“10 Ocak bayram değil, mücadele günü olabilir ancak!”
Kendisi de gazeteci olan ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, “10 Ocak, çalışan gazetecilerin bayramı değil mücadele günü olabilir” dedi
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, 10 Ocak Gazeteciler Günü ile ilgili yaptığı açıklamada Türkiye’de 67 gazetecinin, fikirleri ve yaptıkları haberler nedeniyle demir parmaklıklar arkasında olduğunun altını çizerek, “Birçok gazeteci ise haberleri nedeniyle dava ve soruşturmaların hedefi haline getirildi. Hal bu iken 10 Ocak, çalışan gazetecilerin bayramı değil mücadele günü olabilir ancak. Halka düşen şey ise basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına sahip çıkmaktır” diye konuştu.
“TEK ADAM İKTİDARI, BASINI AĞIR BASKI VE SANSÜR KISKACI ALTINDA TUTUYOR”
Tek adam iktidarının, ağır bir baskı ve sansür kıskacı altında tuttuğu medya alanının ‘Sahibinin sesi tek medya’ olmaya zorlandığını belirten Erkan şöyle devam etti: “RTÜK’ün rekor cezalara imza attığı, İletişim Başkanlığının iktidarın propaganda bakanlığı gibi çalıştığı, Basın İlan Kurumunun biat etmeyen gazetelerin ilanlarını kestiği ve sarı basın kartlarına ambargo uyguladığı, ticaret kurumlarının bile TV’lere, gazetelere ceza kesmeye başladığı 2020 yılında; bütün bunlar yetmezmiş gibi sosyal medyaya sansür yasası çıkarıldı.
Evrensel gazetesinin 25. yıl videosunu yayınladığı için ceza verilen Tele1 Televizyonu, yanı sıra Evrensel’e verilen ceza örneğinde olduğu gibi; trafik lambalarının rengi bile ceza konusu yapıldı! İktidar baskısı yüzünden, kimi televizyonlar 20 gün ayakta duramadan kapanma kararı aldı, yüzlerce gazeteci işsiz kaldı. Van’da işkenceyi haberleştiren gazeteciler tutuklandı. Pandemi nedeniyle meclise getirilen infaz düzenlemesinde çete üyeleri serbest bırakılırken gazeteciler kapsam dışında bırakıldı”
“BASIN EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜTLENMESİ ELZEMDİR”
Pandemi yılı olan 2020’nin, gazetecilerin kitlesel işsizliğe itildiği bir yol olduğuna işaret eden Erkan; “Üniversite mezunu gazeteciler işsizler ordusuna katılırken; düşük ücretle, güvencesiz ve esnek çalıştırma, yanı sıra stajyer sömürüsü devreye sokuldu. Sermaye iktidarı için gazetecilere ekonomik ve sosyal koruma sağlanması söz konusu bile değil. Açık ki bu baskı ve yasaklar sadece gazetecileri değil onların şahsında basın özgürlüğünü, sendikal, siyasal hak ve özgürlükleri, halkın haber almak hakkını baskı altına almayı hedeflemektedir. Bu nedenle gazetecilerin savunulması emek ve demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Basın emekçilerinin örgütlenmesi ise elzemdir. Bu düşüncelerle basın emekçisi meslektaşlarımın çalışan gazeteciler gününü kutluyor, dayanışma duygularımı iletiyorum” dedi.