Adil Aliyev’den sert eleştiri
Milli Meclis Başkan Vekili Adil Aliyev, "Ermenistan yaptığı provokasyonla uluslar arası hukukun tüm normların ıhlal ediyor" dedi
Adil Aliyev yaptığı açıklamasında şunlara yer verdi: “Şu anda, tüm dünya Covid 19 pandemisinin yayılmasına karşımücadele ediyor ve Dünya Sağlık Örgütü ülkemizin attığı adımları takdir ediyor ve hastalıkla mücadele çabalarında diğer ülkelere örnekgösteriyor.
Ancak, böyle zor bir durumda, Ermenistan devleti 12 Temmuz’dan itibaren ülkemizin sınırları üzerinde provokasyon yapmaya başladı. O günden bu yana cephenin Tavuz bölgesinde sınırın ihlali yönünde kışkırtıcı faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Tarihinbenzetmesinebakarsak, buseferErmenitarafınınsaldırısı 1992 saldırısıylaaynıdır. Yine, sivilbölgeleredüzenliolarakağırsilahlısaldırılardüzenleniyor, toplamda 12 kişi olmaqla şimdilik 11 askervebirsivilölümüz var.
Halen, Ermenistan tarafından sınırda düzenlenen operasyonda Azerbaycan sınırındaki ölen askerlerle yanaşı, sivil halkın yaşadıqları evler ağır topların hedefinde olmakta kalıyor.Böylece Tavuz bölgesindeki Ağdam köyünün bir sakini olan 1944 (76 yaşında) doğumlu Azizov Aziz İzzet oğlu, evine düşen ağır bir top mermisinin patlaması sonucu hayatını kaybetti.
Böylece, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin 2-ciparagrafında öngörülen ölen kişinin yaşama hakkı Ermenistan devleti tarafından ihlal edilmiştir. Bunun sadece savaş sırasında değil, ateşkes döneminde de Ermenistan’ın ilk örneği degildir, daha önce de iki yaşındakı bir çoçuk Zahra Guliyeva büyükannesi ile birlikte öldürülmüşdü.
Ayrıca, Ermeni tarafının ülkemizin sınırlarında yaptığı provokasyonlar sonucunda, sivillerin yaşadığı evler silahlı saldırı altındadır, bunun ana nedeni yerel halk arasında panik yaratma ve onları uzaklaştırma arzusudur. Ermenistan’ın Azerbaycan sivil nüfusuna karşı silahkullanımı, Azerbaycan topraklarının işgaledilmesi ve 1 milyondan fazlam ülteci kendi topraklarından kaçmak zorunda kalması, ta 1992’den başlamışdır.
İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin 4 No.lu Protokolü’nün 2. Paragrafına göre, herkes ülke sınırları içinde hareket ve oturma özgürlüğü hakkına sahiptir. Ancak Ermeni tarafının şu anki provokasyonu sivil nüfusu tahliye etmey iamaçlıyor. Bu nedenle, çeşitli ağır topçu teçhizatları sivillerin evlerini hedef alarak ölüm ve yaralanmalara neden olmaktadır.
Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarıyla bağlı olarak Birleşmiş Milletlerin 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararları kabul edilmişdir.
Bu kararlar Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgalini, Azerbaycan’daki katliamları, binlerce insanın öldürülmesini, bir milyondan fazla insanınmülteci olmasını doğrulamışdır. Ermeni tarafının bu girişimleri, evrensel olarak kabul edilen uluslar arası hukuk normlarının en ağır ihlalidir.
Azerbaycan topraklarının işgaline ve topraklarında katliamlara rağmen, uluslar arası hukuk hükümlerine dayanmaktadır ve güçlü bir orduya sahip olmasına rağmen, ülkemiz çatışmaya barışçıl bir çözümden yanadır. Ancak Ermenistan saldırgan politikasından bir adım geri adım atmaz, aksine Ermeni hükümeti provokasyon yapmaya devam eder. Bugün dünyanın Ermeni tarafının yürüttüğü kışkırtıcı misyona ve ülkemizin topraklarına yaptığı hamlelere adil bir değerlendirme yapmasını talep ediyoruz”