NEDRET GÜVENÇ HOCAMIZI DA EBEDİYETE UĞURLADIK
Son zamanlarda öyle çok büyük isimleri ve duayen usta sanatçılarımızı kaybettik ki...
İçim ağlayarak bir yazı daha kaleme alıyorum. Türk Sanat camiamızda ‘Devlet Sanatçısı’ ünvanını alan son sanatçımızı, Nedret hocamızı da ebediyete uğurladık. Biraz Nedret hocamızın ülkemize bıraktığı muhteşem miraslardan bahsedeyim.
Nedret Güvenç 5 Eylül 1930 tarihinde İzmir’ in Çeşme İlçesi Çiftlik köyünde doğdu. Tam adı Mükerrem Nedret Güvenç’ tir. İlk okulu Bornova’ da okudu. Bornova ortaokulunda okurken müzik ve tiyatro ile tanıştı. 14 yaşında bir öğrenciyken Karel Capek’ in ‘Yaşadığımız Devir’ adlı savaş karşıtı bir oyununda başrol oynadı. İzmir’ de öğrenimini tamamladıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarında şan ve piyano tahsili yaptı. O dönemde tiyatro oyuncusu olmaya karar verdi.
17 Şubat 1948 tarihinde önce ‘Portakal Kabukları’ adlı çocuk oyunu ile ve ‘Hanımlar Terzihanesi’ oyunu ile 17 yaşında İzmir Şehir Tiyatrosunda profesyonel olarak sahneye ilk kez İzmir’ de çıktı. İzmir Şehir Tiyatroları 1950’ de kapatılınca ailesi ile birlikte İstanbul’ a göç etti. 1950-1951 sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrolarına katıldı. 1959-1960 yıllarında yaklaşık 3 yıl boyunca Cüneyt Gökçer’ in daveti ile Ankara Devlet Tiyatrosunda konuk oyuncu olarak sahneye çıktı.
Daha sonra yeniden İstanbul Şehir Tiyatrosuna döndü. Bugüne kadar 200 den fazla tiyatro oyununda başrol oynadı ve pek çok ödül kazandı. 1974’ te oyunculuğunun yanı sıra ‘ En Büyük Kumar’ oyununu sahneye koyarak yönetmenliğe başladı. Tiyatro çalışmalarının yanı sıra pek çok film, radyo tiyatrosu, dublaj ve televizyon çalışması yaptı. Nedret Güvenç bu dalda da birçok ödül sahibidir.
1955’ te İstanbul Şehir Tiyatrolarından emekli olunca Gencay Gürün’ ün kurduğu ‘ Tiyatro İstanbul’ tiyatrosu bünyesine katılmıştır. Aralık 1998 tarihinde Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı ünvanını almıştır. Ayrıca Türkiye’ nin 2009 yılı ‘Dünya Tiyatrolar Günü’ bildirisini Nedret Güvenç yazmıştır. Usta sanatçı bu bildiri ile dünya basınında geniş yer buldu.
İŞTE NEDRET GÜVENÇ’ İN 2009 DÜNYA TİYATROLAR BİRLİĞİ BİLDİRİSİ
Ben bir tiyatro oyuncusuyum. Bütün dünyam tiyatrodur. Gücümü sahne ışıklarından alırım. Ben bir sahne işçisiyim. Bir ağır işçi, işim gereği gece gündüz çalışırım. Buradan sizlere en güzel, en doğru, , en çağdaş ve gerçekçi bir oyunla ulaşmak için. Bir oyun, bir oyun daha, bir oyun daha.
Böyle mutlu geçen ömrüm, yeter ki siz burada olun ve birlikte kotaralım oyunumuzu. Birlikte gülelim, birlikte ağlayalım, birlikte coşalım, şaşalım, sevinelim ve birlikte düşünelim. Oyunun sonunda tiyatronun o vazgeçilmez gizemi içinden, alkışlarınızla, birlikte uyanalım. Güzel bir oyun sonrasının tatlı yorgunluğu içinde zevkle göz göze gelelim…
Şimdi biraz dertleşelim. Son yıllarda Türk Tiyatrosu adına olumlu olumsuz pek çok konuşmalar yapılıyor. Kimileri seyircinin giderek düzeysiz komedilere şartlandırıldığını, hele hele özel tiyatroların, gişe kaygısı nedeniyle ucuz prodüksiyonlarla yetinmek zorunda kaldıklarını, bunun da sanatsal bir erozyon olduğunu savunuyor. Kısmen doğru olabilir ama tüm yokluklara karşın sanat heyecanı ile hala perde açabilen özel tiyatro yapımcılarımızın ve sanatçılarımızın verdikleri mücadele göz ardı edilemez.
Bazılarıysa ‘güldürü, güldürü, güldürü’ diyor. ‘Seyirci artık gülmek istiyor, düşünmek istemiyor’ diyerek seyircilerimizi küçümsüyor. Gene bazıları da ‘maaşlı memurdan sanatçı olmaz’ diye ödenekli tiyatrolarımızı hedef alıyor. Oysa onların ana tiyatro niteliğini ve Türk Tiyatrosu’nun kurucusu olduğunu unutuyor. Oradan yetişen birbirinden değerli büyük sanatçıların varlığını görmüyor.
Bazı güzel insanlar da başlangıçtan bu yana Türk tiyatro sanatçılarının içinde çok büyük yetenekler olduğunu savunuyor ki aynı kanıdayım. En ilginç olanı da bazı çok bilirler, ‘artık hiç kimse tiyatro yazmıyor, tiyatro yazarlarımıza ne oldu?’ diye bir yanılgıdan yola çıkıyor. Bu çok önemli, çünkü yazarsız tiyatro olmaz. Bence bunu birlikte çözeceğiz, ama önce yazarlarımızı dinleyerek. Çünkü çok değerli ve büyük tiyatro yazarlarımız var.
Bu arada bazı tiyatro severlerimiz, ‘ah nerede o eski tiyatrolar, o eski oyunlar, o eski tiyatro sanatçıları’ diye yerinip yerinip duruyor. Oysa çevreye dikkatle baksalar gençleri görecekler. Bir değişimin, bir gelişimin yaşandığını fark edecekler. Genç tiyatrocular iş başında. Hepsi de yetenekli, yürekli ve cesur. Bir araya gelip kendi özgün tiyatrolarını kuruyorlar. Yazıyorlar, oynuyorlar ve devamlı perde açıyorlar. Ben onlara ‘safkan tiyatrocular’ diyorum.
Ve gene diyorum ki günümüzün sanal ortamlarına karşın, Türk Tiyatrosu tüm gerçekliğiyle dimdik ayakta. Yeni ve çağdaş bir Türk Tiyatrosu hızla kendini bütünlerken, taptaze ve kararlı bir Jön Türk, tiyatronun müjdesini veriyor. Çoğu tabuları yıkan bu özgür soluklu tiyatronun temelinde insanoğlunun gerçekleri var. Ama her şeyden öte, ülkemizin ve ülkemiz insanının iç güzelliği, kadirbilirliği, kaderciliği ama en umutsuz anlarda bile, o şaşmaz iradesi, kararlılığı ve sağlamlığı var.
‘Sanatçı alnında ışığı hisseden insandır’ diyor Büyük Önder. Bizler o ışığı sizlerden alıyoruz. Ve dünya durdukça, kim ne derse desin, her söze verilecek en doğru cevap buradan olacaktır, tiyatro sahnelerinden. Çünkü sizler buradasınız.
O halde çalsın son ziller, açılsın perdeler…”
Nedret Güvenç Tiyatro, Sinema oyunculuğu, Tiyatro yönetmenliği ve dublaj sanatçılığı dışında yazarlıkta yapmıştır. Usta sanatçı Nedret Güvenç’ in yazmış oluğu 4 kitap vardır. Bu kitaplar :
Bir Zamanlar İzmir’ de 2001 yılında İş Bankası Kültür Yayınlarından
Dinle Beni 2003’te İş Bankası Kültür Yayınlarından
Aşk Yoksunları 2005’ te İnkilap Yayınevinden
Kum Zambakları’ da 2009 yılında Gürer Yayınlarından çıkmıştır.
Daha sonra 9 Mart 2010’ da İzmir Bornova Çamdibi’nde ‘Nedret Güvenç Tiyatro Sahnesi’ adında açılan tiyatroya kendisinin ismi verildi.
Usta Sanatçı Nedret Güvenç 3 adette plak çıkardı. Bu plaklar:
İlk plağı olan Memleket İsterim / Karakoyun da Müzikleri Bora Ayanoğlu Düzenlemeleri de Esin Engin yapmıştır.
- Plağı Talih Kuşunda Besteyi Ali Ercan Düzenlemeyi de Esin Engin yapmıştır.
Üçüncü ve son plağı Kardelen ise bir şiir plağıdır.
NEDRET GÜVENÇ’ İN ÖDÜLLERİ
Nedret Güvenç Kariyeri boyunca 8 ayrı ödüle lkayık görülmüştür. Usta sanatçı Güvenç’ in ödülleri de şu şekildedir.
-Schiller Madalyası- Hile ve Sevgi
-Avni Dilligil En Başarılı Kadın Oyuncu Ödülü Güden Geceye ve Mektuplarındaki Rollerinde İlk Kez
-Kültür Bakanlığı Onur Ödülü Günden Gecey oyunu
-İlhan İskender Ödülü- Cyrano de Bergerac’ taki Roxanne rolü ile
-Türk Film Dostları Derneği Ödülü- Kanlı Para filmi ile
-Altın Portakal Ödülü- Kötü Tohum (En İyi Kadın Oyuncu)
-1997 Afife Tiyatro Ödülleri- En Başarılı Kadın Snatçı Ödülü (Eskimeyen Oyun)
-2012 16. Afife Tiyatro Ödülleri- Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü
GÜVENÇ’ İN YÖNETTİĞİ TİYATRO OYUNLARI
Nedret Güvenç Türk tiyatrosunda 12 tane oyunun yönetmenliğini yapmıştır. Son olarak Cumhuriyet dönemi Türk Şiiri olan Teatral Şşiir Gösterisini Doğan Hızlan ile birlikte sahneledi. Bu eserde 50 tiyatro oyuncusu yer aldı ancak gösteride yer alan tek bir NAZIM HİKMET rubaisi (Ritüeli) nedeni ile ilk gösteriden sonra kaldırıldı.
Usta sanatçı nedret Güvenç 250 civarı projede dublaj ve seslendirme sanatçısı olarak görev yapmış. Dublaj yönetmenliği de yapmıştır.
Usta sanatçı Nedret Güvenç Tiyatroda oynadığı 200 ün üzerinde oyun dışında Türk Sinemasında da 210 civarı filmde rol aldı. Bunun yanında :
-1991 Yapımı Yıldızlar Gece Büyür dizisinde Berrin Karakterini
-1992 Yapımı Belkıs Hanımın Konağı Dizisinde Belkıs Hanım Karakterini
-1994 Yapımı Gurur Dizisinde ise Muazzez Karakterini canlandırmıştır.
Usta sanatçı Nedret Güvenç 2003 yılında Yeşilçam Denizi isimli TV Programını yapmış ve de 2007 yılında çekilen Salih Tozan Belgeselinde kendisini canlandırmıştır.
Usta Sanatçı Nedret Güvenç uzun yıllar ölümüne kadar İstanbul Nışantaşında oturdu. Özel hayatında ise İlk evliliğini Türk Tiyatro ve Sinemasının usta oyuncusu ve Seslendirme sanatçısı ve dublaj yönetmeni, usta sanatçı Itır Esen’in babası Hayri Esen ile yapmıştır. Daha sonra ikinci evliliğini ise usta Tiyatro Sinema Sanatçısı, Oyuncu film yapımcısı ve Yönetmen Orhon Murat Arıburnu ile yapan usta sanatçı üçüncü ve son evlilliğini ise yüksek mimar Okan Bilgütay ile yapmıştır. 45 yılı aşkın bir zamandır süren evliliğinden de Müjde isimli bir kızı vardır.
Nedret Güvenç bir süredir yaşlılığa bağlı hastalıklar ile mücadele ediyordu ve bu sebepler dolayısı ile 31 Temmuz 2021 tarihinde İstanbul NIşantaşı’ nda bulunan evinde hakkın rahmetine kavuştu. Kendisine yüce Mevlam’dan rahmetler, kederli ailesine, yakınlarına ve Türk Sanat camiasına da başsağlığı diliyoruz.
Mustafa Göksel’in dilinden Nedret Güvenç videosu