“Mücadelemizle yıkalım”

EMEK Partisi Kocaeli Ä°l Örgütü üyesi kadınlar yaptıkları basın açıklamasında ÅŸunlara deÄŸindi: “Ãœlkenin dört bir yanında sokaklar, okullar, hastaneler, iÅŸ yerleri kadınların, kız çocuklarının tacize, cinsel istismara uÄŸradığı, ÅŸiddete maruz kaldığı, vahÅŸice öldürüldüğü, ÅŸiddete maruz kaldığı birer suç mahalline dönüştü. Her gün ‘Olay yeri girilmez’ bantları ile çevrelenmiÅŸ, vahÅŸice iÅŸlenmiÅŸ kadın cinayeti haberlerine uyanıyoruz. Polisiye-korku film senaryosu gibi sunulan bu haberlerde bu vahÅŸetin gerçek sebepleri gizleniyor. VahÅŸi katiller tartışılıyor da bu katilleri yaratanlar, engellemeyenler tartışılmıyor!

VahÅŸice katledilen Ä°kbal’in ve ailesinin suç duyuruları gerçekten dikkate alınmış olsaydı, ‘Seni öldürmek için gelmiÅŸtim’ diye bir yıl önceden cinayeti haber veren video yetkili makamları harekete geçirmiÅŸ olsaydı, beÅŸ ayrı hastane kaydı olması katilin takibe alınmasını saÄŸlamış olsaydı, bir okul yetkilisi de çıkıp Ä°kbal’in kaydını niye sildirdiklerinin peÅŸine düşmüş olsaydı bu cinayet gerçekleÅŸmeyecekti! Tıpkı diÄŸer tüm kadın cinayetlerinde olduÄŸu gibi etkin bir koruma ve önleme mekanizması olmadığı için bu cinayetlerde de göz göre geldi.

Dün Ä°stanbul’da yaÅŸanan kadın katliamına öfkemiz ve acımızla isyan ederken, bugün Diyarbakır’dan, Mersin’den, Ä°stanbul’dan baÅŸka kadın cinayeti haberleri daha geldi. Her gün kadınların, kız çocuklarının yaÅŸamlarının çalındığı, canlarına kast edildiÄŸi haberlerle sarsılıyor tüm ülke. Sorumlular ise seyrediyor, toplumsal tepkinin büyüdüğü her olayda boÅŸ hamasetle görev savıyor, sorumluluklarını gizlemek için sahtekarca açıklamalar yapıyorlar.

Bu ülkede tacizciler, istismarcılar karakollardan, adliyelerden elini kolunu sallayarak çıkıyorsa, kadınlar ellerinde uzaklaştırma kararları ile sokak ortasında paramparça ediliyorsa, bir köyde bir avuç suç ortağı kirli bürokratik ilişkileri ile bir çocuk cinayetinin izlerini el birliği ile yok ediyorsa, adalet işlemiyorsa bu iktidarın politikaları onlara izin verdiği içindir! İktidar ve onun gerici ortaklarının 6284 sayılı yasayı hedefe koymaları, İstanbul Sözleşmesinden çıkmaları, şiddete karşı etkin koruma ve önleme mekanizmalarını işletilmemeleri, infaz kanunu değişiklikleri ile kadına ve çocuğa karşı suç işlemiş faillere çıkardıkları aflar giderek vahşileşen şiddeti besliyor.

Bu ülkenin tüm okullarının, iş yerlerinin, sokaklarının kadınlar için güvenli hale gelmesi için mücadele etmek zorundayız. Şiddetin her türlüsüne karşı etkin şekilde önleme ve koruma mekanizmalarının işletilmesi, gerçek bir eşitlik ve adalet için harekete geçmek zorundayız. Tüm emekçileri, öğrenci kulüplerini, kadın derneklerini, sendikaları okulları,  iş yerlerini, sokakları suç mahalli olmaktan çıkarmak ve güvenle, eşitlik içinde yaşadığımız alanlara dönüştürmek için ses çıkarmaya, gerçekleşecek eylemlere katılmaya çağırıyoruz. Olduğumuz her alanda eşitlik ve adalet için örgütlenelim, bu karanlığı birliğimizle, mücadelemizle yıkalım!