DİH, Baldur ve Migros işçilerinin yanında
DİH'ten Baldur ve Migros işçilerine dayanışma ziyareti gerçekleşti
Demokrasi İçin Hukukçular (DİH) grevlerinde 27’nci günü geride bırakan Baldur ve direnişlerinde 16’ncı günü geride bırakan Migros işçilerini ziyaret etti, fonlara katkıda bulunuldu. Baldur grevi ziyaretinde DİH adına konuşan Avukat Ahmet Ergin, grev fonuna katkıda bulunduktan sonra “Demokrasi İçin Hukukçular, bir avukat, bir hukuk grubudur. Türkiye’nin değişik illerinden meslektaşlarımızla beraber hareket ediyoruz. Sizi ziyarete gelmek, desteğimizi sunmak, yanınızda olduğumuzu bildirmek istedik. Pandemi koşulları sebebiyle sembolik bir ziyaret oldu, gelemeyen arkadaşlarımızın da selamlarını getirdik. Grev fonunuza bir nebze de olsa küçük bir katkıda bulunmak istedik” diye konuştu. DİH’in katkısını kabul eden Birleşik Metal-İş Gebze 2 No.lu Şube Mali Sekreteri Kadir Gedik, bugün gerçekleşen üçüncü maddi desteğin olduğunu vurgulayarak, dayanışmanın büyüdüğünü ve mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
“ÜCRETSİZ İZİN AÇLIĞA MAHKUM ETMEK DEMEK”
Baldur’un ardından, 31 Aralık günü ücretsiz izine çıkarılan ve DGD-SEN’de örgütlenen Migros Depo işçilerini ziyaret eden DİH, burada da direniş fonuna katkıda bulundu. Heyet adına konuşan Avukat Ahmet Ergin, “Pandemi koşullarında bu bölgede birbirine çok yakın iki grev ve direniş var. Böyle bir dönemde direnen işçi grubuyla karşılaşmak bizi çok mutlu etti” dedi. İşçilerin ücretsiz izne çıkartılarak açlığa mahkum edildiğini vurgulayan Ergin, “Hukukçular olarak iğrendiğimiz bir uygulama söz konusu. Bu uygulama, işçiyi ücretsiz izne çıkartıp açlığa mahkum etmektir. Özellikle pandemi koşulları bütün işçilerin durumunu kötüleştirdi. Bütün işçiler hem hastalık, hem ölüm riskiyle karşı karşıyayken, ihtiyaç duyulmadığı veya hakkını aradığı anda kapı önüne ilk konulanlar oldu, olmaya devam ediyor. Bizler de sizin durumunuzda ki insanların hukuki sorunlarını çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. DİH’in işçi sınıfının haklarını geliştirmek, güçlendirmek ve işçi sınıfının özlemini duyduğu eşit ve özgür bir dünya için çaba gösterdiğini ifade eden Ergin, işçilerin direnişinin kendi direnişleri olduğunu belirtti.