Gazeteciler tehlike altında
Yeniden düşünmek ve tartışmak gerekiyor.
Basın özgürlüğü nedir? Haber nedir? Gazeteci kimdir?
Bunun gibi birbirini izleyen sorulara günümüz dünyasında yanıt aramak, tartışmak gerekiyor.
Hukuk bu haklar ve özgürlükler için ne yapar? Yapmalı mıdır?
Hukuk, gazetecilere verilmesi gereken hak ve özgürlüklerin korunmasında, geliştirilmesinde yol gösterici olmalıdır. Gazetecilere sağlanacak güvenceler için insan haklarına bağlı hukuku yaratabilir…
Bu hak ve özgürlükler; basın özgürlüğünün gerçekleştirilmesinde vazgeçilmez bir araç, bir değerdir. Hem gazeteciler hem halk için…Öyle ki; ifade özgürlüğünün sağlanmasında temel olan “özgür, doğru, yaygın bilgi ve haber dolaşımı”; düşünce ve kanaatlerin özgürce açıklanması ve yayılmasıdır. Bu hakların yerine getirilebilmesi; bu hakkı koruyan siyasal ve yasal yapının gerçekleştirilmesine bağlıdır.
Çünkü “devletin korunması” adına halkın bilgilenme hakkının sınırlandırılması bile klasik demokrasinin terk ettiği bir anlayıştır. Bu yüzden “gerçeğe uygun haber dolaşımının” suçlanması kabul edilemez. Demokrasilerde, hükümetlerin veya yönetimin halktan gizleyeceği bir şey olmamalıdır.
“Bireyin bireysel bilgilenme hakkının” sağlanması bu hakkın sınırlandırılamayacağının kabulü demektir ki; bu koşul demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bilgilenme ve gerçekleri öğrenme “hak” olduğuna göre; bu hakkın sağlanması için kitle iletişim araçlarında “doğru ve yaygın haber dolaşımını” sağlamak devletlerin, hükümetlerin ve yönetimlerin görevidir. Devlet; bu özgürlüğü engelleyemez, müdahale edemez, kısıtlama veya sınırlandırma getiremez, getirmemelidir.
Dolayısıyla gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkı; devletin korunması gibi bir yaklaşımın despotik sonuçlarını ortadan kaldırır. Devletin ifade ve basın özgürlüğünü engellemeye yönelik baskı, tutum ve girişimlerini, yasal düzenlemeler yapmasını önler. Devleti denetler, hesap verebilirliğini sağlar. Gazeteciler için özgür haber dolaşımını engelleyen, sınırlayan yasal düzenleme yapılamaz, uygulama gerçekleştirilemez.
Dezenformasyon, etki ajanlığı veya casusluk veya devlet sırrı gibi soyut kavramlar üzerinden suç yaratılmamalıdır. Hukuk devleti ilkesine ters düşülerek veya kamu otoritesinin kendi hukuksuzluklarını örtmek amacıyla; ne, neden, nasıl, ne zaman, nereye ve kim sorularının sorulmasının ve yanıtlanmasının, yayınlanmasının kısıtlanmasıyla suç yaratması; basın özgürlüğünü yok etmektir.
Gazeteci, hukuka aykırılıkları araştırır, ortaya çıkarır. Kamu otoritesinin hukuk denetimini haberleriyle denetler. Bu kamuoyunun bekçi köpeği olma rolünün gerçekleştirilmesidir.(Av.Fikret İLKİZ.