Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yönetmen B.K. ve model E.C. hakkında, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan 9’ar aydan 1 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Kocatepe Camisi’nde çektikleri fotoğraflar nedeniyle gözaltına alınan ve daha sonra adli kontrolle serbest bırakılan yönetmen B. K. ve model E. C. hakkında dava açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, B.K. ve E.C. hakkında, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan 9’ar aydan 1 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
İddianamede, “E. C.’nin cami içinde farklı farklı yerlerde camiye ait bölümler, motifler fonda olmak suretiyle dini değerleri kullanıldığı, şüphelinin üzerinde takke, tespih gibi dini motiflerin yer aldığı, söz konusu fotoğraf çekimleri sırasında şüphelinin vücudunun (karın ve bacak bölgeleri gibi) açık olmasının, İslam dininin temel değerleriyle ve caminin tesettüre ilişkin kurallarıyla bağdaşmayacağı” belirtildi.
“İslam değerlerini aşağılıyor”
İddianamede, “ibadet yerlerinin kişilerin inançlarının gereklerine göre kutsal kabul edilen özel mekanlar olduğu, ibadet yerlerine, ibadet ve ziyaret maksadıyla gelen kişilerin biçimsel, şekilsel, maddi ve manevi tüm kural ve ritüellere riayet etmelerinin ve saygı göstermelerinin esas olduğu” ifade edildi:
“Fotoğrafların şüpheliler tarafından sosyal medya hesaplarında paylaşılarak yayıldığı, eylemin herkes tarafından öğrenilecek şekilde aleniyet kazandığı, bir bütün halinde eylem değerlendirildiğinde, şüpheli Kısa tarafından şüpheli Cebeci’nin Kocatepe Camisi’nde fotoğraflarının çekilerek internette ve sosyal medyada paylaşılması şeklindeki eylemin halkın bir kesiminin benimsediği İslam dininin değerlerini aşağılayıcı nitelik taşıdığı değerlendirilmiştir.”
“İfade özgürlüğü kapsamına girmez”
Ayrıca, B.K. ve E. C.’nin Kocatepe Camisi’nde fotoğraf çekimi için cami yetkililerinden, Ankara Müftülüğü’nden ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan herhangi bir izin almadığına dikkat çekildi ve “Fotoğrafçılık ve benzeri kültür ve sanat etkinlikleriyle ülkede kültürün ve sanatın yaygınlaşması, demokratik toplum düzenine olumlu yönde katkılar sağlayan araçlar olup ifade özgürlüğünün kullanımının en belirgin göstergelerini oluştururlar. Ancak sanat adı altında halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerin aşağılanması, fotoğrafçılık adı altında dini değerlerin özüyle bağdaşmayacak şekilde bir meta olarak camii gibi dini değerlerin aşağılama aracı olarak kullanılması kabul edilemez ve bu durum ifade özgürlüğünün koruma şemsiyesinden yararlanamaz” denildi.
Ne olmuştu?
E. C. ve B.K. Ankara Kocatepe Camisi’nde yaptıkları fotoğraf çekiminden sonra sosyal medyada hedef gösterilmiş 15 Ağustos günü sabah saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gözaltıların ardından yaptığı açıklamada şöyle demişti:
“Yazılı, görsel ve sosyal medyadaki yayınlar sebebiyle yapılan açık kaynak araştırmalarında;
“Bilal K. isimli bir yönetmenin bir bayan şahısla Ankara Kocatepe Camiinde çektiği ve sosyal medyada yayınladığı fotoğraflar sebebiyle TCK’nın 216/3 maddesinde düzenlenen ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan resen soruşturmaya başlanıldığı;
“Bu kapsamda kolluk birimleri tarafından yapılan araştırmada fotoğrafları çekilen bayan şahsın E.C., söz konusu yayını yapan yönetmenin B. K. olduğu, şüphelilerin Ankara’da ikamet ettiği hususlarının tespit edildiği, şüphelilerin gözaltına alındığı, ikametlerinde arama, suç delillerine el konulması ve CMK m. 134. kapsamında dijital materyallerinde inceleme kararı verildiği, evrakın mevcutlu olarak hazırlandığı, bilgilerinize arz olunur.”