“İmdat!” Seslerini çok duydunuz ama hiç umursamadınız”
Gergerlioğlu."Ayrımcı, insan haklarına aykırı bu infaz yasasını kabul etmiyoruz. Adalet istiyoruz" dedi
Siyasi ve adli mahpus ayrımı yapan yasayı eleştiren Yeşil Sol Partlili Gergerlioğlu: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Covid izinleriyle ilgili düzenleme yapan bir yasa ama ayrımcı, Anayasa’ya, hukuka, insan haklarına aykırı bir düzenleme; bu yüzden kabul etmiyoruz bu yasayı, ayrımcı, insan haklarına aykırı bu yasayı kabul etmiyoruz. Adalet istiyoruz.” dedi.
“Zalimce, vicdansızca denetimli serbestlikleri, koşullu tahliyeleri verilmemeye başlandı”
Cezaevindeki mahpusların gözlem kurulları kararları ile denetimli serbestliklerinin ve şartlı salıvermelerinin ellerinden alındığını aktaran Gergerlioğlu: “Değerli arkadaşlar, bakın, 2020 yılında bir infaz indirim yasası çıkarıldı. Sabahlara kadar bu yasayı görüştük. “İnfaz indirim” deniliyordu, daha sonra bir yönetmelik çıkarılarak siyasi mahpuslara infaz da bindirim yasası hâline çevrildi. Daha öncesinde infaz oranları tamamlanmış, disiplin suçu olmayan mahpuslar Gözlem Kurullarında ikinci bir mahkemeye âdeta tabi tutulmaya başladı. Zalimce, vicdansızca denetimli serbestlikleri, koşullu tahliyeleri verilmemeye başlandı ve büyük mağduriyetler olmaya başladı çünkü insanlar yıllarca hapislerde yatıyor ve daha sonra çıkış tarihlerini iple çekiyorlardı. Bunların arasında hasta mahpuslar vardı. Bakın, hasta mahpus yeterince tedavi alamıyor, kanser hastalığı var ve kanser hastalığı ilerliyor, hayatını kaybediyor; denetimli serbestliği verilmiyor, şartlı tahliye verilmiyor, o esnada bir şekilde ölüyor, o esnada bir şekilde intihar ediyor. Yaşlı mahpuslar var; büyük çileler çekiyor ve siz yine bu insanlara Covid izninde de ayrımcılık yapıyorsunuz” dedi.
“Keyfî, afaki gerekçelerle insanlar mahvediliyor, aileler parçalanıyor, çocukların fizyolojik ve psikolojik sağlıkları bozuluyor”
Cezaevinde çocuklarıyla kalan annelerin dramına değinen Gergerlioğlu: “Bitmedi, kadın mahpuslar… Kadın mahpusların bir kısmı çocuklarıyla o cezaevlerinde kalıyor. Cezaevlerine gittiniz mi arkadaşlar? O koğuşların içini gördünüz mü? Ben gittim, o koğuşların içinde anneler çocuklarıyla kalıyor. O çocuklar, bebekler kendilerine uygun olmayan o ortamlarda oyuncaklarının bile yetersiz olduğu o ortamlarda, boyama kalemlerinin, boyama defterlerinin, kitaplarının verilmediği o ortamlarda kalıyor, biliyor musunuz? Ve böylesine gayriinsani ortamlarda kalırken keyfî gerekçelerle, efendim, işte “Pişmanlık göstermedin.” efendim “Senin dışarıya, topluma uyum sağlayacağına kanaat getirmiyorum.” Yahu, zaten herhangi bir örgüt kabulü olmayan bir kimseye “Pişman ol diyor.” Zaten kabul etmemiş. Veyahut da sen nereden biliyorsun toplumla uyum sağlamayacağını? Böyle keyfî, afaki gerekçelerle insanlar mahvediliyor, aileler parçalanıyor, çocukların fizyolojik ve psikolojik sağlıkları bozuluyor. İkamete uzak mahpusluklar nedeniyle ziyaretlerdeki trafik kaza oranları artıyor ve Türkiye tarihinin en yüksek ölüm oranları oluşuyor. Maddi-manevi sorunlar oluşuyor” dedi.
“Eşimden ayrıldım, çocuklarımı dedesi-ninesi büyütüyor, çok zor durumdalar ve bu hâlde bana şartlı tahliyem bile verilmiyor.”
Mahpus Mahmut Kurt’un dramını anlatan Gergerlioğlu infaz kanununda eşitlik istedi: “Değerli arkadaşlar, bakın, bir örnek vereyim size: Sincan 2 No.lu F Tipi Cezaevinden bir mahpus, Mahmut Kurt bana bir mektup göndermiş ve orada durumunu anlatmış, diyor ki: “1 Mart 2022’de denetimli serbestliğe ayrılacaktı, verilmedi. Bir yıl geçti, 1 Mart 2023 geldi, şartlı tahliyem de verilmedi. Benim durumum nedir? Eşimden ayrıldım, çocuklarımı dedesi-ninesi büyütüyor, çok zor durumdalar ve bu hâlde bana şartlı tahliyem bile verilmiyor.” Disiplin suçu da olmamasına rağmen şartlı tahliyesi bile verilmeyen bir mahpus bu. Yazdığı mektubunda demiş ki: “3-5 kişinin tamamen keyfî kararlarıyla hayatım ve evlatlarımın hayatı karartılıyor. Allah aşkına sesimi duyun ve bana yardım edin, imdat!” diye haykırıyor.” dedi.
ayın Abdülhamit Gül, Adalet Bakanıyken cezaevindeki bu “İmdat!” seslerini çok duydunuz ama hiç umursamadınız!
Ak Parti grup başkan vekili olan eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yüklenen Gergerlioğlu, Gül’ü mahpusların feryadına kulak kapamakla suçladı: “Sayın Abdülhamit Gül, , Adalet Bakanıyken cezaevindeki bu “İmdat!” seslerini çok duydunuz ama hiç umursamadınız bakanlığınız döneminde, sizden sonraki bakan Sn. Bekir Bozdağ da umursamadı, binlerce böyle mahpus hayatını kaybetti, hasta mahpuslar hayatını kaybetti.” dedi.
“Şartlı salıverme verilmeme gerekçesi: “Tasarruflu elektrik kullanmadın, kütüphaneden kitap almadın ve aramalarda görevi zorlaştırdın”
Cezaevinden örnekler veren Gergerlioğlu Tasarruflu elektrik kullanmadı diye şartlı salıvermesi verilmeyen mahpusun olduğunu söyleyip: “Bakın, Bolu Cezaevi’nde Nevzat Öztürk, gözlem kurulu hangi gerekçelerle tahliyesine izin vermemiş? Otuz bir yıllık bir mahpus bu kişi. “Tasarruflu elektrik kullanmadın, kütüphaneden kitap almadın ve aramalarda görevi zorlaştırdın.” denilerek şartlı tahliyesi verilmemiş, infaz hâkimliğine gitmiş, infaz hâkimliği mahpusa “Haklısın.” demiş ama alavere dalavere idare yine tahliyeyi sağlamamış, bir şekilde geciktirmiş.” dedi.
“Arkadaşlarının görüşçülerine selam vermiş “Merhaba hanımlar.” demiş ve Sabite Ekinci’ye de şartlı salıverme yok”
Sabite Ekinci isimli mahpusun arkadaşının görüşçüsüne selam verdi diye şartlı tahliye alamadığını söyleyen Gergerlioğlu şöyle devam etti konuşmasına “2 çocuk annesi 53 yaşındaki Sabite Ekinci, yedi buçuk yıldır yatıyor. Tahliye süresi geçtiği hâlde görüşlerde, açık görüşte arkadaşlarının görüşçülerine selam vermiş “Merhaba hanımlar.” demiş, bu kendisi için şartlı tahliyenin verilmemesiyle ilgili bir gerekçe kabul edilmiş biliyor musunuz? Bunun gibi binlerce örnek var vakit yetersiz ama bu zalimliktir, vicdansızlıktır.” dedi.
Bu kafayla Avrupa Birliğine falan giremezsiniz
Bu ihlallerle AB’ye girmenin hayal olduğunu söyleyen Gergerlioğlu konuşmasını şöyle tamamladı: “Hangi kafayla siz Avrupa Birliğine gireceksiniz? İstediğiniz kadar İsveç’le anlaşmalar yapın, alavere dalavere yapın, bu kafayla Avrupa Birliğine falan giremezsiniz, bunu da iyi bilin.” dedi.