“ABD düğmeye bastı, Kılıçdaroğlu iç cepheyi bölme ve kışkırtma harekatını başlattı”

Kılıçdaroğlu’nun, Doğu Akdeniz’den, Ege’den, Suriye’den ülkemize yönelen silahlı tehditlere karşı hiçbir tavır koymadığına dikkat çeken Perinçek, “CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin ihtiyacı olan birliği bozmak için kışkırtıcı bir konuşma yaptı. Bu şekilde RAND Corporation’un ve Joe Biden’ın ilan ettiği ‘Erdoğan hükümetini yıkma’ planına bağlılığını çok çirkin bir dille ortaya koydu” dedi. Perinçek, CHP Lideri’nin iktidarı ele geçirmek için “ortaklarından” saydığı HDP’yi masumlaştırmasına, “Selahattin Demirtaş’ın hapiste yatması şeref madalyasıdır” demesine şu sözlerle tepki gösterdi: “Kılıçdaroğlu, Demirtaş’a bir de şeref madalyası taktı. Bu ABD’nin Kılıçdaroğlu’na ortaklarına takması için yolladığı şeref madalyası olmalı. CHP Genel Başkanı, Türk Ordusuna karşı psikolojik harekâtın görevlisi oldu. Bu projenin altında kalacaklar”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’daki Çıkış Yolu programında önemli açıklamalar yaptı. Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur’un sorularını yanıtlayan Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü Parti Meclisi açış konuşmasını “iç cepheyi bölme ve kışkırtma harekâtı” olarak nitelendirdi. Perinçek, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin ABD’nin Türkiye’yi karıştırmak üzere düğmeye basmasının bir işareti olduğunu belirtti: “CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dikkatle, esefle, hayretle ve ibretle dinledim. Bu konuşma olumsuz anlamda kritik önemde. Türkiye şu anda büyük bir tehditle karşı karşıya. Bütün dünyanın gözü burada. Türkiye’ye Doğu Akdeniz’den, Kıbrıs’tan, Ege Denizi’nden, adalardan, Libya’dan, Fırat’ın doğusundan yönelen tehditler var. Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı, burada mevzilenmiyor. Türkiye’ye yönelen tehditlere karşı, ABD’den, Fransa’dan, İsrail’den, Yunanistan’dan, Güney Kıbrıs’tan, gelen silahlı tehditlere karşı hiçbir tavır ve konumlanma yok. Bu konularda en küçük bir söz yok. Tam tersine, Türkiye’nin karşılaştığı tehditleri aşmak için ihtiyacı olan birliği bozmak üzere kışkırtıcılık var”

GÖLGE CIA’NIN VE BIDEN’IN TÜRKİYE PLANLARINA UYGUN

“CHP Genel Başkanı, bu tehditleri iktidara karşı fırsat bilen, ülkemize çevrilen namluları arkasına alan ve iç cepheyi bölmeye çalışan bozguncu bir yaklaşım sergiledi. Kılıçdaroğlu, Gölge CIA denilen RAND Corporation’ın ve en son ABD Başkan adayı Joe Biden’ın ilan ettiği ‘Erdoğan hükümetini yıkma’ planına bağlılığını, çok çirkin bir dille ortaya koydu. ABD, Türkiye’deki kuvvetlerinin merkezine zaten CHP’yi oturtmuştu. Şimdi de Türkiye’de iç karışıklık çıkarmak için ABD’nin düğmeye bastığı görülüyor”

KILIÇDAROĞLU’NUN DEMİRTAŞ’A TAKTIĞI MADALYA

Kılıçdaroğlu, dünkü konuşmasında bir önceki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Erdoğan’a ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ dediği için hapiste olduğu ileri sürdü ve “Demirtaş’ın içeride yatması şeref madalyasıdır” diye konuştu. Perinçek, bu sözleri şöyle değerlendirdi: “Kılıçdaroğlu, HDP’yi masum ve şirin gösteren ifadeler kullandı. PKK’nın siyasi kolu HDP’nin önceki Eş Genel Başkanına, Kılıçdaroğlu bir de şeref madalyası taktı. Bu ABD’nin Kılıçdaroğlu’na yolladığı şeref madalyası olmalı. Amerikan projesindeki ortaklarına madalya takma görevini de Kılıçdaroğlu üstlenmiş bulunuyor”

“PKK’YA HİZMETLERİ İÇİN Mİ MADALYA TAKIYORSUN?”

“PKK’nın Mehmetçiğe sıktığı kurşunlar, patlattığı bombalar için mi Demirtaş’a şeref madalyası takıyorsun? HDP teşkilatları ve belediyeleri PKK’ya erzak, lojistik, militan sağladığı için mi Demirtaş’a madalya takıyorsun? Neyin şerefi, neyin madalyası? Görüldüğü gibi CHP Genel Başkanı, Türk ordusuna karşı psikolojik harekâtın görevlisi oldu. Utanılacak bir durum. Kılıçdaroğlu’nun bu manifestosuna karşı ben de buradan ilan ediyorum. ABD’den aldıkları görevleri yerine getiremeyecekler ve bu projelerin altında kalacaklar”

ORTAKLARININ ADINI SAYDI

Perinçek, CHP Genel Başkanı’nın “Dostlarımızla iktidar olacağız” ifadesindeki planı bu kez daha açık savunduğunu belirtti: “Kılıçdaroğlu, CHP kongresinde de yeni dönem planını açıklamıştı. ‘Kürt sorunu silahla çözülmez, TBMM’de çözülür’ diyordu. PKK’ya ‘açılım’ sözü vererek HDP ile ortaklığın güvencesini sağladı. Yine bu konuşmasında “ortaklarla hükümete gelme” planını bir kere daha ilan etti ve ortaklarının adını koydu: ‘Türkiye’yi bu hale CHP mi getirdi, İyi Parti mi getirdi, Saadet Partisi mi, HDP mi getirdi?’ dedi. Burada RAND Corporation raporundaki muhalefet bloku açıkça sayılıyor. Kılıçdaroğlu, şimdi bu iktidar planının yol haritasını ilan etmiş oldu. Bu planın özü şu: “Amerikancı bir iktidar için iç cepheyi bölme, yıkıma uğratma ve kışkırtma harekatı”

AKŞENER’İN DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI

Perinçek, CHP Lideri’nin ortaya koyduğu yaklaşımın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in son tutumlarıyla paralellik taşıdığını vurguladı: “Yalnız Kılıçdaroğlu’nun konuşması değil. Selahattin Demirtaş, hapishaneden Sayın Akşener’e bir kahvaltı ziyareti mesajı yolladı. Akşener de kendi partisinin tabanını kandırmaya yönelik birkaç lafla birlikte bu mesajı aldığını ve benimsediğini gösteren bir açıklama yaptı. Yine Akşener, ‘Doğu Akdeniz’de NATO içinde bu işi çözelim’ tavrını sergiledi. Abdullah Gül konusunda da kendisinin bir itirazı olmadığını ifade etti. Yani taşlar yerine oturuyor. ABD’nin planladığı muhalefet bloku böylece oluşturuluyor”

“ZORLUKLARA KARŞI ÇÖZÜMLERİ YOK”

Perinçek, ana muhalefet partisinin iktidara yönelik eleştirileri konusunda da şunları söyledi: “CHP Genel Başkanı’nın Türkiye’nin içinde bulunduğu zorluklara dikkat çekmesine en ufak bir itirazımız yok. Ama Kılıçdaroğlu’nun bu zorlukları sergileme tarzı, o zorlukları çözümsüz bırakan, onlarla birleşen bir tarz. Doğrudan doğruya bu zorluklardan yararlanarak, halkı birbirine düşürerek, ABD’nin istediği ortamı içeride kurmaya yönelik bir duruş. Eğer Tayyip Erdoğan yönetimi, ekonomide, terörle mücadelede, Mavi Vatan’da zorlukların altından kalkamayacaksa, iç cepheyi birleştiremeyecekse, Koronavirüse karşı savaşı başarıya ulaştıramayacaksa bunun için bir alternatif seçenek ortaya koymamız lazım. CHP Genel Başkanı’nda böyle bir seçenek, çözüm yok, yalnızca kışkırtma var. Sandık 2023’te. Bu 3 yılda Doğu Akdeniz ne olacak? Üretim Ekonomisi nasıl kurulacak? Türkiye nasıl direnecek? Bu soruların cevapları yok”