Perinçek’ten Akşener’e Divan’ı lügat-it Türk’lü yanıt

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Doğu Türkistan’da oruç tutmak, namaz kılmak, başörtüsü takmak, inşallah demek, Kaşgarlı Mahmud’un diyarında Uygur Türkçesi yazmak yasak, eğitimden sosyal hayata hatta camilere kadar bütün kültürel mirasımız tehdit altında” sözlerine belgelerle yanıt verdi. Perinçek Akşener’in yalanlarına, Uygur bölgesine ziyareti sırasında aldığı Divan-ı Lügat-it Türk ile yanıt verdi. Akşener’in ABD Büyükelçisi’yle görüşmesinin ardından bu yalanları söylediğini hatırlatan Perinçek, “Amerika bile böyle propaganda yapamıyor. Akşener Amerikancı kimliğini bir kez daha itiraf etti” dedi.

“DİVAN-I LÜGAT-İT TÜRK’ÜN UYGUR TÜRKÇESİ ÇEVİRİSİNİ ORADAN ALDIM”

Sincan Uygur Bölgesine yaptığı ziyaretleri anlatan Perinçek, “Bölgeye, Urumçi’ye 1977-1982-2004-2008-2015-2019 yıllarında ziyaretlerde bulundum. 2019 ve beraber gittiğimiz heyetlerde Soner Polat gibi amirallerimiz, gençlik liderlerimiz, Hasan Korkmazcan gibi eski başkanvekilleri vardı. Bizim dışımızda çok sayıda Ak Partili, MHP’li ve CHP’liler oraları gezdi. Bütün caddelerde sokaklarda Uygurca levhalar var. Akşener, Uygurca yasakmış diyor, trendeki anons Uygurca, üniversitede eğitim Uygurca, 24 saat Uygarca, Tatarca, Kazakça, Kırgızca yayın yapan televizyonlar var. Bizim Uygur, Tatar, Kazak müziğimizin, oyunlarımızın çok seçkin örnekleri sergileniyor. Uygur halkı sevinç dolu, neşeli, güler yüzlü, konuksever bir halk. Üniversitede, okullarda Uygurca eğitim veriliyor. Çarşılarda bütün levhalar Uygurca. Giriyorsunuz istediğiniz dükkanda Uygurca konuşabiliyorsunuz. Ben Divan-ı Lügat-it Türk’ün Uygur Türkçesi çevirisini orada çarşıda gezerken aldım” ifadelerini kullandı.

“AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ İLE KONUŞUYOR ARKASINDAN BU YALANLARI ORTAYA KOYUYOR”

“Meral Akşener Amerikan yalanlarının memureliğini yapıyor” diyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Çin konusunda Amerikan Büyükelçisi ile konuşuyor arkasından bu yalanları ortaya koyuyor. Divan-ı Lügat-it Türk yasakmış, hayır değil. Ben kendim satın aldım kendisine gösteriyorum, yalan. Son derece özenli bir cilt, çok kaliteli bir kağıda basılmış ciltler. Uygurcadır. Ortadan bir sayfa açın, peş peşe iki tane sözcüğü okuyun Latin harfleriyle de var. Divan-ı Lügat-it Türk’te olan sözcüklerin hem Uygurcası hem Türkçesi var. 1977 yılında yaptığımız ziyaretimizdeki alfabe Latin alfabesiydi. Mesela hiç unutmuyorum duvarda yazıyordu ‘Yaşasın dünye helglerinin bütün birligi’ ‘Yaşasın dünya halkların birliği’ yazıyordu. Biz bütün duvarlarda, bütün yazılarda okuyorduk. Fakat fanatizm ve yobaz cereyan yükseldi. O yobaz cereyan maalesef oraya da gitti bizim Uygurlarımız biz yazımızı arap alfabesine çevirmek istiyoruz dediler. Çinlilerde büyük bir hata yaptı, Uygurlar böyle istiyor onların özgürlüklerine izin verelim, müdahale etmeyelim ne istiyorlarsa yapalım, arap alfabesi ile yazmaları çizmeleri İslamiyete de uygundur dediler ve  arap alfabesine geçtiler. Büyük bir hata yaptılar biz onlara hata yapıyorsunuz diye söyledik. Sonradan da sanıyorum pişman oldular ama yine o Arap alfabesi Uygur Türkçesi ile kullanılan bir alfabe” diye konuştu.

“HER BÖLGEDE KADINLAR ÖNDE”

Kadınların çalışma hayatındaki yerine de değinen Perinçek, “Hangi fabrikaya gitseniz çalışan kadın vardır. Hangi köye giderseniz kadınları başı dik görürsünüz. Uygur köylerine de gittik, Turfan bölgesine de gittik kadınlarla, muhtarla konuştuk. Her bölgede kadınlar önde. Uygurlar, Amerikaya hizmet edecek haysiyetsizlerden değiller, başları dik insanlar. Dünya kadın örgütlerinin raporlarını okusunlar. O raporlarda kadın konusunda en başarılı örneğin Çin Halk Cumhuriyeti olduğunu ve Uygur bölgesinde de kadınların nasıl güvence altında yaşadığını, çalıştığını okuyabilirler. Ekonomik açıdan bakarsak 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kurtulduğu zaman ortaçağ koşullarında olan Uygur, Kazak, Kırgız Tatarlarımız vardı. Şimdi son derece modern eğitim hizmetini parasız alan, sağlık hizmetlerini tamamen parasız alan ve eğitim hizmetlerinde herkese fırsat eşitliği sağlanan bir durum var. Uygurların ekonomileri Çin’de en hızlı gelişen ekonomi”dedi.

“CAMİLER AÇIK”

İbadet özgürlüğüne de müdahale yapılmadığını söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı, “Camiler açık ben en çok camilere gittim. Turfan bölgesinde de gittim, Pekin’de de gittim. Orada eskiden yıkık dökük olan camileri Çin Halk Cumhuriyeti tamir ettirdi. En son 15 kişilik bir heyet olarak gitmiştik, camilerde 500-600 kişinin birlikte namaz kıldığını da gördük. Herhalde bizim için 500-600 kişi getirip namaz kıldıracak değiller. Belki orada tam ters bir eleştiri yapılabilir. Oralarda FETÖ gibi örgütlenmeler ile fazla birleşmelerine din ve ibadet özgürlüğü adı altında Çin müsamaha göstermek gibi hatalar yaptığı söylenebilir” diye konuştu.

“KUŞAK YOL PROJESİNİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYOR”

Akşener Uygur meselesini siyasetin göbeğine neden taşıyor sorusuna cevap veren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Amerikan görevi bu. İpek Yolu’nu Kuşak Yol Projesini sabote etmeye çalışıyor.”dedi. Perinçek şöyle devam etti: “Türkiye, Kuşak Yol projesinde Çin Halk Cumhuriyeti’nde özel ayrıcalıklı bir yere sahip. Çinliler diyor ki, Türkiye bunun doğal üyesi. Kuşak Yol projesinin içinde olmak Türkiye için her yıl 10 milyarlarca, daha sonra 100 milyarlarca lira kazanç demek. Herkes o projelerde yer almaya ve projenin olanaklarından yararlanmaya çalışıyor. Ama Amerika, Çin ile Türkiye’nin, İran’ın, Avrupa’nın, Rusya’nın, Arap ülkelerinin arasını açmaya çalışıyor ve Kuşak Yol Projesi’ni baltalamaya, dinamitlemeye çalışıyor. Bunu da Amerika’dan talimatla konuşan Akşenerler ile yapıyor.

“MERAL AKŞENER’İN FETÖ GLADYOSUNDA GÖREVLERİ VAR”

“Aslında Akşener bu konuşmalarıyla kendi kimliğini bir kez daha itiraf etti. Biz Gladyo Kraliçesi diyorduk, 1990’larda İçişleri Bakanlığı zamanında FETÖ görevleri yapmıştı. Askeriyenin içine Amerikan kulakları yerleştirmişti. Aynı şekilde o zaman da kalktı FETÖ istihbaratçılarını Emniyet istihbaratının başına yerleştirdi. FETÖ’nün Sapanca’da, Kocaeli’nde örgütçülüğünü yaptı Meral Akşener. 1990’lardan gelen Meral  Akşener’in, FETÖ gladyosunda görevleri var. Genel bir suçlama şeklinde değil açık açık yaptığı işleri belirtiyorum. Emniyet istihbaratının başına FETÖ’cüleri yerleştirmek, TSK’yı CIA adına izlemek dinlemek, Genelkurmay’a kulak yerleştirmek gibi. Akşener, Yabancı devletlerin memurlarının, memurelerinin yapacağı işleri yapmıştır.

“MHP’Yİ BÖLÜP BİR KISMINI HDP/PKK’NIN YANINA YERLEŞTİRDİ”

Ümit edilirdi ki bunlardan vazgeçsin ama en son Amerika’ya yaptığı en büyük hizmet Milliyetçi Hareket Partisi’ni 2’ye bölüp içinden bir kısmı götürüp PKK’nın HDP’nin yanına yerleştirmesidir. Bu Meral Akşener’in yaptığı büyük bir Amerikan operasyonudur, diğer yaptıkları bunun yanında çok küçük kalır. Meral Akşener, Amerika’nın 2000’li yıllarda, 2020’li yıllarda MHP’yi bölme görevini yaptı. Şimdi birdenbire bu konuşmaları Amerika büyükelçisi ile görüşmelerinden sonra yapması da çok dikkat çekiyor. Zaten Amerika Büyükelçisi ile Kemal Kılıçdaroğlu’yla da görüştü. Görev aldılar ve o görevleri de uygulamaya geçtiler” ifadelerini kullandı.