Akar, “Birlikte mücadele edelim”
EMEP'ten grev hakkının gasp edilmesine karşı ortak mücadele çağrısı yapıldı
Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen kongre ile Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı seçilen Yusuf Akar, ilk açıklamasını grev erteleme kararına karşı yaptı. “Önümüzdeki süreçte ilçemiz Gebze’de birçok TİS süreci yaşanacak. Bugünden rahatlıkla söyleyebiliriz ki, grev yasakları TİS masalarında birer korkuluk olarak işçilerin gözüne sokulacak” diyen Akar, başta örgütlü fabrikalar olmak üzere örgütsüz tüm işyerlerinde bu sürecin anlatılması gerektiğini ve buna uygun eylemlerin örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ’ye ait Adana ve Mersin’de kurulu soda, krom ve tuz fabrikalarında, Petrol-İş Sendikası tarafından alınan grev kararını 60 gün süreyle erteleme kararını eleştiren Yusuf Akar, “AKP iktidarı temsil ettiği burjuva sınıfına uygun olarak nerde işçilerin hak arama mücadelesi olsa karşısına dikilmiş, türlü saldırılara girişmiştir. OHAL’den, pandemi koşullarına kadar tüm gelişmeleri, zengini daha fazla zengin, yoksulu daha yoksul nasıl yapabilirim düşüncesiyle fırsata çevirmiştir. Bu karar AKP iktidarı ve tek adam rejiminin ilk grev yasaklama kararı değil, 18 yılda tam 17 grev yasağına imza atmıştır. Son kararla birlikte bugüne kadar 200 bin işçinin grev ve pazarlık hakkı elinden alınmıştır” dedi.
“OHAL’İ NEDEN KULLANDIKLARINI İTİRAF ETMİŞLERDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın patron temsilcileri ile yaptığı toplantıda konuşmasını hatırlatan Akar, “Patronların gözüne girmek için gayretle kendini ve icraatlarını açıklayan Erdoğan patronlara, ‘Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum, iş dünyanızda herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine. Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız’ diyerek OHAL’i neden ve niçin kullandığını açıktan itiraf etmişti” diye konuştu.
“PATRONA CENNET, İŞÇİYE CEHENNEM!”
İşçi sınıfının en önemli hakkı olan grev hakkının tamamen kağıt üstünde kaldığını, bununla da grev hakkının fiilen yasaklandığını söyleyen Akar, “Grev hakkıyla desteklenmeyen bir TİS, anlamını yitirecektir. Grev hakkı yoksa işçilerin masaya oturmasının da hiç bir anlamı bulunmamaktadır. Bir de anlaşmazlık yaşandığında Yüksek Hakem Kurulu (YHK) tarafından patronların istediklerinden daha da iyi şartlarda karar alındığı düşünülürse, patrona cennet, işçiye cehennem yaşatılmaktadır” dedi.
“GREV YASAKLARINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM”
Grevin ertelenmesinden sonra birçok sendikanın da tepki gösterdiğini ifade eden Akar, “Özellikle Petrol-İş dışında sendikaların tepki göstermesi dayanışma açısından önemlidir. Çünkü yapılan saldırı sadece Petrol-İş üyesi işçilere değil, tüm işçi sınıfına yapılmıştır. Örneğin önümüzdeki süreçte ilçemiz Gebze’de birçok TİS süreci yaşanacak. Bugünden rahatlıkla söyleyebiliriz ki, grev yasakları TİS masalarında birer korkuluk olarak işçilerin gözüne sokulacak. Bugün başta örgütlü fabrikalar olmak üzere örgütsüz tüm işyerlerinde bu süreç anlatılmalı ve buna uygun eylemler örgütlenmelidir. Emek Partisi olarak tüm sendikalara, işçi ve emekçilere çağrımızdır: Grev yasaklarına karşı birlikte mücadeleyi büyütelim. Grev hakkının gasp edilmesine müsaade etmeyelim” ifadelerini kullandı.