“ABD’de üçüncü bir güç filizleniyor”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İran’ın Uluslararası Kur’an Haber Ajansı’na (IQNA) konuştu. ABD’deki Kongre binası baskını sonrası durumu değerlendiren Perinçek, ABD’de yoksullaşan, işsizlik tehdidi altında olan ve sağlık hizmeti alamayan Amerikalıların isyanını tahlil etti. Perinçek, bu dinamiğin geleceği açısından, Biden ve Trump dışında üçüncü bir seçeneğin oluşmasına işaret etti. ABD’nin dünya hakimiyeti iddialarının iflas ettiğini belirten Perinçek, “Amerika devletindeki çözülmeler ve zaaflar bölge devletlerinin ve Filistin’in yararınadır” dedi. Perinçek, “Türkiye ve İran olarak çok cesur ve çok kararlı siyaset izleyeceğimiz bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.

“BIDEN SEÇENEĞİ: TIRNAKLARINI GÖSTEREN ABD”

Biden’ın ABD’ni geleneksel saldırgan politikasını temsil ettiğini belirten Perinçek şunları kaydetti: “Biden ve Trump; ikisi de emperyalist Amerika’nın hakim sınıfları içindeki seçenekler. İkisi de emperyalist ABD’yi temsil ediyor. Biden okyanuslardan dünyaya, namlusunu, tırnaklarını gösteren Amerika’nın temsilcisi. Bunu zaten açıkça söylüyor. Trump bir anlamda yenilgiyi kabul eden Amerika. Yani diyor ki 8 trilyon doları Ortadoğu çöllerine gömdük. Bir bakımdan bizim içimize dönüp ekonomimizi kurtarmamız lazım. Biden ise hala eski Nixon, Johnson, Obama vs… onlardan kalan saldırgan ve şiddete dayalı politikaları sürdürme hevesinde. Ama şunu görmemiz lazım: Bu ikisi arasındaki kavgadan büyük kitle hareketleri de ortaya çıktı. Bir buçuk milyon insan gidip kongre binasını sardı. Amerikan halkı da ortaya çıkmaya başladı

“TRUMP’IN KONTROLÜ DIŞINDA ORTAYA ÇIKAN HALK DİNAMİĞİ”

Perinçek, ABD’de halkın yükselen tepkisine ve sistem dışı çözüm arayışına dikkat çekti: “ABD’de üçüncü bir güç yavaş yavaş filizleniyor. Yani Trump ve Biden dışında bir de yoksullaşan, işsizlik tehdidi altında olan, işini kaybeden, arabasına benzin dolduramayan, korona ortamında tedavi göremeyen, sağlık hizmeti alamayan bir Amerika halkı var. Bu halk da hoşnutsuz olduğu için meydanlara çıkıyor. Bunlar şimdi biraz Trump’ın yanında gibi gözüküyor ama aynı zamanda Trump’ın da tam kontrolünde değil. Dikkat ederseniz Trump bunlara evinize dönün diyor. Ama onlar gidip kongreyi işgal ediyorlar. Trump bunların taleplerine cevap verebilir konumda değil. Bu daha çok bir halk gücü” dedi.

“ABD’NİN ORTADOĞU POLİTİKASI”

Perinçek, İsrail’in bir yandan Filistin’e karşı saldırganlığını artırırken bir yandan da Arap ülkeleri ile normalleşme projesini yürütmesi hakkında şunları söyledi: “Bu süreç,  kesinlikle Filistin halkının yararına değildir. Bölge ülkelerinin ilişkilerini normalleştirme olayı diplomatik ilişkinin ötesinde İsrail’e karşı bir yumuşama ve ABD ile İsrail’in planlarına ödün veren bir uygulama olarak kendisini gösteriyor. Onun için bu normalleşmeleri kesinlikle Filistin halkının yararına görmüyoruz. Ama ABD’deki gelişmeler Filistin halkının yararına. ABD’nin büyük bir kargaşalığa doğru sürüklenmesi, Amerika’nın içindeki kavgalar, Biden’in saldırgan çizgisinin aynı zamanda halk tarafından bir kuvvetli tepkiyle karşılanması ve ABD’deki çözülmeler ve zaaflar bölge halklarının, bölge devletlerinin ve aynı zamanda Filistin’in yararınadır” ifadelerini kullandı.

“ABD VE İSRAİL’İN KARŞISINDA CESUR SİYASETLER”

ABD’nin kurduğu tek kutuplu emperyalist sistemin sonuna gelindiğini vurgulayan Perinçek, şöyle devam etti: “ABD’nin silahlı güçlerinin karşısında direnen ve onu dengeleyen önemli silahlı güçler oluştu. Bu ortamda ABD eskisi kadar saldırgan bir politika izleyemez duruma geldi. Çünkü ABD çıkmaza girdi. Bunu da Trump şu sözlerle itiraf etti: ‘Biz  sekiz trilyonu çöle gömdük ve bu saldırgan politikanın devam etmesi, hem Amerikan ekonomisine çok ağır zarar verecek hem de başarılı olma şansı yok.’ Bu koşullarda, İsrail’in arkasında çok etkili bir ABD görmüyoruz. Dolayısıyla bizim daha cesur ve kararlı olmamız lazım. İsrail’in attığı her adıma da kararlılıkla cevap vermemiz gerekir. Amerika’daki gelişmeler çok çok önemli. ABD bir çıkmaza girmiştir. Amerika’nın dünya hakimiyeti iddiaları iflas etmiştir ve Amerikan sistemi yürümüyor. Amerika Birleşik Devletleri 1945’te ikinci dünya savaşından parlayarak çıkmıştı. Ama o devir artık bitmiş bulunuyor. Bu nedenle biz bölge ülkeleri özellikle İran ve Türkiye olarak çok cesur ve çok kararlı siyaset izleyeceğimiz bir döneme giriyoruz”