Siyaset

Zübükleri Tanıma ve Kurtulma Yolları

"Zübüklerden Kurtuluyoruz” sloganıyla 31 Mart yerel seçim çalışmalarını sürdüren Türkiye Komünist Partisi, seçime günler kala zübük siyasetçinin karakteristik özelliklerine ve zübüklerden kurtulma yollarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı

Türkiye Komünist Partisi’nden yapılan basın açıklamasında şunlar yer aldı: “Bugünlerde çok tartışılan “Zübük” siyasetçiler aslında yıllardır ülkenin gündeminden, halkın yakasından düşmüyor. Gömlek, parti, üslup ya da program değiştirseler de genel olarak bir zübüğü kolayca tanımak mümkün.

Gençler de üzülmemeli, geçmişteki zübükleri hatırlamıyor olsalar bile sadece bu seçim döneminde sayıları katlanarak artan zübüklerin kimi özelliklerine dikkat etmek, onları tespit etmek için yeterli.  Benim oy pusulamda zübük yok diyenler. Oyunuzu, kentinizi, ülkenizi bir zübüğe emanet etmediğinizden emin misiniz? Dini siyasete, siyaseti ticarete, ticareti adalete, adaleti hamasete karıştıranlara karşıysanız gelin zübükleri tanıyalım ve onlardan nasıl kurtulacağımızı konuşalım.

ZÜBÜKLERİ TANIMANIN 5 YOLU

 

Zübük zengindir. Siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görür.
Ranttan pay kapmak için koltuğu kapmak gerektiğini bilir. Örneğin söz konusu siyasetçi müteahhit midir diye araştırmak kadar, bunların eş – dost – akrabalarına dikkat etmek; seçim öncesi olduğu kadar seçim sonrasında da oldukça önemlidir. Bir zübük, sizi siyasetin kirli birşey olduğuna ikna edebilir. Yılmamak gerekir.

 

Zübük “toplumsal hassasiyet” avcısı, din istismarcısıdır.
Tarikat – cemaat – vakıf demeden, hayatta olsun olmasın şeyh, ağa ziyaret etmeden; onlardan icazet alıp poz vermeden duramaz. Dini ve ulusal değerler dozu yüksek hamasi vaazlara ve  esas olarak halkın böyle istediğini, “halka inmenin yolu”nun burdan geçtiğini söyleyenlere karşı tetikte olmak gerekir.

Zübük ikiyüzlü olduğu kadar bencil ve çıkarcıdır.

“Dün dündür bugün bugündür” ustasıdır. Rüzgar gülünün hasıdır. Dün şu parti, bugün bu vaat, yarın o hedef ya da proje fark etmez. Düzenli olarak yalan söyleyip karşısındakini yalancılıkla suçlayabilir. Bugün düşman bellettiğine yarın devasa tavizler verip dost edinebilir. Üstelik sonunda bunların hepsinin hep ülkenin ve halkın çıkarları için olduğunu iddia edebilir. Uyanık olmak gerekir.

Zübük program, ilke, değer tanımaz. Popülisttir.
Kendi yarattığı ya da savunduklarının sonucu olan kangrenleşmiş sorunları sadece kendisinin çözebileceğini söylerken istediği kadar atıp istediği kadar tutabilir. Kadınları saf, gençleri cahil bellediği için oy deposu olarak görüp üfürebilir. Dans etmek, şarkı söylemek, el sıkmak ve sallamanın her türlüsünün bütün sorunları unutturacağına iman etmiştir. İlkelere bakmak gerekir.

Zübük emek hırsızıdır. Emekçinin sırtına yapışmış kenedir desek yeridir.

İnmez o sırttan. Varlığını o sırta borçlu olduğunu bilir. Bu gerçeğin herkesçe bilinmesi ölümü demektir. Emekçinin hareketsizliği, zübüğün hayatta kalabilmesi için elzemdir. Sandık sevgisi bu yüzdendir.

Son olarak tespit için kritik bir uyarıyla bitirelim: “Büyük abi” arayışı da tanı kriterleri içinde olmazsa olmaz kural olarak karşımıza çıkar. Daha büyük parti ya da daha büyük ülke fark etmez. Sırtını dayamak için büyük güç mutlaka bulunur.

 

“Tüm bunların farkındayım ve hiç mutlu değilim ama umutsuzum da. Ne yapabilirim ki?” diye düşünenler… Sizler için de işte zübüklerden kurtulmanın yolları:

Zübüklerden Kurtuluyoruz

Zübükleri tanımanın 5 temel kuralını gördük. Sağınızdan ya da solunuzdan gelen hemen tüm potansiyel zübükleri, siz de bu temel kurallara dayanan gözlemlerle kolayca tespit edebilirsiniz.

Artık zübüklerden kurtulmak için dikkat edilmesi gerekenlere bakabiliriz.

“Şimdi zamanı değil, şu seçim de geçsin” diyenlere aldanmayın.

Her zaman zübükleri sırtınızdan atmak için doğru zamandır. Ancak ne kadar erken o kadar iyi kuralını mutlaka hatırlatalım.

“Bu dediklerin öbür zübüklerin ekmeğine yağ sürüyor” diyenlere bakmayın.

Zübüklerden ancak topluca kurtulursunuz. Bir zübükten kurtulmak, diğer zübüklerin de tepenize çıkmasının önüne geçer.

“Başka kimse yok ki, mecburen köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceğiz” fikrine saplanıp kalmayın.

Sizin her işinizi şak diye yapan bir dayınız olmadığını unutmayın. Siyaseti dayılara, kahramanlara bırakmayın. Kendi kaderinizi elinize almaya, örgütlemeye inanın. O zaman nelerin başarıldığına dayınız bile inanamayacak.

Sizi seçmen olarak görenlere halk olduğunuzu hatırlatın.

Zübükler halkı seçmen olarak görmeye bayılır. Birkaç senede bir sandığa gidip demokrasicilik oynayan, “bazı partileri cezalandırıp bazı partileri ödüllendiren seçmen”, zübüklerin enerji deposudur. Siyasetin sandıktan, halkın zübüklerden büyük olduğunu göstermek iyidir

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu