Söz verdiler

DEM Parti Kocaeli Belediyesi eş başkan adayları Hasan Özgüneş ve Selda İlgöz Kocayiğit partinin iftar programı sonrası şunları söyledi: “DEM Parti olarak hem yerelde hem genelde mevcut siyasi partilerin anlayışından uzak bir partiyiz. Biz toplumcu bir partiyiz. Türkiye’’nin temel sorunlarını ele alan bir partiyiz. Mesela Türkiye’de kimlikler sorunu var. Bunu demokratik yöntemlerle çözmeyi isteyen bir partiyiz. Kadın-Erkek eşitsizliği var. Biz kadınların toplum içindeki değerinin artırılması, örgütlenmesi için pozitif destek sunuyor ve kendimize aynı zamanda kadın partisi diyoruz.

Bizde eş başkanlık sistemi var. Bütün siyaset alanındaki her kademede fermuar sistemini uyguluyoruz ve kendilerinin meclisi var. Bu mecliste de aldıkları bütün kararlar geçerlidir. Diğer bir boyut gençliğimiz de var. Emek ve sermaye arasındaki çelişki de bizim için çok önemli. 36 iş insanının 46 milyonun servetine kavuştuğunu mecliste söylediler. Tamamen meşrulaştırılnış bir gasp söz konusu. Biz emekçilerin daha çok emek sahibi olarak devletin gelirlerinden pay almasını sağlayacağız.

Biz bütün inançların kendisini özgürce geliştirilebileceği saygın bir ortamı yaratmak istiyoruz. Özünde laiklik, dinin devletin elinden alınması, topluma verilmesi olayıdır ama Türkiye’de tersi yaşanıyor. Biz bunun doğru olmadığını, adil olmadığını savunuyoruz. Egemen partiler ve onların yandaşları doğayı talan edilmesi gereken bir malzeme gibi görüyorlar. Biz ise toplumun doğayla uyumlu bir yaşama kavuşmasını savunuyoruz. Bütün bunların yanı sıra Tükiye’de basın özgürlüğü yok, din bir maske olarak kullanılıyor.

Toplum üzerinde korkunç bir bölücülük yapılıyor. Biz hem anayasanın demokratikleşmesini savunuyoruz hem de toplumun elit yurttaşlık seviyesinde Kendisinisini ifade etmesini talep eden bir yoluz. Onun için kendimize üçüncü yol diyoruz. Biz Türkiye’yi demokratikleştirerek, kadın erkek eşitliğini, emekli ve yaşlıları da engellileri de dikkate alan bir partiyiz. Hem merkezi yapı antidemokratiktir. 5 yılda bir seçim yoluyla hile hurdayla, rüşvetle toplumdan oy alıyor. Bizim hem merkezi yapıyı değiştirme gibi bir hedefimiz var. Tabi bunu yerelden örerek, bunu belediyelerden başlayarak yapmak istiyoruz.

Kocaeli’de belediye bizim elimize geçerse, köyden başlayarak köy meclislerini, belde ve ilçe meclislerini, mahalle meclislerini ve kent konseylerini oluşturacağız. Bunun için de türlü inanç grupları ve STK’ların temsiliyetinden oluşan meclisler ve şehir konseyi oluşturulacak. Meclis üyeleri ile birlikte bu konseyde belediye asbaşkanları ve meclis üyeleri de birer delegasyon olarak yer alacak. Bu konseyde şehrin bütün sorunları tartışılacak. Kimsenin cinsi, mesleki yapısından dolayı meclis veya konseyden dışlama olayı asla bizde olamayacaktır. Biz parti olarak toplumcuyuz.

Bizim icraatlarımız topluma açık olacaktır. Bizde o şehrin geliri neyse ve nereye harcanmışsa 2-3 ayda bir periyodik olarak yayınlanacak. Yapılacak toplantılarda da bunlar anlatılacaktır ve halkımız da her kurulun nereye gittiğini bilecektir. Bizde gasp ve talan, cebe indirme olmayacak. Kocaeli’nin onlarca sorunu var. Bu fabrikaların çıkardığı zehir ve kirli atıklardan dolayı Türkiye’nin en kirli şehri şu an Kocaeli’dir. Sadece Kocaeli’nin 45 milyar bütçesi var. Ticaret alanı olarak da fabrika alanı olarak da çok ama bu fabrikalar hem Körfez’i kirletiyor. Bir kere bunun kesilmesi laızmç Filtreleme sistemi zayıf kalıyor Kanser oranı en çok Kocaeli’de. Otobanda ciddi sorunlar var, tıkanıyor, gidilmesi gerekiyor. Sokaklar Kocaeli’nin birçok ilçesini gezdik, gerçekten içler acısı. Sanki 10-20 yıl önce asfalt yapılmış her taraf çukur.

Öğrencilerin durumu içler acısı. Yoksul çocuklar okula gidemityorşar. Bizim elimizde olsa her şeyden önce üniversite öğrencilerine barınma yeri. Aylık olarak kendilerine ekonomik destek vererek yoksul aile çocukların da okumasını sağlayacağız. Ucuz lokantalar açacağız. Herkesin ulaşabileceği bir veya birkaç öğün yemek yiyebilme şansının olacağı lokantalar açacağız. Engelliler için kültürel alanlar oluşturacağız.

Tiyatrodan sinemaya, sanata kadar her alana ilişkin kendilerini ifade edebilecekleri bir alana dönüştüreceğiz. Meslek kursları, kalifiye eleman yetiştirme. Bu sermaye güçleri alabildiğine öğrencileri boşta bırakarak, mühendisleri, avukatları boşta bırakarak en ucuz işe talip olmak zorunda bırakıyor. Bunun önüne geçmek lazım. Usta işçiler yetiştirme durumu söz konusu olabilir. Sağlık alanında toplumu bilinçlendirmeye yönelik plan ve projelerimiz olacak. Bireysel sağlık önemlerini aşılayacağız. Hastaneye ulaşılması konusunda çeşitli araçsal imkanlar yaratılacak. Hamile kadınlar için ulaşımda daha ucuz bir imkan sağlanacak. Birçok alanda bedava da imkan sunulabilir.

Yaşlıların rahat ulaşabileceği mekanlar üretilecek. Halkın rahatlayabileceği alanlar üreteceğiz. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştürmüşlerdir. Halkın evini yıkarak arsasına göz dikerek hem evini yıkıyor hem de anılarını yıkıyor. Biz ise parti olarak yerinde dönüşümü esas alan bir partiyiz. Bir vatandaşın evinin gerçekten depreme dayanıklı şekilde yeniden yapılması gerekiyorsa o evlerdeki vatandaşların yerlerinden edilmemesi gerekiyor.Eğer rantsal anlamda olmasa belediyenin imkanlarıyla ya da profesyonel ekiplerle bu evler yapılarak maliyeti de düşecektir. O açıdan biz bu manada da farklı bakıyoruz.

Kadınların işsizlik oranı çok yüksek. Kadınların üretim kooperatiflerini destekleyeceğiz. Tarım alanında olur, hayvancılık veya tekstil alanında olur. Birlikte bu işin uzmanlarıyla ekipmanlar oluşturarak nasıl istihdam sağlayabiliriz diye düşüneceğiz. Bizim gençliğimiz dışarı kaçıyor. Gençler için kurs alanları ve okullar açılacak. Yetiştirilen, uzmanlaşan genç insanlarımızın topluma ihtiyaç duyulan yerlede istihdamını sağlayacağız. Biz halkla birlikte, toplumla birlikte yönetimi, esas alana radikal demokrasi dediğimiz toplumun örgütlendiği ve sorunlarının farkına vardığı ve çözümlerinde de yer aldığı bir sistemi Türkiye’ye kazandırmak istiyoruz.”