Güncel

TKP’den Koç’a

"En çok sen semirdin ilk önce sana el koyacağız"

Türkiye’de emekçiler, emekliler her geçen gün yoksullaşırken, şirketler kârlarını katlamaya devam ediyor. Türkiye Komünist Partisi emekçilerin sorunlarının kaynağına işaret ederek, gerçek çözümün büyük tekellerin mal varlıkları ve kârlarına el koymak olduğunu vurgulayan bir kampanya başlatmıştı.

Geçtiğimiz günlerde Yıldız Holding ve Rönesans Holding’in mercek altına alındığı açıklamalarla beraber TKP İstanbul İl Örgütü Yıldız Holding önünde, Ankara İl Örgütü de Rönesans Holding önünde eylem yapmıştı. TKP’nin karşısına aldığı sıradaki büyük sermaye grubu en yüksek kârı, en büyük şirketleri, özelleştirmeler sonucu Tüpraş gibi önemli şirketleri elinde tutan ve 2023 yılı net kârı 117,7 milyar TL’ye ulaşan Koç Holding oldu.

TKP'den Koç'a

7 şirketi İSO 500 sıralamasında ilk 60 şirket arasında yer alan Koç Holding’in 2023 yılı net kârıyla halk için neler yapılabileceğini anlatan bir video TKP sosyal medya hesaplarından yayınlanmıştı. Dün de Türkiye Komünist Partisi İstanbul İl Örgütü Tüpraş Genel Müdürlüğü önünde buluşarak bir eylem yaptı. Saat 18.30’da Tüpraş önüne yapılan yürüyüşle başlayan eylem basın açıklamasıyla devam etti. İlk sözü alan Patronların Ensesindeyiz Ağı Avukatı Furkan Anlar emekçiler daha fazla çalışıp yoksullaşırken 117.7 milyar TL kâr açıklayan Koç Holding’in ülkenin en büyük hırsızı olduğunu, kamu kaynaklarının yağmalanması ve özelleştirmelerin sorumlusu olduğunu vurguladığı ve Türkiye Komünist Partisi’nin sermaye düşmanlığı yapmaya devam edeceğini belirttiği konuşmasında şunları söyledi:

TKP'den Koç'a

“Bir süredir bu ülkedeki her emekçinin evinde, iş yerinde, okulunda eşiyle dostuyla yaptığı sohbetlerin bağlandığı konu hep aynı. Geçinemiyoruz. Hepimiz birbirimize nasıl geçinemediğimizi anlatıyoruz. Borçlarımızdan, alacaklarımızdan, kirayı denkleştirememekten, ay sonunu getirememekten bahsediyoruz. Ama işin garip yanı şu biz bunlardan bahsederken aynı zamanda eskiye oranla daha fazla çalışıyoruz. Mesaiye kalıyoruz. Hatta bu konuda Avrupa’da birinci sıradayız. Hem fazla çalışıyoruz hem de daha hızlı bir şekilde yoksullaşıyoruz.

Ama biz bunları yaşarken birileri çıkıp bize şunu söyleyebiliyor. Kemer sıkacaksın, dayanacaksın, sabredeceksin. Biz sabredeceğiz ama Koç Holding 2023 yılında 117.7 milyar TL kâr açıklayacak. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz buradaki adaletsizliği haykırmak için bugün burada Koç Holding’in kapısına dayandık. Koç Holding bu ülkenin en büyük hırsızıdır.” Anlar’ın ardından bir sonraki konuşmayıysa TKP İstanbul İl Örgütü adına metal işçisi Aydaner Aktaş yaptı. Sözlerine Nâzım Hikmet’in Türkiye İşçi Sınıfına Selam şiirinin dizeleriyle başlayan Aktaş, işçi sınıfının geriye çekilmesiyle en büyük bedelleri ödediğini, işçi sınıfı siyaset sahnesine çıkmadığı sürece işçilerin sömürülmeye devam edeceğini ve patronların bu dünyada cenneti yaşamaya devam edeceklerini belirterek “saldırı büyükse mücadele de büyük olmak zorunda” diye konuştu. Aktaş’ın konuşması şöyle:

“Yıllık 250 milyon dolar ciro yapan bir şirket yıl boyunca ödediği vergi benim neredeyse bir ay ödediğime denk geliyor. 40 bin lira vergi vermiş. Soyguna bakar mısınız arkadaşlar? Bizler geceli gündüzde bu fabrikaları, binaları, otobanları, köprüleri, şu araçları ellerinizde bulunan telefonları yapmak için çalışıyoruz. Geçinemiyoruz. Hayat bizlere cehennem, onlara cennet. Ey atanamayan öğretmen arkadaşım fabrikalarda gece gündüz çalışıp gün yüzü göremeyen işçi arkadaşım. Madende gün yüzü göremeyen madenci işçi kardeşim. Yıllarca annesinin babasının desteğiyle okumaya çalışan gelecek kurmak için mücadele eden üniversite öğrencisi arkadaşım.

Bu patronlara ve onların yandaş siyasetçilerine, onlara bu dünyada cenneti yaşatanlara karşı işçi sınıfı siyaset sahnesine çıkmadığı sürece bizler sömürülmeye onlar bu dünyada cenneti yaşamaya, bizi de cehenneme mahkum etmeye devam edecekler. Bu tablo böyle devam edemez. TÜİK başkanı ağzından kaçırdı. Ülkede enflasyonun nedeni patronların tıpkı Tüpraş gibi, Koç grubu gibi büyük patronların aşırı kârlarından kaynaklandığını söyledi. Biz biliyorduk zaten, kendileri de arsızlıklarını, yalancı enflasyon oranlarıyla emeklinin cebinden, işçinin cebinden aldığını hırsızlık yaptığını kendi ağızlarıyla söylediler. Bu tablo böyle devam edemez. Toplumda öfke giderek birikiyor.

İnsanlar geçinemiyor. İnsanlar intihar ediyorlar. Çocuklar geleceğini göremiyorlar. Böyle devam edemez. Bizler nasıl ki madenlerde çalışıyorsak, bu binaları yapıyorsak, otobanları yapıyorsak, araçları üretiyorsak işçiler olarak, biz işçiler bu ülkeyi onlardan daha güzel, daha adil bir şekilde yönetebiliriz. Tek yapmamız gereken siyasete ağırlığımızı koymaktır. Ya bizim ömrümüz ne ki? Kaç yıl yaşıyoruz ortalama? Ortalama altmış beş yıl ömrümüz var. Otuz sene, kırk sene fabrikada çalışıyoruz. Bırakın tatil yapmayı memleketimize dahi gidemiyoruz.

Fiyatlar belli, ortada. Neden? Çünkü bu adamlar çok kazandığı için bizler sömürülüyoruz. Neden? Çünkü yalancı enflasyon oranlarıyla bizlerin cebine girecek parayı emeklinin kursağındaki ekmeği çekip aldıkları için bizler yoksulluğa mahkum ediliyoruz. Arkadaşlar, dostlar, işçi kardeşlerim, emekçi kardeşlerim, öğrenci arkadaşlarım. Ortada çok büyük bir yağma var. Ortada çok büyük bir gasp var. Hiç bu kadar Türkiye toplumu düşkünleştirilmemişti. Hiç bu kadar Türkiye toplumu böyle bir ağır saldırıyla karşı karşıya kalmamıştı. Saldırı büyükse mücadele büyük olmak zorunda. Yarattığımız iyiliklere el koyacağız. Komünistler bu ülkeye işçi dostu görünen sahtekarlardan, hırsızlardan, dinci yobazlardan daha güzel yönetir, biz yönetebiliriz.”

Öte yandan eylemde kullanılan dövizler de dikkat çekti. Dövizlerde yer alan “İşçiler ölüyor, sermaye büyüyor. 2024’te en az 878 işçi katledildi”, “TÜSİAD’IN Koç başı cumhuriyet düşmanı”, “Ülkeyi fazlalıklarından kurtarmaya geldik”, “Emekçilerin golü Koç’un kalesine”, “Tüpraş Koç’un değil emekçilerin olacak”, “Koç halka feda olsun”, “En çok sen semirdir ilk önce sana el koyacağız”, “Kavel’i hatırlıyor musun”, “Bu dünyaya seni doyurmaya gelmedik” gibi ifadelerle emek sermaye karşıtlığına ve Koç Holding’in eşitsizlikler üzerinden yükselişine işaret edildi. Eylem, “Tüpraş halkındır devletleştireceğiz” yazılı pankartın bina önüne asılmasının ardından sona erdi.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu