Tokat’ın Niksar ilçesine baÄŸlı Yazıcık Kasabası’nda kurulmak istenen bentonit maden projesine karşı mücadele devam ediyor. Yazıcık halkı tarafından yapılan açıklamada “Maden yapılırsa köyümüzde ne kalır? Her ÅŸey gider” denildi.
Etki Can BOLATCAN
Tokat, Niksar ilçesine bağlı Yazıcık Kasabası’nda kurulmak istenen bentonit maden projesine karşı Niksar halkının mücadelesi sürüyor. Maden ruhsatı verilen alanda basın açıklaması gerçekleştiren yurttaşlar, heyelan tehlikesinin ve bölgede bulunan endemik bitkilerin öneminin altını çizdi.
Yüksek katılımla gerçekleÅŸen açıklamaya yöre halkının yanı sıra pek çok sendika, STK ve çevre köylerin dernekleri destek verirken açıklamaya Yazıcık Belediye BaÅŸkanı Tuncer UzunoÄŸlu ile CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Ä°stanbul Milletvekili Özgür Karabat da katıldı.Yapılan açıklamada, maden projesinin bölgeye getireceÄŸi zararlar deÄŸerlendirildi. Heyelan ve deprem bölgesi olan Yazıcık’ta gerçekleÅŸtirilecek bir maden projesinin hem doÄŸa katliamına hem doÄŸal afetlere yol açacağını belirten köylüler, “Maden yapılırsa köyümüzde ne kalır? Her ÅŸey gider. Toprağımız gider, hayvanımız gider, evlerimiz gider. Bir sürü bitki var, zarar verilmesi yasak. Oraya maden yapılırsa  bütün bitkiler ölecek. Sadece kazanacakları paraları düşünüyorlar, bizim halimizi düşünen yok” dedi.
“MADEN BÖLGEYE ZARAR VERECEK”
Açıklamada konuÅŸan Yazıcık Belediye BaÅŸkanı Tuncer UzunoÄŸlu, “Bugün burada birlikte olmamızın nedeni; güzelim doÄŸayı, baÅŸta insanlarımız olmak üzere tüm canlıların yaÅŸam haklarını elimizden alacak olan, açılması düşünülen Bentonit Maden ocağına karşı olduÄŸumuz içindir. Böyle bir projenin hayata geçmesi baÅŸta belde halkımıza, köylerimize ve doÄŸamıza geriye dönüşü mümkün olmayacak ÅŸekilde zarar verecektir” dedi.
ŞİRKETİN KÂRINA KURBAN EDİLEMEZ
Açıklamada söz alan CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Özgür Karabat, hükümetin doÄŸa ve maden politikalarını eleÅŸtirdi. Yazıcık halkının geçimini maden yapılmak istenen bölgelerden saÄŸladığını belirten CHP’li Karabat, “Bentonit çıkaracağız diyerek baÅŸlatılan bu proje, doÄŸrudan bir doÄŸa katliamıdır. 40 yıl süreceÄŸi söylenen bu maden faaliyeti sadece doÄŸayı deÄŸil, buÄŸdayı, cevizi, kirazı, dereleri, ormanları, kuÅŸları ve saÄŸlığımızı tehdit ediyor. Milyonlarca yılda oluÅŸmuÅŸ kadim bir ekosistem, 40 yıllık ÅŸirket kârına kurban edilemez. Derdimiz yaÅŸamak” dedi.
HALKIN RIZASI YOK
Kamuoyunun gündeminde yer alan Maden Yasası’nın Yazıcık’a da zarar vereceÄŸini kaydeden Özgür Karabat, “Tarım alanlarının, meraların, ormanların ve içme suyu havzalarının madencilik faaliyetine açılmasına karşıyız. ÇED süreçlerinin bilimsel ve ÅŸeffaf biçimde yürütülmesini savunuyoruz. ‘Kopyala-yapıştır’ ÇED raporlarıyla halk kandırılamaz. Yerel halkın rızasının alınmadığı hiçbir proje, halktan yana olamaz. Bugün kırsalda yaÅŸayan milyonlarca yurttaşımız, geçimini topraktan, ormandan, hayvancılıktan saÄŸlıyor. Maden adı altında bu kaynaklar yok edilirse, geriye iÅŸsizlik, göç ve yoksulluk kalır” dedi.YurttaÅŸlar daha önce Yazıcık DoÄŸa ve Çevre Koruma Kurulu aracılığıyla proje sahibi tarafından baÅŸlatılan ÇED süreci kapsamında gerçekleÅŸtirilen bilgilendirme toplantısına katılmayarak ve madene karşı topladıkları imzalı dilekçeleri komisyona bildirerek maden projesini protesto etmiÅŸti.
