O Gece, O Sessiz Çığlık!

Haber..Lerzan Göremen.…Ne bir savaşın kanlı hazırlığı, ne bir ölümün soğuk habercisi, ne de bir acının sinsi adımları… Hiçbiri, 17 Ağustos’un geleceği gibi gelmedi. En gaddar savaşlar bile, bir ordu gibi hazırlanır ve gelişini bağırarak duyurur. Oysa o, bir fısıltı gibi indi üzerimize. Kimsesiz bir çığlık gibi koptu yerin yedi kat altından.
Bu hoyratça kullanılan toprak, bu kana susamışça kesilen ormanlar, doldurulan denizler ve göğe salınan zehirler… Öyle hoyratça kullandık ki, tabiatın sabrı taştı, vicdanı kurudu ve intikamını aldı. Bu sonu hazırlayan bizdik. Oysa ne çok inanmıştık, doğanın sonsuz cömertliğine ve affediciliğine. Ne çok yanılmışız.
Ekolojik dengeyi alt üst ederken, bir o kadar da içimizdeki dengeyi yitirdik. Ruhlarımız kirli bir havayı soludu, vicdanlarımız katılaştı ve ellerimizle zalim bir toplum yarattık. Bir zamanlar göğsümüzü gere gere yaşadığımız bu topraklar, şimdi bize yitirdiklerimizin mezarı oldu.
17 Ağustos’un soğuk ve karanlık sabahında, o gürültünün ardından gelen derin sessizlikte yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum. Onlar, bize bu dersi verenlerdi. Bize doğayı ve insanı yeniden sevmeyi öğretenler. Ruhları şad olsun, anıları önümüzde bir fener gibi parlasın.