“Kabul etmiyoruz, mücadele edeceğiz”
Emek Partili kadınlardan nafaka hakkını gasp edecek düzenlemeye tepki geldi
Kadınların nafaka hakkını ortadan kaldıran, nafakayı sadakaya dönüştüren “Devlet Destekli Nafaka Modeli”ne karşı EMEP’li Kadınlar adına Emek Partisi Kocaeli İl Yöneticisi Reyhan Başaran açıklama yaptı. Nafaka hakkına ilişkin 6. Yargı Paketiyle meclise gelecek düzenleme ile ilgili AKP MYK’sinde son hazırlıkların yapıldığı, kulis bilgileriyle yansıdı. Hükümet henüz kamuoyunu paketin bütününde nasıl bir düzenleme yapıldığı ile ilgili açık biçimde bilgilendirmese de çeşitli hükümet sözcülerinin açıklamalarında “Devlet Destekli Nafaka Modeli” getirileceğini söyledi. Bu modele göre aile mahkemelerinin boşanmış erkeğin, eski eşine evlilik süresi ya da evlilik süresinin yarısı kadar bir müddet nafaka ödemesine karar vermesi; kadının nafakanın sona erdiği tarih itibarıyla gelirden yoksun olması durumunda ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden sosyal yardım verilmesi planlanıyor.
“Devlet desteği adı altında nafaka aldatmacasını kabul etmiyoruz, haklarımız için mücadele edeceğiz” diyen Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Yöneticisi Reyhan Başaran, EMEP’li Kadınlar adına yaptığı yazılı açıklamayla nafaka hakkına yönelik saldırılara tepki gösterdi. Bu düzenleme kapsamında iktidarın “Aile Arabuluculuk Mekanizması” ile boşanmak isteyen kadınların önüne yeniden bariyer koymaya hazırlandığını dile getiren Başaran, boşanmanın kadınlar için giderek bir hak olmaktan çıkarıldığını, üstelik de tartışmanın yalnızca kadınlara ödenen yoksulluk nafakası ile sınırlı olmadığını, çocuklar için ödenmesi gereken iştirak nafakasının da büyük tehlike altında olduğunu dile getirdi.
“DEVLET DESTEKLİ MODEL ALDATMACADIR”
“Biliyoruz ki AKP’nin neoliberal politikaları ve kadın düşmanı uygulamaları, kadın ve erkek arasındaki cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor. Kadınları evin içerisine hapsedip istihdam alanından uzak tutan, çalışma hayatında yalnızca yedek iş gücü olarak esnek, kayıt dışı ve güvencesiz çalıştıran, şiddetten korunabilme yollarını elinden alan devlet politikası, kadınların erkekler karşısında ezilmesi, medeni ve sosyal haklarının sıfırlanması olarak ortaya çıkıyor. Bu koşullarda boşanan kadınlar, erkeklere muhtaç hale sokuluyor; yoksulluğuna su dahi serpmeyen 3-5 kuruş paranın peşinde koşan ‘sadaka bekçisi’ haline getiriliyor. Şimdi ise bu sorunun ‘Devlet Destekli Model’ ile çözüleceği iddia ediliyor. Nafakanın yok edilmesi ve arkasından devletin kadınların yoksulluğunu ortadan kaldırmayacak ve adeta ‘sadaka’ formatında yardımlarla bu sorunun çözülmeyeceği, hatta kadınların yoksulluğunun ve eşitsizliğinin daha da derinleşeceği, bağımlılığını artıracağı çok açıktır” diyen Başaran nafaka hakkının garanti altına alınmasının yanı sıra eşit vatandaşlık haklarının da gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
“İŞ, KİRA YARDIMI, ÜCRETSİZ EĞİTİM VE SAĞLIK”
“Kadınların yoksulluğunun giderilmesi için iş, istihdam olanakları, kira yardımları, çocuk yardımları, kreş ve çocuklarının eğitiminin ulaşılabilir ve ücretsiz hale getirilmesi gibi çok temel adımların atılması gereklidir” diyen Başaran, kadınları “Devlet Destekli Nafaka Modeli” diyerek getirilen sadaka modeline ikna etmek için sürdürülecek propagandayı boşa çıkarmak için Emek Partisi olarak her alanda çalışma yürüteceklerini ifade etti.
“BU DÜZENLEME KADINLARIN YOKSULLUĞUNU VE EŞİTSİZLİĞİ DAHA ÇOK BÜYÜTECEK”
Reyhan Başaran’ın yaptığı açıklamadan diğer başlıklar şöyle:
* 2016 senesinde Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu’nun Meclis’e sunduğu raporla birlikte tartışmaya açılan nafaka hakkı, kendilerini “mağdur” olarak gösteren nafaka yükümlüsü erkeklerin kampanyalarının da öne çıkarılmasıyla, bir seçim yatırımı olarak ortadan kaldırılmak isteniyor. Ayrıca hükümet “Aile Arabuluculuk” mekanizması ile boşanmak isteyen kadınların önüne yeniden bariyer koymaya hazırlanıyor.
* Bu ülkede kadınlar, şiddetin bin bir türünü yaşıyor, sokaklarda öldürülüyor, boşanmak istediği için canından oluyor. Kadınlara siyasal iktidarın sunduğu hayat, yaşamın her alanında eşitlikten uzak, yoksulluk ve yalnızlık anlamına geliyor. Kadınların yaşadığı sorunların çözümü için hiçbir adım atmayan AKP iktidarı nafaka “mağduru erkekleri” dikkate alıyor, onların dertlerini önemseyerek yasa yapacağını ilan ediyor.
* Boşanma giderek temel bir hak olmaktan çıkarılmak istenirken, evliliğin yürümemesi durumunda tarafların eşit ve medeni bir biçimde ayrılması ve bu kapsamda evlilik birliğinin bitmesinin ardından yoksulluğa düşen tarafa nafaka ödenmesi son derece normal ve korunması gereken bir yasal düzenleme iken, bu durum sona erdirilmek isteniyor. Üstelik tartışma kadınlara ödenen yoksulluk nafakası ile sınırlı değildir. Genelde çocukların annenin yanında kaldığını düşündüğümüzde çocuklar için ödenmesi gereken iştirak nafakası da büyük tehlike altındadır.
* Kadın yoksulluğu bu ülkenin en büyük problemlerinden biri olup, bu yoksulluğu gidermek için kapsamlı adımlar atılmalıdır. Nafakanın yok edilmesi ve arkasından devletin kadınların yoksulluğunu ortadan kaldırmayacak ve adeta “sadaka” formatında yardımlarla bu sorunun çözülmeyeceği, hatta kadınların yoksulluğunun ve eşitsizliğinin daha da derinleşeceği, bağımlılığını artıracağı çok açıktır.
* Bu topraklarda kadınlar tehdit ve şiddetle dolu bir hayattan kurtulmak için boşanma süreçlerinde çoğu zaman “yeter ki kurtulayım” diyerek her türlü hakkından feragat ediyor. Üç beş kuruş düzeyindeki nafakalar tahsil edilemiyor. Yapılan bütün araştırmalar nafaka miktarlarının ortalama 300-500 TL arasında olduğunu gösteriyor. Nafaka mağduru erkek lobisinin tamamen yalan üzerinden kara propaganda ile yürüdüğü ise bu gerçeklerin yanında son derece açık.