Açtı ağzını, yumdu gözünü
CHP İzmit İlçe Başkanı Ercan, "Derdiniz halka hizmet mi yoksa İzmit Belediyesi’ne köstek mi?" diye sordu
CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, “22 yıllık AKP iktidarının bilinçli bir şekilde yasama, yürütme ve yargıyı tek adam rejiminde birleştirdiği yönetilemeyen sistemin en acı sonuçlarını bugün gördük. Arkadaşlar bir ülkede hukuk ortadan kalkarsa her şey olur. Hukuk olmazsa, ekonomi de olmaz, hukuk olmazsa denetimde, güvenlikte olmaz. Koltuğunda kısa bir zamanı kalan seçim kazanamayan ilçe başkanı Dokuzlar’ı hayretle izliyoruz. Biz trafik sorunu diyoruz, o kaç çöp arabası arızalı diyor, biz çocuklara 1 öğün sağlıklı yemek diyoruz, o Gülümse Kafelerde ne kadar nakit kazanç var diyor. Anlamak mümkün değil. Sizin derdiniz halka hizmet mi yoksa İzmit Belediyesi’ne köstek mi” dedi.
Ulusal ve yerel gündeme dair değerlendirmelerde bulunan CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan şu ifadeleri kullandı: “Sözlerime Ankara’da TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırısını lanetleyerek başlamak istiyorum. TUSAŞ saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralanan vatandaşlarımıza ve güvenlik kuvvetlerimize de acil şifalar diliyorum. Arkadaşlar Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik tablosunu yaşadığımız bu günlerde, emeklimizin, çalışanımızın geçim sıkıntısıyla inim inim inlediği bu günlerde ne yazık ki, ülkemizde sadece ekonominin değil, tüm alanların çürümüş olduğunu görüyoruz. Memleketin neresinden tutsan elinde kalıyor. Kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, açlık, işsizlik, hırsızlık, soygun, uyuşturucu, kaçakçılık, bebek cinayetleri, mülteci akını ve terör artık ülkenin ana gündemlerini oluşturuyor.
Her sabah farklı bir felakete uyanıyoruz. Çocuklar öldürülüyor, katil kim bulunamıyor. Kadınların kafası kesiliyor. Bundan kötüsü olmaz diyoruz; yanılıyoruz. Bir bakıyorsunuz ki, gözünü para hırsı bürümüş katiller, yeni doğan bebekleri öldürüyor. Orta Doğu ateş çemberine dönmüş, Ankara’nın kalbinde savunma sanayimizin göz bebeği TUSAŞ’a teröristler girebiliyor ve insanlarımızı katlediyor. Arkadaşlar bu yaşadıklarımızın hiç birisi tesadüf değildir. Burada bir yönetim sorunu olduğu, daha doğrusu yönetememe sorunu olduğu ortadadır. AKP iktidarının 22 senede bizi getirdiği yer burasıdır. Tek adam rejimi ülkemizi adeta uçurumun kenarına kadar sürüklemiştir. Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden halkımız, ardı ardına yaşadığımız trajik olaylar nedeniyle iyice çökmüş durumda. Herkes korkuyor, herkes ülkesi için, kendisi için, çocuğu için ciddi şekilde kaygı duyuyor. Arkadaşlar ülkemizi bu çıkmaza sokan, yönetemeyen, iktidar ve ortaklarının artık gitme vakti gelmiştir. Bu güzel ülkemiz ancak ve ancak bunları sandığa gömdüğümüz zaman bu cendereden çıkabilecektir. Bu işin başka yolu yoktur.
Son günlerde tanık olduğumuz “Soysuzlar çetesi” olayı basit bir olay değildir. Ülkenin hukuk sisteminin çöküşünün, birimlerdeki çürümenin ve denetim mekanizmalarının çalışmamasının bir sonucudur. 22 yıllık AKP iktidarının bilinçli bir şekilde yasama, yürütme ve yargıyı tek adam rejiminde birleştirdiği yönetilemeyen sistemin en acı sonuçlarını bugün gördük. Bebeklerimizi koruyamıyoruz farkında mısınız? Arkadaşlar bir ülkede hukuk ortadan kalkarsa her şey olur. Hukuk olmazsa, ekonomi de olmaz, hukuk olmazsa denetimde, güvenlikte olmaz. Şimdi bu olayın sonrasında ne Sağlık Bakanlığı’ndan ne de başka kademeden ne bir istifa yaşandı ne de bir sorumsuzluğa dayalı görevden alma yapıldı. Çıkıp operasyonun 2023 Mayıs ayından beri sürdüğünü anlatıyorlar. Arkadaşlar, koca bir pandemi dönemi geçirdik. Bu çete daha 1 buçuk yıldır bunları yaptıysa, pandemi döneminde neler yapılmıştır kim bilir.
Bir açıdan da baktığımızda bu yaşanan olay kontrolsüz bir şekilde yapılan özelleştirmelerin de bir sonucudur. Bakın olay ile ilgili soruşturma gören hastaneler içerisinde eski Sağlık Bakanı’nın da hastanesi olduğu söyleniyor. Sürekli bir şekilde özel hastaneler açılıyor. Bu kontrolsüz özelleştirmelerinizle zaten çocuklarımız, gençlerimizin eğitim hayatını mahvettiniz. Bir de sağlıklarıyla ve yaşam haklarıyla oynuyorsunuz. Sağlık alanında sonuçların ne olduğunu görüyoruz. 1 buçuk yıllık bir soruşturmanın sonucunda 22 kişi tutuklandı ve söylemeye dilim varmıyor ancak 12 bebeğimizin yaşamı son buldu. İzmit’ten de bir ailenin ikiz bebeklerinin bu olayda kurban olduğu basında yer aldı. Bu çete belli ki sadece İstanbul ile ilgili değil, başka hangi illerde var henüz kimse bilmiyor.
Arkadaşlar sürekli kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, kayıp çocuklar ile ilgili haberler alıyoruz. Artık hepimiz tedirgin bir şekilde yaşıyoruz. Bakın, Türkiye’de 8 yıldır kaç çocuğun kaybolduğu bilinmiyor. Bu durum başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın olmak üzere iktidarın ayıbıdır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun(TÜİK) verdiği ekonomik verilere zaten kimsenin güveni kalmamışken bari böyle bir konuda doğru istatistikleri verin. Partimizin bu konuyu meclis gündemine taşıması sonrası TÜİK açıklama yaptı ve güvenlik güçleri ile bu istatistiklerin yayınlandığını bildirdi. Yayınladıkları bu rakamlar ise kayıp fakat bulunan olaylar. Baktığımızda yalnızca 2023 yılında 0-11 yaş arasında 15 bin 716 kayıp çocuk bulunmuş. Peki, emniyete kaybolduğu bildirilen fakat henüz bulunamayan kaç çocuk vardır? Bunların istatistiklerini kim verecek?
Bu hafta ülke gündeminde bu acı olayların yaşanmasından dolayı ulusal gündemden biraz fazla bahsettik. Fakat kadın ve çocuk konu olunca insanın kayıtsız kalması söz konusu olmuyor. Yerel gündemimize de şöyle göz gezdirdiğimizde aslında her hafta anlattığımız konularda bir gelişme yaşanmadığını görüyoruz. İcraatta bir gelişme olmadığı gibi, söylemlerde de bir gelişme bir türlü göremiyoruz. Demek ki eleştirilerimiz oldukça tutarlı ilerliyor ki cevap verecek olanlar 1 hafta düşünüyor, 1 hafta düşünmelerine rağmen söyledikleri hiç değişmiyor. Koltuğunda kısa bir zamanı kalan seçim kazanamayan ilçe başkanı Dokuzlar’ı hayretle izliyoruz. Biz trafik sorunu diyoruz, o kaç çöp arabası arızalı diyor, biz çocuklara 1 öğün sağlıklı yemek diyoruz, o Gülümse Kafelerde ne kadar nakit kazanç var diyor. Anlamak mümkün değil. Sizin derdiniz halka hizmet mi yoksa İzmit Belediyesi’ne köstek mi?
Belli ki seçim kazanamayan Dokuzlar iyice yaklaşan kongreleri öncesi telaşlandı ve ne yapacağını şaşırdı. Sanırım 2 hafta sonra kendilerinin kongreleri olacak. Defalarca anlattım. Böyle sadece İzmit Belediyesi’ne karşıtlık ile o koltukta kalamazsın. Halkın sorunlarına bakın. Halk ne istiyor onu dinleyin. Ama yok. Seçim kazanamayan Dokuzlar, aday olacak mı diye sorası geliyor insanın. Fakat partilerindeki iç siyasetlerine pek karışmak istemiyorum ama hiçbir zaman 2’nci aday çıkmıyor. Bu sebeple koltuk derdine düşerek, aday olup olmayacağını bilmeden, İzmit Belediyesi aşağı İzmit Belediyesi yukarı, yerli yersiz konuşuyor. Ben yine de seçim kazanamayan ilçe başkanı Dokuzlar’a, partisinin tek adaylı olacak kongresinde aday olmasını dilerim. Belki, böylece bir seçim kazanmış olur.
Arkadaşlar geçtiğimiz toplantılarda üniversite öğrencilerimizin yemek zamları konusunda talepleri ve enflasyon oranının bile çok üzerinde olan yemek zamlarını dile getirmiştik. Fakat üzerinden daha 1 hafta geçmeden. Bu kez de KYK yurtlarındaki yemekhanelerden gelen şikâyetler başlıyor. Sistem o kadar çürümüş ki nereden tutsan elinde kalıyor. Arkadaşlar KYK yurtları, öğrencilerimizin gurbette en güvenli barınabildiği, beslenebildiği yerler olmalıdır. Buralar devletin kurumlarıdır. Ama gördük ki, KYK yurtlarının yemeklerinden yemek dışında başka yabancı maddeler de çıkıyor. İlimizdeki KYK yurtlarından gelen şikâyetler basında yer aldı. Hatta bir öğrencinin ağzına takılan taş yüzünden dişi kırıldığı şeklinde beyanat verdiğini gördük. Sonrasında öğrencilerin olayı medyaya taşımaması için tehdit edildiği de söyleniyor. Gördüğümüz gibi güvenebileceğimiz kurum yok denecek kadar az hale geldi. Olay sonrasında yemeklerden çıkanların konservelerden kaynaklandığını bir yurt müdürünün açıklaması dışında başka bir açıklama yapılmadı. Gençlerimizin beslenmesine bakışınız bu kadar basit mi?
Sözlerimi sonlandırırken partililerimize ve tüm halkımıza 2 davette bulunmak istiyorum. Genel Başkanımız Özgür Özel’in katılımıyla 27 Ekim Pazar günü İstanbul Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda “Yaşam Hakkı Mitingi” düzenleyeceğiz. Daha önce de söylediğim gibi halkımız artık ekonomik durumunun yanında bir de can güvenliği tehlikesi yaşıyor. Bu sebeple şiddet gören, cinayete kurban giden kadınların, çocukların, şiddet gören hayvanların, mahvedilen ağacın ormanın, ülkemizin yaşam hakkını savunmak için, Pazar günü saat 14.30’da tüm partililerimizi ve bu durumdan rahatsız olan halkımızı İstanbul Beşiktaş, Barbaros Meydanı’na tek ses olmaya davet ediyoruz.
Son olarak Salı günü cumhuriyetimizin 101’inci yılını kutlayacağız. Bugünlerde yaşanan tüm olaylar cumhuriyetin değerini toplumumuza göstermektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” sözü, cumhuriyetin neden bizim için önemli olduğunu çok iyi anlatmaktadır. Cumhuriyet o anne karnındaki bebelerin, o bebeklerini kaybeden ailelerin, cinayete kurban giden kadınların, kimsesidir. Bu sebeple 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Salı günü saat 11.00’de Yürüyüş Yolu’nda çocuklarımız için çeşitli etkinlikler ve gösterilerimizle etkinliklerimize başlayacak sonrasında saat 12.00’de ilçe binamızda toplanarak Kültür Tepesi Atatürk Anıtı’na yürüyüş yapacağız. Tüm partililerimizi ve İzmit halkını cumhuriyetimizin 101’inci yılı dolayısıyla yapacağımız yürüyüşümüze davet ediyorum”