Çayan ve arkadaşlarını andı
DEM Parti Kocaeli örgüt üyesi Atilla Yüceak, "Mahir Çayan ve arkadaşlarına sahip çıkmak; Kesintisiz Devrim düşüncesine sahip çıkmak ile olur. Göstermelik rutin anmalar, klasik mezar ziyaretleri ile saygıdan öteye geçilemez..." dedi
Atilla Yüceak sosyal medya hesabından şunları paylaştı
“Direniş destanlarını;
Gözü kapalı,
güle oynaya yazarken,
biz eksik olmaktan utanmamıştık.
Yirmili yaşlarda Devrim,
ülke ve dünya tahlili yapmak bize düşmüştü!
Doğrudur;
Çok gençtik!
Kafalarımız belki karışıktı.
Karmaşık çelişkilerimiz vardı,
yanlışlarımız vardı.
Kadınlı erkekli,
Omuz omuza;
Barikat gerilerinde Aşk türkülerini isyana bürünmüş yüz hatlarımızla söylesek de;
Yine de sokakları incitmezdi gölgemiz…
Devrim haritamız ufkumuz ve ekmeğimiz kadardı.
Tütün/Fındık mitingleri,
ODTÜ boykotları,
ITÜ direnişlerii
6 Filo,
Amerikalıların,
onların beslemesi faşistlerin denize dökülmesi
Tariş ve Gültepe direnişleri;
Ne güzeldi düşe kalka,
sendeleyerek,
aşk ile,
hep meçhul bir güzelliği arayışımız…
Hala da güzeldir o düşlerimiz!
Muzur gülüşlerimiz,
sevgiliyle el ele tutuşup “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” deye haykırışlarımız,
hele ki,
yoksul ve mazlum halkları örgütleyişimiz ile;
Kızdırırdık o sömürgen “Akıl” sahiplerini…
Oysa ki;
Gelecek olan bizdik!
Kokuluşup yürüyerek çöken ise onlar…
Kime neydi,
kimin umrundaydı zorlarına giden?
Yaşananlar bizimdi!
Fazlasıyla yetersiz ve eksiklerimiz vardı.
Olsun…
Onlar,
bizim yanlışlarımız.
Bacalarımız biz diye tüterdi.
Tarih yanılmaz;
Tanığımız gök yüzünde özgürce uçan kuşlardır.
Günümüze kadar;
Kimseden saklamadık zayıf yanlarımızı.
Yüzümüze yansırdı,
yüreğimizin aşk ile yoğrulan sıcaklığı satır satır…
Deyin hele;
Nasıl belli ederdik,
heyecanlarımızı,
aşklarımızı,
özgürlük türkülerimizi,
günümüze taşınan;
Mahir Çayan,
Deniz Gezmiş
İbrahim Kaypakkaya adıyla bayraklaşan;
Nurhak,
Kızıldere,
Vartinik mezrası direniş destanlarımızı?..
Ve yordular gülüm…
Billahi yorulduk bu çok maskeli yaşamdan.
İhanet çemberinden,
Satış yapan zavallılardan,
Kasaları ve kalemleriyle Liberalizmin göbeğinde kulaç atan lümpenlerden.
Oportünizmin bayraktarlığını yapan;
İçi boş,
kendini “İrade” etme telaşına düşmüş,
sahte,
“Sol” görünümlü,
emek ve zaman hırsızı yeni yetme minnak tüccarlardan…
Bir lügat koydular ki önümüze,
düşmana şenlik;
Para,
Rant,
Çıkar,
kariyerim ve ille de nirvana yapan egolarıyla ‘Ben’cilik…
Yani;
Biz bu sözcüklerin adını nedense hiç anmamıştık be gözüm…
Oysa ki;
Bize “Sizin farkınız ne?..” deyip durdular…
Ve biz;
Biz insan olmaktan utanmamıştık be gülüm!..
Yaşamak insan olmaktı, Önderlerimiz gibi…
Kızıldere;
Anıları önünde saygıyla eğiliyorum
Şiir Sevdanın Militanıdır!
Aşk Örgütlenmektir!”