“300 milyar Doları Türkiye’ye getiririz”
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Haber Global kanalında Senem Toluay Ilgaz’ın sunduğu ‘Siyaset Özel’ programında, gazeteciler; Gürkan Hacır, Faruk Aksoy ve Ceyhun Bozkurt’un sorularını yanıtladı
Perinçek, Ekonomide Kurtuluş Savaşı için kararlı adımlar atılması gerektiğini söyledi, Vatan Partisi’nin programının çözüm olduğunu vurguladı. Banka faizlerinin, devlet kaynaklarının yatırıma ve üretime harcanması gerektiğini belirten Vatan Partisi Genel Başkanı, “Yurt dışındaki dövizi çok radikal tedbirlerle tekrar Türkiye’ye getireceğiz” dedi. Asgari ücret artışını nasıl bulduğu sorusuna Perinçek, “Ben de asgari ücretliyim. Kişisel hayatıma değil de Türkiye ekonomisine bakıyorum. İşçi ve emekçilerimizin iyi koşullarda yaşaması lazım. Talep de önemli. Asgari ücretin piyasayı şenlendiren etkileri var. Enflasyon bayağı yükselecek. Benim için önemli olan Türkiye, üretim ekonomisine geçecek mi? Ama tabii, beklenenden daha fazla artış oldu. Enflasyon asgari ücreti alıp götürüyor o yüzden 6 ayda bir belirleme olabilir. İşverenler tarafından da değerlendirmek lazım çünkü maliyetlere de yansıyacak” yanıtını verdi.
“MAO MODELİNİ SAVUNMADIK”
İhracat perspektifinden Çin modeli tartışmalarının sorulduğu Perinçek şöyle yanıtladı: “Bir kere biz Vatan Partisi olarak 50 yıllık hatta 60 yıllık tarihimizde hiçbir zaman Çin modelini veya Mao modelini savunmadık. Mao büyük devrimci, evet. Biz bilimsel sosyalistiz. Mao, Çin modeli Türkiye için geçerli değil. Geçerli olan bazı özellikleri var. Ülkedeki bütün emek gücünü seferber edip, üretimi artırmak, kalkınmak ve bu kalkınmadan da insanlara eşit miktarda mal dağıtmak. Çin modeli böyle özetlenebilir. Dünyanın en yoksul ülkesiydi. Bunu nasıl yaptılar? Tasarruf oranını artırdılar. Ülkenin üretiminin önemli bir kısmını tasarruf edip yatırıma ayırdılar. Ülkenin bütün iş gücünü seferber ettiler. Sonuç itibari ile ürettiklerini de ülkede adil bir şekilde paylaştırdılar” Perinçek, Erdoğan’ın ‘Çin modelini uygulayacağız’ sözlerini için“Cumhurbaşkanı’nın ne yapmak istediğini anladık ama isimlendirmeyi doğru bulmuyoruz. Biz dedik ki Türk modeli yapalım. 1930’lardaki Kemalist devrim tecrübemiz” dedi.
“İHRACAT YAPMAYAN EKONOMİ OLMAZ”
Yeni ekonomik eğilimin ihracat odaklı olmaması gerektiğini vurgulayan Perinçek şunları söyledi: “İhracat yapmayan bir ekonomi olmaz. Ancak ihracat odaklı bir ekonomi bizi ithalat patlamasına getirdi. Eğer siz Kayseri’yi, Denizli’yi, Bursa’yı yok etmek suretiyle ihracat yaparsanız ülkedeki ekonomi çöker. Maliyet enflasyonundan korkmayacağız. Zonguldak’taki kömürü çıkarıp Rusya’dan getirmeyeceğiz. Üretim maliyeti daha yüksek ama oradaki kömürü çıkaracağız. Aksi takdirde iflas noktasına geliyoruz. İflası sayın Cumhurbaşkanı ifade ediyor. Sürdürülemez demek, ne demek? Cumhurbaşkanı ve Bahçeli, Özal modelinin sürdürülemez hale geldiğini söyledi. 500 milyar dolara yakın dış borcu olan bir ülke iflas noktasındadır”
“ÖZAL EKONOMİSİ İFLAS ETTİ”
“Bahçeli en son bunun için 1980’de başlayan model dedi. Özal’ın Türkiye ile dünya piyasalarını birleştirmesi. Fillerin de Türkiye çarşılarına girip ezmesi. Kömürü dışarıdan alırım demir çelik üretir sonra onu dışarıya satarım modeli işlemez hale geldi. 1980’de Özal ekonomisi hangi propaganda ile geldi. Diyor ki, ‘Çiftçi bu ülke sırtında kambur. Ben destek veriyorum, bunun ürettiği ABD’nin pamuğundan daha maliyetli. Ben neden destekleyeyim?’ ABD pamuğu aldın, onu sattın. Ekonomiyi baş aşağı etti ve ekonomi iflas etti. Özal ekonomisi kapıları açan ekonomi, sonuç itibarıyla iflas etmiştir. Arkadan gelen ekonomi koruyarak, gümrükleriyle teşvik ve destekleriyle içerideki üreticiyi koruyarak yetişebilmiştir”
“ÇOK DAHA İYİ NOKTADAYIZ”
Türkiye’nin önündeki zorlukları halka açıklamanın zorunluluk olduğunu vurgulayan Perinçek şöyle konuştu: “Türkiye’nin önünde kolay bir kalkınma yok. Türkiye Çin’den çok daha iyi bir başlangıç noktasında. 1949 yılındaki Çin’e baktığınız zaman Türkiye onunla kıyaslanmayacak bir durumda. Çalışkan iş gücü, iyi bir coğrafya ve sermaye birikimi var. Hiçbir şey bir anda olmuyor. Türkiye’nin bulunduğu yeri önce bir görelim. Onun için ben size kolay bir şey vaat edemem. Zaten öyle bir kolay çözüm yok. Ama en hızlı ulaşacağımız, en az bedelle ulaşacağımız, insanımızı en az inciteceğimiz bir çözümü size sunuyorum”
“DIŞARIDAKİ DÖVİZLERİ TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİZ”
“Bir fiili dolar getirmeyenin hesabında dolar olmayacak. Bin dolar getirirsen dolar mevduatın olur. İkincisi avro olarak, dolar olarak veya ihracatta ihraç etmiş, adam parasını geri getirmemiş, onların hepsini çok radikal tedbirlerle tekrar Türkiye’ye getireceğiz. Bu 300 milyar dolar civarında. Bakın bunu yapacağız. Şimdi siz dolar arıyorsunuz, ben size doları buluyorum. Türkiye’deki kazançlarını dışarı götürdüler veya ihracat yaptılar. O ihracatın bedelini içeriye getirmediler. Toplayacağız onları diyeceğiz ki: ‘Derhal bir ay içinde, 3 ay içinde neyse bunların hepsi buraya geliyor.’ Yoksa bunlar yüzünden çiftçi gece uyuyamayacak. Bunlar yüzünden tohum atamayacak. Traktörüne mazot doldurmayacak. Yok böyle bir şey. Türk milletini aç bırakmak istemiyorsam çiftçi tohum atsın, traktörüne mazot doldursun istiyorsam onu getiririm. Yönetici olarak getirirsiniz. Ben de burada Türk milletinden yetki istiyorum. Bankalar 10 ayda 80 milyar kar etti. Vatan Partisi yönetiminde bankalara 8 milyar kar yeter. Bir kanun çıkarır 72 milyar alır, çiftçiye dağıtırız. Küçük orta sanayici canlansın, ekonomi de hemen canlanır. Türkiye’nin ithalatı da ihracatı da artar”
“VATAN PARTİSİ YAPIYOR”
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Bir öngörüde bulunabiliyor musunuz mesela 6 ay sonra bu uygulamanın meyvelerini görür müyüz?” sorusu üzerine “Türkiye’nin önünde büyük zorluklar var, dürüst olmamız lazım. İşte o zorluklar nedeniyle, 5 maddelik güvenlik programı açıklıyoruz. Milli direnme ekonomisini açıklıyoruz. Zorluklar var ama kimseyi aç bırakmayacağız, kimseyi sağlık hizmetinden yoksun bırakmayacağız, eğitim hizmetinden mahrum bırakmayacağız, askersiz, polissiz bırakmayacağız. Onun için şimdi böyle bir döneme girerken Vatan Partisi yapıyor bu programı, Ak Parti yapamıyor. Sayın Bahçeli hepimizin payına düşen fedakarlığa gönderme yapıyor. Ama ondan sonra nasıl ödenecek o bedel? Nasıl paylaştırılacak, orada bir programları yok. Bugün Türkiye bir sistem değiştirmenin bunalımlarını, sancılarını yaşıyor. Bunu Ak Parti sonuna kadar çok güzel yapar mı? Bence yapamaz” diye konuştu.
“NASİHATLE EKONOMİ YÖNETİLMEZ”
Senem Toluay Ilgaz’ın “Neden yapamaz?” sorusu üzerine Perinçek şöyle devam etti: “Bir, ideolojik problemleri. Mesela kamuculuk ve devletçiliğe takması. En son Hazine ve Maliye Bakanımız diyor ki iş adamlarına; ‘Kredileri alıp da dövize çevirmeyin’ Nasihatle ekonomi yönetilmez. Biz o kredileri devlet yatırımı yaparız, bitti. Biz o krediden devlet yatırımı bekliyoruz değil mi? Kredi olarak özel teşebbüse dağıtacağıma doğrudan doğruya devlet eliyle, planlı bir şekilde, ne lazımsa yapılır”