“OHAL kararı geri çekilmeli”
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü Maraş depremine ilişkin basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, halkın ihtiyacının OHAL değil, acil yardım ve dayanışmanın örgütlenmesi olduğunu vurgulandı
OHAL kararının geri çekilmesi çağrısı yapan Emek Partisi’nin yazılı açıklamasında “OHAL demek grevlerin yasaklanması, söz, basın, ifade özgürlüğünün kısıtlanması demektir. TV radyo yayınlarına yasak, halkın haber alma hakkına engel koymak demektir. OHAL demek devletin ulaşamadığı afet bölgelerine halk dayanışmasının kesilmesi demektir. Bu karar aynı zamanda yoksul halkın iş, ekmek ve özgürlük taleplerini de baskı altına almak anlamına gelmektedir” denildi.
EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Enkaz altında yaşam mücadelesi veren insanlarımız için depremin en kritik saatleri ne yazık ki heba edildi. Cehennem soğuğu yaşayan illerde hipotermi ve don yüzünden enkaz altında hayatlar söndü. Gölcük depreminde hafızalarda yer edinen arama kurtarmacıların ‘Orada kimse var mı?’ çığlığı, bu kez enkaz diplerinden yükselen dev bir çığlığa dönüştü. Kritik saatlerden sonra insanlarımızın enkaz altındaki sesleri nerdeyse duyulmuyor artık.
Hükümet sözcüleri tarafından yapılan “Her yere ulaştık, duruma hâkimiz” şeklindeki açıklamalar keşke gerçeği yansıtsaydı. Sahadan gelen bilgiler, partimize ulaşan veriler, haberlere düşen halkın isyan çığlıkları başka bir tabloyu anlatıyor. Halk çıplak elleriyle enkaz kazmaya çalışırken, iş makineleri, arama kurtarma ekipleri, uçak ve helikopterler hala enkaz yerlerinin çoğuna ulaşmış değil. Sağ kurtulan insanlar ise gıdaya, geçici barınaklara, çadıra, ısıtıcıya, temiz suya, sağlığa, temel ihtiyaçlara dahi erişemiyor.
“BÜTÜN ÜLKE OHAL İKLİMİNE ÇEKİLİYOR”
Hal böyleyken AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 ilde 3 ay boyunca OHAL ilan etmesi, iktidarın halka ne kadar yabancılaştığını, halkın tepkisinden ne kadar korktuğunu göstermektedir. OHAL kararı halkın hükümete olan tepkisi görünmesin, deprem gerçekleri daha fazla kamuoyu önünde sergilenmesin diyedir. İlan edilen OHAL uygulaması sadece 10 ilin değil bütün bir ülkenin OHAL iklimine çekilmesidir. Öyle anlaşılıyor ki, tek adam yönetimi depremi de bir lütuf bilip seçimlere OHAL uygulamasıyla gitmek istemektedir. Can kurtarmada, deprem için toplanan vergileri halkına layıkıyla ulaştırmada, devletin tüm imkanlarını halk için seferber etmede “olağan” davranamayan ve asgari gerekleri yerine getirmeyen hükümet, ilan ettiği OHAL ile baskı ve sindirme politikalarında yine olağanüstü bir refleks göstermiştir.
“OHAL KARARI GERİ ÇEKİLMELİ”
OHAL demek grevlerin yasaklanması, söz, basın, ifade özgürlüğünün kısıtlanması demektir. TV radyo yayınlarına yasak, halkın haber alma hakkına engel koymak demektir. OHAL demek devletin ulaşamadığı afet bölgelerine halk dayanışmasının kesilmesi demektir. Bu karar aynı zamanda yoksul halkın iş, ekmek ve özgürlük taleplerini de baskı altına almak anlamına gelmektedir. OHAL kararı geri çekilmelidir. Halkın ihtiyacı OHAL değil acil yardım ve dayanışmanın örgütlenmesidir. Binlerce insanımızın hayatına mal olan, yüz binlercesini mağdur eden bu ihmaller ve rant politikaları karşısında müteahhit firmalar ve sorumlu kamu görevlilerinin peşine düşüleceğine, halka karşı OHAL ilan edilmesi kabul edilemez. Tüm emek demokrasi güçlerini ve halkımızı, deprem bölgeleriyle dayanışmayı büyütmeye ve anti demokratik uygulamalara karşı demokrasi ve özgürlük taleplerini yükseltmeye çağırıyoruz”