Baskı politikalarını artıran rejime karşı, milyonlar korkmadıklarını ve yılmayacaklarını haykırıyor. Tutuklu bulunan yurttaşlar için Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul, Koç, Marmara gibi pek çok üniversiteden öğrenciler, yarın Kadıköy Festivalpark’ta buluşmak üzere çağrıda bulundu: “Tüm arkadaşlarımızı alana dek mücadeleyi sürdüreceğiz.”
On binlerce öğrenci kayyum atanan Şişli Belediyesi önüne yürümüştü.
Toplumun geniş kesimlerinin başlattığı isyan dalgası, ülkenin dört bir yanına yayıldı. Direnişi bayram tatilini uzatarak soğutmayı amaçlayan rejim, halkın boykot çağrısını da karşısında bulurken, öğrencilerin başlattığı direniş; başta kadınlar, emekçiler, sanatçılar olmak üzere rejime karşı birleşik bir mücadele hattının gerçekliğini açığa çıkarttı. Tüm bu yaşananlar karşısında tekrar tekrar yargı sopasına sarılan Saray yönetimini tedirgin eden en büyük güç ise baskılara karşı geri adım atmayacağını dile getiren milyonlar oldu.
Gözaltı ve tutuklamalara karşı farklı eylemler örgütleyen yurttaşlar, bulundukları her alandan da korkmadıklarını ve yılmayacaklarını haykırmaya devam ediyor. Son olarak Saraçhane’de başlayan eylemlerle birlikte başlayan gözaltı operasyonları sonrası tutuklanan 301 kişiden ikisi tahliye edildi. Tutuklu bulunan öğrencilerden Kemal Deniz Çeliktaş, ağır sağlık sorunları nedeniyle yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılırken; 21 yaşındaki öğrenci Emir Sayer de önceki akşam serbest bırakıldı. Böylece düzenlenen operasyonlar sonrası tutuklu sayısı 299’a düştü.
ÜNİVERSİTELİLER YARIN KADIKÖY’DE BULUŞACAK
Üniversitelerde “Akademik Boykot”a başlayan öğrenciler ise dün yaptıkları çağrıyla “Tüm arkadaşlarımızı alana dek mücadeleyi yükselteceğiz.” açıklamasını yaptı. Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin de aralarında olduğu birçok okuldan topluluklar, yarın saat 18.00’de Kadıköy’de toplanacaklarını açıkladı. “Tutuklu arkadaşlarımızla dayanışmayı büyütmek için buluşuyoruz” denilen çağrıda, öğrenciler Kadıköy Rıhtım’daki Festivalpark’ta buluşma çağrısı yaptı.
İKTİDAR MEŞRUİYETİNİ DAHA ÇOK KAYBETTİ
Tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da son dönemde ifade özgürlüğü kapsamında paylaşım yapan, gösterilere katılan ya da boykot hakkını kullanan yurttaşların gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, yayımladığı mesajda iktidarın bu uygulamalarla meşruiyetini yitirdiğini ifade etti. İmamoğlu, “Tümüyle yasal bir zeminde, kişisel hak ve özgürlükler çerçevesinde fikirlerini beyan edenleri, paylaşımda bulunanları, gösteriye katılanları, boykot etme hakkını kullananları korkutmayı; süper hızla gözaltına almayı, tutuklamayı, hapse atmayı, tehdit etmeyi kendine hak gören iktidar, miadını tamamlamıştır.” dedi.
Bu yaklaşımı “çaresiz ve zavallı bir avuç insanın koltuklarını korumak için yaptığı son çırpınışlar” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bu anlayış, iktidarını kaybetmemek adına her şeyi mübah görür.” ifadelerini kullandı. İmamoğlu mesajında, toplumun farklı kesimlerine de çağrıda bulundu: “86 milyon insanımıza, gençlerimize, kadınlara, emekçilere, işsizlere, emeklilere, sanatçılara milletimizle hatırlatıyoruz: Korkma. Gaflet, dalalet içinde olanlardan korkma. Cesaret, kararlılık, asla vazgeçmemek şiarımız olsun. Millet büyüktür.”
SİLİVRİ’DE ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞTÜLER
Tutuklu öğrencilerle görüşen CHP milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü de Silivri Cezaevi ziyareti sonrası öğrencilerin taleplerini ilettiler.
“Bu ülkenin evlatlarının okulunda, işinde, aileleriyle olması lazım! Bu evlatlar bu ülkenin evlatları. Düşman hukuku ile burada tutulmaları kabul edilemez.” diyen Çakırözer, şunları söyledi: “Silivri’deki 10 cezaevinde yüzlerce genç tutuklu. Saraçhane mitinglerine katıldıkları için, Ekrem İmamoğlu’na özgürlük istedikleri için 13 gündür özgürlüklerinden mahrumlar. Bayramı özgürlüklerinden, ailelerinden ayrı geçirmek zorunda bırakıldılar. Sadece demokratik haklarını kullandıkları için, sadece Anayasal haklarını kullandıkları için cezaevinde tutuluyorlar. Bu hukuksuzluğun, adaletsizliğin derhal ama derhal son bulması gerekiyor.”
İçeride tutulan gençlerin acilen serbest bırakılması gerektiği çağrısında bulunan CHP’li Süllü ise, “Tutuklu bulunan öğrencilerin tamamının ileride mazeretli sayılması ve mazeret sınavlarına katılmaları için üniversite yönetimlerine de buradan çağrıda bulunuyoruz.” dedi.
“BABA HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM”
Tutuklanan üniversite öğrencilerinden Temmuz Akyol’un babası Musa Akyol, oğlunun gözaltına alınırken darp edildiğini anlattı.
Akyol, “Hekimleri, sağlık çalışanlarını bıçaklayıp darbediyorlar. O suçu işleyenler adli kontrol şartıyla emniyetten bırakılıyor. Kız arkadaşını taciz edenler, darp edenler bırakılıyor. Hırsızlık yapan, dolandırıcılık yapanlar bırakılıyor ama bizim çocuklarımız hiçbir şey yapmadı” dedi. Gençler üzerinden Türkiye’de baskı iklimi oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Akyol, “İnanın bütün konuştuğumuz bir araya geldiğimiz bu gençlerin annesi babası aynı şeyi ifade ediyor, ‘Biz çocuklarımızla gurur duyuyoruz. Yüz kızartıcı bir şey yapmadılar. Onlar bizim onurumuz’ diyorlar. Bütün Türkiye’de bunu böyle bilsin istiyorum” diye konuştu. Oğlu Temmuz Akyol ile konuşmasında kendisine “Baba hiç pişman değilim” dediğini aktaran Musa Akyol, şu ifadeleri kullandı: “Onlar da dışarıdaki insanların desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Görüştüğüm her zaman diyorum ki ‘Dışarıda insanlar sizlere destek veriyor. Morallerinizi hiç bozmayın. Kendinizi yalnız hissetmeyin’ diye her zaman söylüyorum.”
KAYYUM REKTÖRDEN TEHDİT
Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Naci İnci’nin, dersleri boykot eden akademisyenler hakkında disiplin soruşturması başlatılacağı ve savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı yönündeki iddiaları akademisyenler tarafından doğrulandı. Diken’de yer alan habere göre kayyum rektör İnci, akademisyenlere bir e-posta göndererek rektörlüğün 7 Nisan’dan itibaren ders ve sınav boykotunu “titizlikle” takip edeceğini vurguladı. Rektörlükten izinsiz bir şekilde yüz yüze yapılmayan veya çevrim içi yapılan dersler hakkında disiplin ve ceza soruşturması başlatılacağı, ayrıca İstanbul Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi.
Rektörün akademisyenlere gönderdiği e-postada “7 Nisan itibarıyla her bir dersin ve sınavın planlandığı şekilde yüz yüze ve zamanında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği titizlikle takip edilecektir” ifadeleri de yer aldı.
YURTTAŞLARIN SAĞLIK HAKKI KORUNMALI
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde işlenen sağlık hakkı ihlallerine yönelik yazılı açıklama yaptı. Açıklamada gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde sağlık hakkı ihlallerine son verilmesi gerektiği belirtilerek. Gözaltı giriş-çıkış muayeneleri İstanbul Protokolü’ne uygun yapılmalıdır. Tutuklu vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimi sağlanmalı, muayene ve tedavi hakları korunmalıdır” dedi.
Açıklamada: “Kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyaset, toplumsal barışı zedeleyerek ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir” denildi.
