştirmeyen, yaparken farklı fikirlere açık olan bir yönetim anlayışı teklif ediyoruz. Bu doğrularda bütünleşelim düşüncesiyle herkesin oyuna talibim.

HK: Başiskele’de AK Parti bir çok çalışma yaptı. Parklar, yollar, ağaçlandırma, ıslah çalışmaları, yeni belediye binası, muhtarlık binaları, halk spor merkezleri gibi çalışmalar yaptı. Siz seçilirseniz AK Parti’nin yaptıklarından farklı ne yapmak istiyorsunuz?

ZM: İlçemize hizmet eden herkese biz teşekkür ediyoruz. Taş taş üstüne koyanlardan Allah razı olsun. Minnetle yad ederiz. Hizmetlerin kalitesinin ne olduğu konusunda da; milletimiz takdirini zaten seçimlerde gösterecek. Biz güzel taraflarına teşekkür ederiz, eksik taraflarını dile getiririz. Yapmak istediklerimizi bunun üzerine bina ederiz. Eksiklerle alakalı;  imar konusunda bir adaletsizlik var, bir şehir planlaması gerçekleştirilemedi. Çarpık yapılaşma çok hızlı bir şekilde artıyor. Bu yeşil, Kocaeli’mizin incisi olan bir ilçeye yeşil yapısı, örtüsü her geçen gün biraz daha lekeleniyor. Genel bir kanaatle, halkın menfaatine, geniş istişareler doğrultusunda Başiskele’nin refah içerisinde yaşayacağı, herkesi memnun edecek, yeşil yapısının korunarak çarpık kentleşmenin durduğu, kültür, sanat faaliyetlerinin çok olduğu, gelişmiş bir ilçe merkezinin olduğu, beldelerin birbirine bağlandığı, alternatif yolların olduğu, hastanemizin olduğu, banka şubelerinin olduğu, alışveriş merkezinin olduğu, bir baro temsilciliğinin olduğu, kentin nabzının burada attığı, sadece kentin uyumaya geldiği ya da sahilinde gezmeye geldiği yer değil, biraz daha ilçe kimliği oluşturmayı istiyoruz ve hayal ediyoruz. Yapılanları yıkmaya değil, üzerine taş koymaya, yanlış gidişatı düzeltmeye geliyoruz.

Yoksa yollar, parklar vs. zaten belediyenin yapması gereken ana işlerdir. Belediye yönetimi, Belediye Başkanı ise bir vizyon geliştirip, o şehre değer katmalıdır. Yoksa kimin başkan olacağı önemli değildir. Zaten yetkili kadrolar, Fen İşleri, Kültür İşleri, Park ve Bahçeler bunları yapıyor.

Zafer Mutlu ile “Dürüst olmak gerekirse”

HK: Tramvay hattının Karamürsel’e kadar uzaması konusunda ne düşünüyorsunuz?

ZM: Tramvay hattı konusunda ; D-100’e paralel bir ulaşım, Vezirçiftliği’nden, Gölcük Devlet Hastanesi’ne kadarki bu hatta mutlaka bizim bir alternatif yolumuz ve bu güzergah üzerinde ticareti canlandıracağımız bir merkeze ihtiyacımız var. Tramvay belki bugünün çok ihtiyacı değil, ancak gelecekte bu nüfus artışıyla, mutlaka bölgemizin de bir tramvay hattını planlamaya ihtiyacı var. Bunun temelini bugünlerde atmamız gerekir. Bunu bizim uygulayacağımız şehir planlarında hazırlamamız gerekiyor. Kaliteli işlerin Büyükşehir tarafından onaylanacağını da düşünüyorum.

HK: Başiskele, yeşiliyle, deniziyle güzel bir ilçe. Turizm konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

ZM: Turizm konusuna gelince. Neden bizim teleferiğimiz olmasın, neden bizim nitelikli mesire alanlarımız olmasın, neden turizm rekreasyon alanlarımız olmasın? Kanyonumuz, yaylalarımız, vadilerimiz var, kaplıcamız var. Sıcak su boşa akıyor. Neden İstanbul buraya gelmesin, iç turizmi geliştirerek bacasız sanayi oluşturmayalım? Bu potansiyel fazlasıyla Başiskele’de var. Otelleşmemiz, tesisleşmemiz var, daha da iyi olmalı. Servetiye’de, Bahçecik’te bir tarih var. 1900’lü yılların başında eski evleri var, manastırları var, ipek böceği tesisleri varmış. Bu anlamda, turizmi çekecek tarihin canlandırılması adına hamleler yapmak isteriz.

HK: Zafer Mutlu belediye başkanı olursa tarım ve hayvancılık konusunda hamleler yapacak mı?

ZM: Tarım ve hayvancılık konusunda, destek konusunda ülkemizin koyduğu desteklere, biz belediye olarak nasıl katkıda bulunuruzu çalışacağız. Başiskele’de konutlarda yaşayan vatandaşlarımız, yeşil bir ilçede yaşamalarına rağmen toprakla iletişimlerinin kesildiğini gözlemliyorum. İnsanlarımıza devlet arazisinde projelendirilecek, hobi bahçeleri projem var. Çok önemsiyorum bu durumu. Çünkü sosyalleşme, paylaşma, kaynaşma ortamı oluşturmak çok önemli. Mesela; ıhlamur ağaçlarını sokaklara diktireceğiz. Ihlamur kokan sokakları hayal ediyorum Başiskele’de. Ekolojik yaşam ve çevre göz ardı edilmeyecek bir konu.

Ayrıca, Başiskele Samanlı Dağları’na sırtını dayamış bir ilçe. Bu dağların nimetleri çok fazla, bunlarla ilgili ekolojik çalışmalar yapmak ve bunları gelir getirici projeler haline getirip halkımız için değerlendirmede paydaş olarak görev alacağız.

HK: Dürüst Sami siz olsaydınız, Başiskele için, Kocaeli için ne hayal eder diniz? Sihirli değneğiniz olsaydı neler gerçekleştirmek isterdiniz?

ZM: Daha temiz, sanayi bacalarından çıkan zehirli gazların olmadığı, yeşili bol, parkları büyük olan, çocuk festivallerinin olduğu, mutsuz ve aç çocukların olmadığı, okuluma güvenli ve sorunsuz gidebileceğim, deniz kenarında yüzebileceğim ve balık tutabileceğim, meyve bahçelerinin olacağı, spor aktivitelerinin bol yapılacağı, kavganın olmadığı bir yaşam hayal ediyorum. Lunaparkların olduğu çok katlı olmayan açık alışveriş merkezlerinin ve kültür istişare edilecek tiyatro, sinema salonlarının olacağı bir şehir hayal ediyorum, Başiskele ve Kocaeli için.

HK: Örnek aldığınız bir belediye başkanı var mı? Bu bağlamda bu şehre, Başiskele’ye kalıcı olarak yıllar geçse de bu eseri, Zafer Mutlu gerçekleştirmişti denmesi için bir projeniz, hayaliniz var mı?

ZM: Unutulmaz belediye başkanları bölgemizde var. Bunlardan bir tanesi, geçen haftalarda kendisini kaybettik. İbrahim Gencer Bahçecik Belediye Başkanı’ydı kendisi. Allah rahmet eylesin. Her kesim insanın, her partili insanın çok sevdiği, saydığı, insanlara çok yakın, insanların çok kolay ulaşabileceği bir belediye başkanıydı. Bu noktada bizim partimizin ve şahsi düsturumuz olan, özellikle bize emanet edilen belediyenin mali imkanlarına, mülküne ve halkın mallarına , ‘Yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkma’ düsturundaydı İbrahim Gencer ve Mustafa Çakır. Bu anlamda ciddi bir örneklerdir. Benim de taktir ettiğim büyüklerimdir. Nasıl başladılarsa belediye başkanlıklarına, sonrasında da aynı şekilde ne hayatlarında, ne bindikleri arabalarında ne de yaşadıkları evleriden en ufak bir değişiklik olmamıştır. Bu noktada insanların gönlüne hitap eden, kapısının herkese açık olduğu, senin yetki konun olmamasına rağmen insanlarla dertleşebilen, insan olabilmek önceliğiyle, halkın her konusuyla dertlenen bir belediye başkanı o bölgede çok sevilir ve ben de böyle olmak isterim, arzularım. Yarın musalla taşına konduğunda her kesim tarafından bir ‘Allah razı olsun’ denmesi bizim için yeterli olur.

HK: Son olarak bize ve sizi takip eden Başiskelelilere neler söylemek istersiniz? Ailenize ve sizi sevenlere neler iletmek istersiniz?

ZM: Zaman ayırıp düşüncelerimizi, halkımıza aktarmada bize destek olduğunuz için tekrar teşekkür ederim. Son olarak bize güvenin, bizi takip edin, teveccühünüzü ve dualarınızı eksik etmeyin. Geçmişte yapılanlarla alakalı, geçmişle hesaplaşmaya gelmiyoruz. Ancak 1 Nisan’dan itibaren, bizim dönemimizden itibaren hiç kimse adalete uymayan, yasalara uymayan hiçbir adımı, hiçbir ayrımcılığı, hiçbir istismarı kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Beka sorunumuz yoktur, zaman barış ve sarılma günüdür. İnsan tanımadığı, bilmediğinden korkarmış. Gelin tanışalım, sohbet edelim. Sorunlara beraber çare arayalım, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi beraber yaşayalım.

Değerli Hanımefendi eşim, üç yavruma ve aileme onların zamanından alarak, Başiskele için çalışmaya yol aldım. Buradan haklarını helal etmelerini isterim. Milletin derdini görev edindik, Başiskele’de yaşayan bir vatandaş olarak Başiskele’nin derdi bizim derdimiz dedik. Düzeni güvenle inşa etmeye geliyoruz.

 

 

 

 

 

 

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu