Kocaeli Emek Ve Demokrasi Güçleri tarafından Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’in görevden alınarak yerine Kayyum atanması ve halkın iradesinin yok sayılması basın açıklaması yaparak protesto edildi. Toplanan kalabalık polisin tüm itiraz ve müdahalesine rağmen balonlar eşliğinde “Kayyuma Hayır!” Pankartını uçan balonlar ile;”Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları arasında gökyüzüne gönderdiler.
“Kayyuma Hayır!” pankartı arkasında yapılan basın açıklamasına önceki dönem Avrupa Bakanı Ali Haydar GONCA, önceki dönem Kocaeli milletvekili Bekir YURDAGÜL, EMEP MYK üyesi Arzu ERKAN, DEM Parti PM üyesi Selda İLGÖZ KOÇYİĞİT, EMEP il başkanı İlhami ŞAHBAZ ve yönetimi DEM Parti İl eşbaşkanları Ebru ÖCAL, Av. Nuri TAN ve yönetimi, TİP il yönetimi Av. Umutcan TARCAN,
Sol Parti Kocaeli İl Yönetimi,
Kaldıraç Hareketi,
TMMOB İKK başkanı Mehmet Ali ELMA,
DEM Parti İlçe örgütleri,
DEM Parti Emek Komisyonu Ali BUĞDACI,
CHP Emek Komisyonu Remzi POLAT,
Selman KURCAN,
KESK Dönem sözcüsü ve BES Kocaeli şube başkanı Yeliz KARSTARLI,
Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu şube başkanı Ayda IŞIK SEVİM,
Tüm Bel Sen Kocaeli şube başkanı Güzide SAATÇİ,
Yapı Yol Sen Kocaeli şube başkanı Levent BURHANOĞLU,
SES Kocaeli şube başkanı Murat HARATA,
DİSK İzmit bölge sorumlusu ve Genel İş Kocaeli şube başkanı Vedat KÜÇÜK,
DİSK Emekli Sen başkanı İbrahim TURGUT,
Birleşik Emekli Sen İhsan DENİZ,
DİSK Gölcük Ahmet KASIMOĞLU,
DİSK Emekli Sen Hamza KAYA,
DİSK Emekli Sen Behçet KÖŞE,
Tüm Emekli Sen Hüseyin MACİT
Önceki dönem SHP il başkanı Keramettin GENÇTÜRK,
İzmit belediyesi meclis üyesi Erdem ARCAN,
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Kocaeli il başkanı Meral DÖNMEZ,
Veli Der Kocaeli şube başkanı Ayşe IRMAK,
İHD Kocaeli temsilcisi Azize ADIGÜZEL,
STK ve Sendika temsilcileri katıldı.
Kalabalık bir halk tarafından merakla izlenen basın açıklamasını;
DEM Parti PM üyesi Selda İLGÖZ KOÇYİĞİT kısa bir sunum konuşmasıyla başlatarak sözü DEM Parti il eş başkanı Ebru ÖCAL’a verdi.
DEM İl eş başkanı Ebru ÖCAL konuşmasında şunları söyledi; “Merhaba dostlar. Belediyeler halkındır gasba izin vermeyeceğiz. AKP-MHP iktidarı halka karşı suç işlemeye devam ediyor. Bu iktidar yıllardır Kürt halk iradesi şahsında demokratların, emekçilerin, devrimcilerin kadınların da iradesini hiçe sayıyor. İktidar keyfi olarak yasaları askıya alıyor. Fiili olarak OHAL yasalarını devreye sokuyor. Kürtlerin, demokratların, kadınların seçme seçilme hakkını zorbalıkla elinden alıyor. Kürtlerin kendini, kentini yönetmesine tahammül etmiyor.
Hakkâri Belediyesi Eşbaşkanımız Mehmet Sıddık Akış sahte bir iddianameyle Van’da gözaltına alındı. Belediyemizi polis zoruyla gasp edildi. Jet hızıyla yerine kayyım atandı. Bu Vanda ki gibi siyasi bir kumpastır. Yargı eliyle düzmece iddianamelerle belediyelerimizin işgalidir. belediyelerimiz eşbaşkanlıkla yönetiliyor. Dolayısıyla gasp sadece Mehmet Sıddık Akış eşbaşkana değil, belediye eşbaşkanlığına yönelik gerçekleşmiştir.
Yargı eliyle düzmece, iddianamelerle belediyelerimizin işgalini KABUL ETMİYORUZ! Hakkâri Belediyemizin hedef alınması siyasi darbedir. Seçim sonuçlarını yok saymadır. Halkın iradesini gasp etmedir. Eşbaşkanlık eşit temsil ilkemize erkek iktidarın saldırısıdır. İktidar yıllardır şiddet yöntemlerinde ısrar ediyor. Partimiz şahsında tüm halkların en temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkını tanımıyor. Buna rağmen partimiz halklardan aldığı ferasetle demokrasi kültürünü savunuyor. Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe milyonların meşru temsilcisidir.
Gasp edilen Türkiye haklarının demokrasi ve barış talebidir. Partimiz yerel seçimler öncesi, dünyada eşi benzeri olmayan bir demokrasi şöleni şeklindeki ön seçimlerde belediye eşbaşkanlarını belirledi. Bütün belediye eşbaşkanlarımız halkımızın talebi, rızası ve onayıyla belirlendi. Sadece 31 Mart seçimlerinde değil, öncesinde aday belirleme sürecinde dahi önseçimle ve milyonların iradesiyle belediye eşbaşkanlarımız seçildi. Bu nedenle Mehmet Sıddık Akış şahsında ve Hakkâri belediyesi özelinde gasp edilen milyonlarca Kürdün ve orada yaşayan tüm halkların iradesidir.
Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe milyonların meşru temsilcisidir. Gasp edilen Kürtlerin iradesidir. Gasp edilen Türkiye haklarının demokrasi ve barış talebidir. Gasp edilen demokrasidir. Bu bir kumpastır bu bir gasptır, talandır, halkın iradesini tanımamadır.
Bu işgaldir.
Hakkâri belediyesine el konulmuş olmasını kabul etmiyoruz.
Belediye Eşbaşkanlarımız hem ön seçimde hem de yerel seçimlerde halkın büyük desteğiyle kazanan Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe’dir. Yerlerine kayyım atanması hukuksuzluğuna bu topraklarda geçit vermeyeceğiz.
Çizgimiz Van direnişidir, belediyeler bizimdir, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz.
Bin defa deneseniz de zor ve şiddet yoluyla ne halkımızın rızasını ne de iradesini alabilirsiniz. İktidar benzer bir kumpası Van’da ortaya koydu ancak Van halkı ve tüm demokrasi güçleri görkemli bir direnişle faşizme geri addım attırdı.
Çizgimiz Van direnişidir.
Belediyeler bizimdir, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Belediyelerimiz görkemli halk iradesinin yansıdığı alanlardır. Bu alanlara halk düşmanlarının zorbalıkla yerleşmesine asla izin vermeyeceğiz. Belediyelerimizi savunacağız
1979 Hilvan’ından bugüne halkımızın iradesini savunan belediye geleneğimiz bugün de bu iradeye sahip çıkacak. AKP’nin yerel işbirlikçileri, rantçı, talancı, gaspçı, kayyımların bir kez daha Belediyelerimizi, halkımızın iradesini gasp etmesine izin vermeyeceğiz.
Kadın düşmanı, demokrasi düşmanı ve halk düşmanlarını belediye yönetimlerine yerleşmeline asla izin vermeyeceğiz.
Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir, demokrasi kurallarına herkes uyacak.
Buradan iktidara sesleniyoruz: Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Demokrasi diyorsak demokrasi kurlarına herkes uyacak. Anayasa ve yasalarla korunan Seçme ve Seçilme hakkını ve Sandıktan çıkan iradeyi AKP +MHP tanıyacak!!!
Onların sandık oyunlarına asla izin vermeyeceğiz…” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Daha sonra söz alan EMEP Kocaeli il başkanı İlhami ŞAHBAZ ‘da şu sözler ile konuşmasına başladı.
Halklarımız halk iradesini tanımayan faşist iktidarın kayyımları tanımıyoruz, tanımayacağız. Kayyımcı anlayışı kabul etmiyoruz, reddediyoruz ve direniyoruz. Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. iktidarın faşist rejime geçit vermeyeceğiz.
Darbecilere karşı çizgimiz Van direnişidir. Bütün halkımızı, demokrasiyi savunanları, kadınları gençleri, muhalefeti Hakkâri Belediyesinin gaspına karşı çıkmaya çağırıyoruz.
Hakkâri belediyesinin gasp edilmesine karşı muhalefetin alacağı tavır Türkiye’nin yakın geleceğini belirleyecektir.
Muhalefetteki herkes bu siyasi darbeye karşı çıkmalıdır. Bütün muhalefet partileri başta olmak üzere demokrasiden yana herkesi bu darbeye açık tavır almaya çağırıyoruz. Hakkâri belediyesinin gasp edilmesine karşı muhalefetin alacağı tavır Türkiye’nin yakın geleceğini belirleyecektir. Bölgede başlayan halk düşmanlığının adım adım bütün ülkeye yayıldığını son 6 yılda bütün Türkiye gördü.
Van’da Hakkari’de halk iradesi güvence altında değilse Türkiye’de herkesin iradesi tehlike altındadır.
AKP bir demokrasi sorunudur.
Bölgede halk iradesi güvence altında değilse Türkiye’de herkesin iradesi tehlike altındadır. Ülkemizin ve halkımızın üzerine bir kez daha bir karabasanın çökmesine asla izin vermeyeceğiz. AKP-MHP faşist rejimi ne doğudan yükselen güneşin doğuşunu ne de ülkemize baharın gelişini engelleyebilir…
AKP iktidarı tarafından defalarca denenen ve her defasında Kürt halkının iradesine çarpan kayyum uygulamadı be kez Hakkari’de deneniyor. Bu irade gaspını nasıl engelleyebileceğimizi Van’da gösterdik.
Şimdi yine gösterme zamanı!
Siyasi iktidar için halk iradesinin demokrasinin bir önemi yok.
Onların tek istekleri kendi anti demokratik iktidarlarımı sürdürmek. Utanmadan kazanamadıkları belediyeleri
Gasp etmeye çalışıyorlar. Bu yüzdendir ki AKP bir demokrasi sorunudur. Demokrasi ile hak ve hukukla bir ilişkileri kalmamıştır. Demokraside geldiğimiz nokta şuradaki 3 balona ve 1 metrelik kâğıt pankarttan korkuyorlar. Ayıp ayıp.
Akp baskı uygulamadan vazgeçemez. Bu yüzden tek adam yönetiminden normalleşme yumuşama beklemek doğru değil.
Dün nasıl Alevi’si sünnisi kürdü türküyle hepimiz Vanlı olup van halkının iradesine sahip çıktıysak,
Bugün de hepimiz Hakkariliyiz.
Birleşeceğiz ve irademize sahip çıkacağız…’’ dedikten sonra alkışlar ve sloganlar arasında sözlerini sonlandırdı.
TİP il yönetimi adına konuşan Av. Umutcan TARCAN ise Van gaspında gerekeni yaptık. Hakkari de yaşanan irade gaspını da kabul etmeyerek püskürteceğiz” dedikten sonra şöyle devam etti
Yıllardır olduğu gibi bir kez daha, Saray Rejimi’nin Kürt halkının iradesini gasp etme girişimine tanıklık ediyoruz.
Bugün gri bültenle aranan, kumpasçı bir firarinin bundan 10 yıl önce başlattığı bir sözde soruşturma gerekçe gösterilerek, 31 Mart’ta halkın oylarıyla seçilen Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın yerine, bir vali kayyum olarak atandı.
Hep söylüyoruz: Adaletsizliği, hukuksuzluğu, hak ihlallerini ve zulmü alışkanlık hâline getiren, Kürt halkının demokratik iradesini yıllardır yok sayıp bir kayyum düzeni kurmaya çalışan Saray Rejimi’ne karşı mücadelemiz, salt siyasi bir mücadele değildir. Bu mücadele, artık bir yaşam ve haysiyet mücadelesi hâline gelmiştir.
AKP’nin iktidarda kaldığı her gün, her saat bu ülkenin emekçileri için daha fazla yoksulluk, sefalet ve hukuksuzluk anlamına gelmektedir. Bu iktidardan kurtulmanın tek yolu, Türk ve Kürt emekçilerinin birleşik mücadelesini büyütmek; eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış için direnmeye, dayanışmaya devam etmektir.
Kayyumcu Saray Rejimi’ne karşı, halkımıza sözümüz olsun: Bu iktidarla helalleşmeyeceğiz! Bu iktidarın emekçi halka işlediği suçların “yumuşama” ve “müzakere” adı altında sümen altı edilmesine göz yummayacağız. Bu iktidarın, başta halkın iradesine karşı kayyumlar, kumpas davaları ve şiddet yoluyla işlediği suçlar olmak üzere tüm suçlarının hesabını elbet bir gün soracağız!
Türkiye İşçi Partisi olarak DEM Partili yoldaşlarımıza ve değerli eşbaşkanımıza dayanışma dileklerimizi iletiyor, demokratik iradesi için direnen tüm yurttaşları selamlıyoruz.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
En son konuşmacı olarak Kaldıraç Hareketi adına mikrofona gelen MUSULşunları dile getirdi:
Saray Rejimi içeride dışarıda savaş politikalarını büyütmeye devam ediyor.
bugün bunun Kürt halkında uygulanışının tekrarını yaşıyoruz. Saray Rejimi normalleşiyoruz diyor.
Bakalım bir tekrar. Halkların iradesini gasp etmek mi normalleşmektir. 1 mayısta Taksim idaresi gösteren yoldaşlarımızı tutuklamak mi normalleşmektir?
Normalleşme dediniz de bu ülkede emekli maaşlarına zam mı geldi ya da Normalleşme dediniz de MESEM projesiyle çocuk işçilerin katliamı mi durdu, kadınların katliamı mi durdu ya da İşçiler açlık sınırının altında çalışmıyorlar mi artık.
Yoksa sormak lazım normalleşme derken bu, saray rejiminin savaş politikalarının büyüyeceğinin bir ifadesi midir?
Kürt halkı ve dostları tüm irade gasplarına karşı bugün de sokaktadır ve bir adım dahi geri gitmeyeceğiz.
5 yıl daha kayyumla yönetirsek bize oy verirler diyip atadığınız hangi kayyum halklar tarafından kabul edilmistir?
Bu halkın önderlerini Kobane kumpas davasıyla tecrit altında tutuyorsunuz. Soruyoruz tecritleriniz baskılarınız ne zaman bu halkı boyun eğdirmiştir?
Bunun Cevabı en yakında Van direnişindedir.
Boyun eğmedik eğmeyeceğiz.
Kayyumlar gidecek biz kalacağız.’’ Diyerek konuşmasını sonlandırdı
tşk