Perinçek’ten Astana önerisi:
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden yana olan Rusya ve İran’ın, 90’lı yıllardaki siyasetleri üzerinden değerlendirilmesini eleştirdi
“Cepheyi tarihte değil, bugünde kuracağız” diyen Perinçek, Ermenistan’ı kışkırtan ABD ve Fransa’nın Rusya ve İran’ı da tehdit ettiğini belirtti. Perinçek; Ankara, Moskova ve Tahran’ın Atlantik’e karşı stratejik olarak aynı cephede yer aldığını şu sözlerle vurguladı: “Elimize terazi alıp Rusya ve İran’ın güvenilirliğini tartarak olmaz, bu ülkelerle ittifak zeminlerini geliştirmeli ve dostluğumuzu kalıcı hale getirmeliyiz. Örneğin İran’a yönelik ambargolara karşı Türkiye ne kadar kararlı tavır alırsa Tahran’la dayanışma da o derece güçlü olur. Yine Türkiye, ABDve Ukrayna’dan Rusya’ya yönelik tehditlere ne kadar karşı çıkarsa, Moskova da o derece Ankara’nın yanında yerini alır” Perinçek, 2017’de ABD’nin Barzani’yle Bağımsız Kürdistan girişimini de Türkiye’nin bölgesel ittifakla bozguna uğrattığını hatırlattı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Habertürk’te Hülya Hökenek’in sunduğu Enine Boyuna programına konuk oldu. Azerbaycan Tovuz Milletvekili Ganire Paşayeva, AK Parti 22’nci dönem Milletvekili Resul Tosun, CHP 26’ncı dönem Milletvekili Aytuğ Atıcı ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun da katıldığı programda Azerbaycan’ın Ermenistan karşısındaki mücadelesi değerlendirildi. Doğu Perinçek, Azerbaycan’ın Türkiye’yle birlikte bugünkü mevzilenmesinin önemli olduğunu anlattı: “Azerbaycan’ın mücadelesini hala 1990’ların dinamikleriyle ele almak bugün bizi aydınlatmıyor. O dönemde Rusya’nın Ermenistan’ın işgaline olumlu tavrı vardı. Ancak Rusya’nın pozisyonu değişti. Ermenistan’ın başına Amerikan kuklası Paşinyan geldi. Ermenistan’ı savaşa kışkırtan da zaten ABD. Biz şimdi hatıralar üzerinden gidersek cephemizi bugün yanlış yere kurarız. Cepheyi tarihte değil bugünde kuracağız. Mesela 1914 – 1917 arasında biz üç yıl Rusya’yla savaştık. Ama sonra orada bir devrim oldu.Ruslar bizim tarafa geçti. Ama biz Ruslara şöyle demedik: ‘Bir sene evvel siz, bize silah sıkıyordunuz; sizinle yan yana gelemeyiz…”İngilizlere karşı Rusya’yla ittifak yaptık”
KUŞATMAYA KARŞI TEK CEPHE SİYASETİ
Perinçek Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik tehdidin merkezini doğru saptamak gerektiğini vurguladı: “ABD’nin Kafkaslardaki en önemli dayanağı Ermenistan. Ermenistan’ın saldırısı yalnızca Azerbaycan’a yönelik değil; aynı zamanda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü vatan savaşında zor durumda kalması isteniyor. Türkiye yeni bir cephede daha savaşa zorlanıyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın belirttiği gibi Türkiye bu cephelere bakıldığında bir kuşatma altında. Kuşatmayı yapanlar belli: ABD, İsrail ve Fransa ile beraberindeki ülkeler. Ege’de üzerimize Yunanistan’ı sürerlerken Kafkasya’da Ermenistan’ı sürüyorlar. Bu ülkeler cephesini Rusya ve İran’a da dönmüş durumdalar. Rusya’da Kuzey Buz Denizi’nden, Baltık Denizi’ne ve Karadeniz’e kadar olan bölgelerde Amerikan tehdidiyle karşı karşıya. Benzer durum Basra Körfezi, Hürmüz Boğaz’ında İran için geçerli. Bu nedenle bizim için, Kafkaslarda ayrı cephe, Karadeniz’de ayrı cephe, Suriye’de ayrı cephe, Doğu Akdeniz’de ayrı cephe, Libya’da ayrı cephe yok. Bütünsel bir cephe var. Bu cepheleşmede Türkiye, Rusya ve İran ortak tehditle karşı karşıya ve stratejik olarak birlikte. Kafkasya için de Astana Birliği bize çözümü gösteriyor”
“RUSYA VE İRAN’A GÜVENİLİR Mİ?” SORUSU
Perinçek Türkiye ile Rusya ve İran arasında kuşku yaratan söylemlerin yanlışlığına dikkat çekti: “Putin, Ermenistan’a‘Savaş topraklarında olmadığı müddetçe seni korumak gibi bir yükümlülüğüm yok’ dedi. Bunu demekle de kalmadı Rusya, Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün Ermenistan’a yardım etmeyeceğini ilan etti. İran da benzer bir tutumla Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu ve Karabağ’ın işgalden kurtarılması gerektiğini beyan etti. İran’ın bir numaralı ismi Devrim Rehberi Hamaney’in temsilcileri bu yönde açıklamalar yaptı. Bu temsilcilerden birisi de Türkiye’de beni ziyaret eden Seyyid Hasan Amili’dir. Şimdi ‘Rusya ve İran’a ne kadar güvenilir?’gibi sorular soruluyor. “Elimize terazi alıp Rusya ve İran’ın güvenilirliğini tartarak olmaz; bu ülkelerle işbirliğini artıracak bir diplomasi ve siyaset üretmemiz gerek. Rusya ve İran’la ittifak zeminlerini geliştirmeli ve dostluğumuzu kalıcı hale getirmeliyiz. Örneğin İran’a yönelik ambargolara, ABD’den ve İsrail’den gelen tehditlere karşı Türkiye ne kadar kararlı tavır alırsa Tahran’la dayanışma da o derece güçlü olur. Yine Türkiye, ABD ve Ukrayna’dan Rusya’ya yönelik tehditlere ne kadar karşı çıkarsa, Moskova da o derece Ankara’nın yanında yerini alır”
KRİTİK YANLIŞ; İŞGAL BİTMEDEN BARIŞ İSTEMEK
“Bugün en büyük hata işgal bitmeden barıştan söz etmektir. Savaşıyoruz çünkü vatan topraklarımızı kurtarıyoruz. Bu topraklardaki işgalin müzakereyle son bulması mümkün değil. Bunu ancak silahla sağlayabiliriz. Topraklarımızı Rusya da kurtaramaz, İran da kurtaramaz; Azerbaycan’ın ordusu kurtarıyor. Biz İzmir’i, Adana’yı, Maraş’ı, Antep’i kurtarırken ne yaptıysak bugün de Azerbaycan onu yapıyor. Bu nedenle ‘Savaşmayın, barışın’ demek kadar yanlış bir siyaset yok. Gerçekten bir barış olacaksa o noktaya savaşarak ulaşacağız”
ATATÜRK’ÜN SOVYETLER İLE İTTİFAK SİYASETİ
Perinçek Atatürk döneminde İngiliz emperyalizminin oyunlarını Rusya ile ittifak kurarak nasıl bozduğumuzu hatırlattı: “1918 sonrası Kafkas tarihinin çok iyi bilmemiz lazım. İngiltere orada üç tane cumhuriyet kurdu. Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan cumhuriyetleri… Atatürk bu ülkeleri, 26 Nisan 1920’de kolordulara yazdığı bütün mektuplarda ‘İngilizlerin Kafkas seddi’ diye adlandırdı. Atatürk onlar için şöyle dedi:“İngilizlerin kurduğu Kafkas seddini yıkmazsak katiyetle mahvoluruz. Behemehal Sovyet Rusya’yla ilişki kuracağız. Onlar Azerbaycan’ı, Ermenistan’ı ve Gürcistan’ı Bolşevikleştirecekler. Biz de batıdan Kafkas topraklarını temizleyeceğiz. Atatürk’ün planı gerçekleşti. Türkiye ile Sovyet Rusya aynı cephede birleşerek İngiliz seddi yıkıldı. Yunanı İzmir’den denize dökme koşulumuz, o Kafkas seddini yıkmamızdı” Ayrıca yakın bir geçmişte, 2017 yılında ABD’nin Barzani’ye referandum yaptırarak Bağımsız Kürdistan kurma girişimini engelledik. O zaman da İran ve Irak’la bölgesel ittifak sayesinde ABD projesini bozguna uğrattık”