“Bu sözleşme kabul edilemez”

MESS grup sözleşmesinin imzalanmasına dair açıklama yapan Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, “Çok açıktır ki bu sözleşmeyle metal işçisi sefalet ücretine mahkum edildi” diye konuştu. Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş’in imzaladığı sözleşmede, ilk 6 ay için yüzde 27,44, ikinci 6 ay saat ücretine yüzde 30 oranında zamma anlaşıldı.  “130 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesinde işçilerin taslağın yenilenmesi talebine kulak tıkayan Türk Metal, Birleşik Metal ve Özçelik-iş sendikaları aynı sözleşmeyi birlikte imzaladı” diyen Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, “Daha önce patronların pandemiye, ekonomik krize rağmen karına kar kattığını açıklayan, TUİK enflasyonunun gerçeği yansıtmadığını söyleyen sendikacılar, sözleşme masasına TUİK enflasyonuyla oturdu” dedi.

“Sefalet ücretine mahkum edildiler”

Metal işçisinin sefalet ücretine mahkum edildiğini söyleyen Erkan, “Son 4 aylık resmi enflasyon yüzde 21,89 çıkarken, Ocak, Şubat aylarında enflasyonun yüksek çıkacağına kesin gözüyle bakılırken, ilk altı ay için yapılan yüzde 10+3,7 zam, TUİK enflasyonunun bile gerisinde kaldı. Diğer altı aylık dilimler içinse ücretlere enflasyon oranında artış yapılırken, işçilerin refah payı talebi görmezden gelindi. Çok açıktır ki bu sözleşmeyle metal işçisi sefalet ücretine mahkum edildi!” diye konuştu.

Sözleşmenin kazananı MESS oldu”

Sözleşmede kazananın metal patronları olduğunu söyleyen Erkan, “Türk-İş’in açıkladığı rapora göre; Aralık ayı açlık sınırı 4 bin 13 lira, yoksulluk sınırı ise 13 bin 72 lira oldu. Metal işçisi aldığı zamla ancak yoksulluk sınırının yarısına ulaşabiliyor! İşte sendikacıların “tarihi zafer” dedikleri zam bu! Böyle bir zam oranı, metal işçilerine reva görülen yoksulluk asla kabul edilemez. Bu sözleşmenin kazananın kim olduğu çok açıktır. Bu sözleşmenin kazananı MESS’tir. Bu sözleşmenin kazananı; pandemiye, iddia ettikleri çip krizine rağmen (2021 yılı temmuz, ağustos ve eylül aylarına göre) net kârı 1.89 milyar lira olan Ford Otosan, net kârı 651 milyon 376 bin lira olan Arçelik, net kârı 61 milyon 162 bin lira olan Sarkuysan, net kârı 20.8 milyon olan Prysmian gibi şirketlerdir, yani metal patronlarıdır” diye konuştu.

“Çimsataş işçisi yol gösteriyor”

Çimsataş işçilerinin mücadelesine değinen Erkan, “Bu dönemde sözleşme yine bir oldu-bittiye getirilerek işçilere sorulmadan imzalandı. Temel tüketim ürünleri ve temel hizmetlere gelen zamların sağanağa dönüştüğü koşullarda bu ücretlerle yaşamak metal işçileri için mümkün değildir. Şirketler karına kar katarken bu devasa büyümeden payını istemek metal işçisinin en doğal hakkıdır. MESS sözleşmesinin imzalandığı gün, bu sözleşmeyi kabul etmeyerek, ‘ek protokol’ yapılmasını isteyen Mersin Çimsataş işçileri işi durdurarak direnişe geçti” dedi. Fabrikalarda “Ek protokol” talebinin dile getirilmesi gerektiğini söyleyen Erkan, “Metal işçileri kurdaki dalgalanma ve art arda gelen zamlar sonrası sözleşme taslağının yenilenmesini talep etmiş, fabrikalardan partimize ulaşan bilgilere göre de gerek sendikacılar gerekse de temsilciler onlara ‘taslak yenilenemez ama sözleşme imzalansın, tek tek fabrikalarla ek protokol yaparız’ demişlerdi. Şimdi sözleşme imzalandı ve görüldü ki bu zamlarla metal işçisi enflasyona ezdirilmiştir. O zaman fabrikalarda ek protokol yapmak için neyi bekliyorsunuz? Çok açık ki bu sözler taslak yenilensin diyen işçi arkadaşlarımızı yatıştırmak için söylendi. Evet, sözleşme imzalandıktan sonra fabrikalara özgü ek protokoller imzalanabilir. Sendikacılar bu konuda harekete geçmiyorsa işçiler harekete geçmeli ve ek protokol talebini dile getirmelidir. Biliyoruz ki metal işçileri birleşerek kendilerine dayatılan sefalet koşullarını aşacak güçtedir. Partimiz insanca çalışma koşulları ve insanca bir yaşam mücadelesinde dün olduğu gibi bugün de metal işçisinin yanında olmaya, onlarla birlikte mücadele etmeye devam edecektir” diye konuştu.