Siyaset

Gergerlioğlu’dan Gençlik Bakanlığı önerisi

Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu 15-30 yaş arası Türkiye nüfusunun 4’ te 1’ i 19 milyon 322 bin 983 genç için Gençlik Bakanlığı kurulması için kanun teklifi hazırladı.

Gergerlioğlu’nun teklifinde şunlar yer aldı:

Spor sadece gençler için değil toplumun tamamı için ihtiyaçtır. Gençlik ve Spor Bakanlığı ayrılarak sadece gençlerin kendilerini gerçekleştirmelerine ve kendilerine özgü sorunlarına odaklanacak Gençlik Bakanlığı kurulmalıdır.

Seçme yaşı, siyasi partilere üyelik, derneklere vasi olmadan üye olma ve kurma yaşı 16’ya düşürülsün. Gençlerin cinsiyet eşitliğini ve etnik dinsel farklılıklarını gözetilerek barış içinde yaşamaları garanti altına alınsın.

Devlet gençleri salt korumak gerek algısından vazgeçip onların özgün durumlarını gözeterek güçlenmelerini sağlayacak çalışmalar yapmalıdır. Gençlerin örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır. Gençlik Bakanlığı herkesin kendi anadilinde eğitim ve kamu hizmetlerinden yararlanmasının güvence altına alınmasını sağlamalıdır.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğu Genel gerekçe olarak şunlara değindi:

“Türkiye nüfusunun neredeyse dörtte birini gençler oluşturmaktadır. 83 milyon nüfus içerisinde 2019 verilerine göre 15-30 yaş arası 19.322.983 genç bulunmaktadır. Bu yüzde olarak 23 gibi bir orana tekabül etmektedir.

Gençlik sadece bir yaş grubu olarak tanımlanmamalıdır. Gençler toplumsal yaşamdan yalıtılmış̧ bir grup değildir ve her yaş grubu açısından olduğu gibi ekonomik ve toplumsal olaylardan etkilenmektedir. Bu nedenle kendine özgü özellikleri göz önünde tutularak ihtiyaçlarının karşılanması ve haklarının tanınması ön planda tutulmalıdır.

 

Avrupa Birliği tarafından da kabul edilen yaş aralığı 15-29 arası bir yaş dilimini kapsayan şekildedir. Şüphesiz bu tanım statik bir tanım değildir ve toplumsal gelişmeye bağlı olarak değişebilmektedir. Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca, çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç olmak üzere, 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle 15-18 arası bir yaş diliminde yer alan bireyler aynı zamanda çocuk olarak da tanımlanmaktadır. Çocuklar her ne kadar haklar bakımından özne olsa da 15-18 yaş grubu bu anlamda farklı bir statüye sahip olduğu için bazı sınırlamalar gündeme gelebilmektedir”

Gergerlioğlu’nun teklifini devamında şunlar yer aldı:

Gençlerin hakları bazı başlıklar altında şu şekildedir;

Gençlerin Korunması:

Gençlik Bakanlığı’nın kurulması ile amaçlanan salt gençlerin korunması değil, kendine özgü durumu ve özerkliğinin kabulü ile gençlerin güçlendirilmesi yaklaşımının geçerli olmasıdır. Bu amaçla Gençlik Bakanlığı ile devletin, gençlerin gelişimini, toplumsal ve siyasal yaşama aktif ve eşit biçimde katılmasını sağlayacak çalışmaları yürütmesi ve desteklemesi yönünde olumlu tüm önlemleri alacağına dair bir düzenleme yapması gerekir.

Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı:

Gençlik Bakanlığı’nda “yaş”ın da açıkça belirtilmesi, gençlerin yaş temelli olarak ayrımcılığa uğramasına karşı yasal bir koruma sağlayacaktır. Çocuklar, kadınlar, engelliler, yaşlılar gibi toplumdaki dezavantajlı gruplara yönelik yapılacak sosyal, siyasal ve ekonomik hayata katılım alanında geliştirilecek özel önlemlerin gençleri de kapsaması ve özel önlemlere açık bir göndermede bulunan ve devlete bu şekilde açık bir yükümlülük öngören bir düzenleme yapılması olumlu olacaktır.

Seçme ve Seçilme Hakkı: Siyasi Partilere Üye Olma Açısından:

Gençlerin siyasi partilere üyelik yaşında yüksek öğretim öncesinde ortaöğretime devam eden gençleri kapsayan ve siyasi partilere üyelik yaşının ve seçme yaşının 16’ya kadar düşürülmesini içeren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekir. Seçme yaşının 16 ya düşmesi için Anayasa değişilikliği gerekeceği için süreci Gençlik Bakanlığı takip edecektir.

Örgütlenme Özgürlüğü:

Demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurları olan sivil toplum kuruluşları açısından örgütlenme biçimi sadece dernek ve vakıflarla sınırlı tutulmamalıdır. Gençler tarafından sıklıkla bir araya gelerek oluşturulan platform, kulüp, girişim, kolektif vs. gibi farklı adlarla ve farklı amaçlarla bir araya gelen kişilerin oluşturduğu belli bir süreklilik arz eden toplulukların örgütlenme özgürlüklerinin de anayasada güvenceye kavuşturulması olumlu olacaktır.  Gençlik Bakanlığı örgütlenme özgürlüğünü geçerli hale getirmek için çalışmalıdır.

Sosyal Haklar:

Gençlik Bakanlığı herkesin kendi anadilinde eğitim ve kamu hizmetlerinden yararlanmasının (anadilde eğitim gibi) güvence altına alınmasını sağlamalıdır.

Gençlik Bakanlığı asgari ücretin belirlenmesi noktasında insanca bir yaşam için gereken ücret yanında gençler açısından farklı muameleyi engelleyecek bir düzenlemeler yapılmalıdır.

Tüm toplumsal kesimler gibi gençler açısından da kendine özgü durumlarının göz önünde tutularak, barınma hakkının devlete daha açık olumlu yükümlülükler öngörülecek şekilde düzenlenmesinin önemlidir.

Çalışma hakkına dair bir düzenlemede işsizliğin ortadan kaldırılması için Gençlik Bakanlığına açık yükümlülükler öngörülmesi gerekmektedir. Benzer bir uygulama işsizliğin olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması için de gereklidir. Ayrıca çalışma hakkı ile bağlantılı biçimde gençlerin ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde nitelikli mesleki eğitim almaları da güvence altına alınmalıdır.

Staj uygulamalarının da aslında bir çalışma biçimi olduğundan hareketle farklı isimler altında çalışma hakkı kapsamı dışında değerlendirilebilecek uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır. Çalışma hakkına bu anlamda istisnalar getirilmeksizin, gençlerin özel sektör veya kamu sektöründeki staj, yarı zamanlı çaışma, vb. çalışmalarında gençler açısından her türlü sosyal hakkın açık biçimde güvence altına gerekir.

Gençlik Bakanlığı’nın teklifi ile eğitim hakkına erişimin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik önlemler ile birlikte Anayasa’da asgari çalışma yaşı düzenlenmeli ve yaş sınırı ortaöğretimi de kapsayacak şekilde ileriye çekilmelidir.

Ç. Eğitim Hakkı:

Eğitim hakkı ile bağlantılı olarak din derslerinin müfredattan çıkarılması, yerine “dinler tarihi” şeklinde seçmeli bir ders öngörülmesi ve bu tarz derslere katılımın öğrencinin ailesinin bu konudaki kararına bırakılması gerekmektedir. Hatta 15-18 yaş arasındaki dönemi kapsayan gençlerin bu noktada derslere katılıp katılmama noktasında kendilerinin karar vermesi daha uygun olacaktır.

Bilimsel, çoğulcu, nesnel, eleştirel ve endoktrinasyona yer vermeyen bir eğitim anlayışı çerçevesinde aile planlaması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi konuları içeren cinsel eğitim, eğitim hakkının bir parçası olarak tanınmalıdır.

Devlet ya da vakıf üniversitesi olduğuna bakılmaksızın yüksek öğretim hakkının güvence altına alınması gerekmektedir. Üniversite eğitimi yanında benzer şekilde gençlerin mesleki anlamda yeni bilgi ve teknolojilerle donanımlı olmalarını sağlayacak mesleki eğitimde güvence altına alınmalıdır.

Gelecekle ilgili olarak en çok kaygı duyan grup olarak gençlerin ifade ve örgütlenme özgürlükleri tanınırken bu özgürlüklerin sınırlanma rejimi uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmeli ve özgürlüklerin sınırının aşıldığı durumda uygulanacak yaptırımlar gençlerin eğitim hakkını ortadan kaldırmayacak nitelikte olmalıdır.

YÖK’ün geçmişten bugüne kadar sergilediği uygulamalar göz önünde tutularak bu kurumun kaldırılması ve yerine içerisinde akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin ve araştırma görevlilerinin de temsil edildiği demokratik bir işleyişe sahip, akademik özgürlükleri güvence altına alma yükümlülüğü olan ve yetkileri koordinasyon sağlamak ve akreditasyonla sınırlanan bir yeni yapının kurulması daha uygun gözükmektedir.

Günümüzde bilgiye erişim toplumsal yaşama katılım açısından giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Devletin bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimi güncel gelişmelere koşut olarak bir hak olarak tanıması gerekmektedir. Özellikle gençler açısından bu yeni hakkın güvence altına alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Eğitim hakkı açısından gündeme getirmek istediğimiz son konu özgürlüğünden mahrum edilen öğrencilerin eğitimlerine devam etmelerinin güvence altına alınmasıdır. Yeni anayasada, gençlerin hukuka uygun biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılmaları durumunda, başka bir deyişle bir emniyet tedbirinin veya cezanın uygulanması halinde, eğitim haklarına erişimlerinin sağlanmasının göz önünde tutulacağı ve bu yönde tedbirler alınacağına dair bir düzenlemenin yer almasının olumlu olacağını düşünüyoruz.

Sağlık hakkı ve sosyal güvenlik hakkı 1982 Anayasası’nda düzenlenen haklar arasındadır. Anayasa’nın 61. Maddesinde özel olarak korunacağı ifade edilen dezavantajlı grupların arasında gençler yer almamaktadır. Uygulamada belli bir yaşın üstünde olan gençler çalışmadıkları durumda kapsamlı bir sosyal güvenlik korumasından yararlanamamaktadır. Sosyal güvenlik hakkı 25 yaş üzeri çalışmayan gençleri de kapsayacak şekilde ve hakkın öznesinin mümkün olduğunca geniş kurgulandığı bir biçimde tanınmalıdır.

Gençlerin toplumsal yaşama katılımları açısından toplu taşıma araçlarına erişiminin önemi büyüktür. Gençlerin kendine özgü durumları göz önünde tutularak, toplu ulaşımın organizasyonunda gençlere de söz hakkı tanınmalıdır. Bu noktada gençlerin ihtiyaçları göz önünde tutulmalı ve ayrıca gençlerin seyahat edebilmesi için ulaşım ücretlerinde gençlere yönelik bir indirimin ilkesel olarak benimsenmesi gerekmektedir.

Çevre Hakkı:

Çevre hakkı konusu tartışılırken büyük ölçüde gelecek kuşaklara gönderme yapılmaktadır. Ancak bugün çevre hakkı gelecek kuşakları değil bugünkü gençleri etkileyen bir hal almıştır. Çevre hakkının devlete daha fazla sorumluluk yükleyen bir anlayışla anayasada yer alan temel değerlerden biri olarak tanınması gerekir.

Bir başka konu ise günümüzde dayanışma hakları kapsamında kabul edilen barış hakkıdır. İnsana ve doğaya giderilmesi mümkün olmayan zararlar veren çatışmalar ve savaşların önlenmesi ve hiçbir koşul altında meşrulaştırılmaması, kimyasal, biyolojik, nükleer silahların üretilmesi, depolanması ve kullanılmasının yasaklanması gerekir.

Bütün bu gerekçelerle gençlerin özgünlüklerine uygun olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı ihtiyaçları karşılayamamaktadır. Sadece gençlere ve onların ihtiyaçlarına cevap verecek Gençlik Bakanlığı’nın kurulması gerekir.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu