Ruşen Hakkı ile…
Ruşen Hakkı ile…
Rıfat Sezeralp’in, Kadir İncesu’nun çabasıyla kolektif içerikle, İzmit Belediyesi, Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ve kent konseyinin de desteğiyle oluşan bu kitap sadece Ruşen Hakkı’yı anlatmıyor ve onunla konuşmuyor aynı zamanda bir kentin uzunca bir döneminin de tanıklığını yapıyor. Kitabın isim babası da yıllar sonra Kazdağları direnişinde karşılaştığımız canım ağabeyim Hayrettin Geçkin. Babamın kendinden büyüklere ihtiyar diye takılmasını çok severdim. (Kitapta bununla ilgili bir anlatı da var) Hayat bu ya ben de ona ihtiyar diye takılmaya başlamıştım. Babamın kitaptaki yazısını okurken Sanat Kahvesi’ndeki anlatısından çocukluğuma gittim. Küçükken bazı mekanlar, insanlar, ortamlar olduğundan daha büyüleyici gelir ya hani, İzmit öyle bir yerdi, içinden tren geçerken çınar ağaçları altında çığlıklar attığımız memleketimiz. Babamın buraya almazsam olmaz diyerek kitaba eklediği Cemal Turgay’ın Ruşen Hakkı’nın ardından yazdığı yazısında dediği gibi: “Biz İzmitliler ne yazık ki, çok değer bilmez olduk.”
İzmit’i değerleştirenlerin yıldızlar yoldaşı olsun. Rıfat Sezeralp’in kitaba dair yazısında babamı anmasına atfen; “Kitabı elimize aldığımızda ilk imzayı yazının olduğu sayfaya sen” atmış gibisin Barbo, “şerefe!” Büyük emekle hazırlanmış bu kitap için sonsuz teşekkürler…