Siyaset

Akdeniz, Gebze’de sert konuştu

EMEP Genel Başkanı Ercümet Akdeniz, Gebze’den seslendi

Kocaeli Gebze’de 200’e yakın işçi ve emek demokrasi güçleri temsilcisiyle buluşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Biz bağımsız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Öyle ne güçlendirilmiş parlamenter sistem ne de eskisi gibi olmayacak. Halkın doğrudan iktidara geleceği, doğrudan temsilcilerini seçebileceği, barajların olmadığı bir sistem olacak” dedi. EMEP Gebze İlçe Örgütü tarafından Etiler Marmaris Kafe’de düzenlenen kahvaltıya metal, petro kimya, gıda, tekstil, tersane ve belediye iş kollarınından 200’e yakın işçi katıldı. Darıca ve Çayırova’dan gelen emekçilerin de yer aldığı etkinliğe Nelteks, Baldur, CPS, Mitsuba, Flormar direnişçilerinin yanı sıra CHP,  Sol Parti, TKP, Birleşik Metal-İş, Petrol-İş, Tek Gıda-İş, Gebze EYT Derneği, Eğitim Sen, Eğitim-İş, Kars-Ardahan Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Çamlıçatak Köyü Yadımlaşma Derneği ve Gebze Kent Politikaları’nın üye ve yöneticiler de katıldı.

“TÜİK HALKIN DEĞİL SARAY’IN KURUMUDUR”

Etkinlikte konuşan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, derin yoksulluğun yaşandığı bugünkü ortamda, böylesi buluşmaların herkesi mutlu ettiğini belirterek, “Kritik bir süreçten geçiyoruz. TÜİK enflasyonu yüzde 21 açıkladı, inanan var mı, yok. Bunlar enflasyon rakamlarını düşük göstererek işçi ve emekçilerin ücretlerini baskılıyorlar. TÜİK artık halkın değil, Saray’ın kurumudur. Biz de Saray’ın kurumunun açıkladığı verilere itibar etmiyoruz” dedi.

“EMEKÇİLER BANGLADEŞ KOŞULLARINDA YAŞIYOR”

Türk lirasındaki değer kaybına ve asgari ücret tartışmalarına değinen Akdeniz, “Asgari ücret 220 doların altına indi. Avrupa’da en kötü asgari ücret alan ülkeler sıralamasında birinci sıraya yükseldik. Emekçiler Bangladeş koşullarında yaşıyor. Temel gıdaya, sağlığa, temiz suya erişemiyor insanlar. Ara kademeler, esnaflar yok olurken çok büyük bir işsizlik dalgasıyla karşı karşıyayız. Daha bir şey görmedik, bunun sonuçlarını iki üç ay sonra göreceğiz. Yalancı bir baharı yaşatıyorlar. Fabrikalar işçi aramıyor, köle arıyor. Asgari ücreti bile çok gören patronlarla karşı karşıyayız” dedi.

“ARSIZLAR, UTANMAZLAR, SENDİKA BÜROKRATI BUNLAR”

Türk-İş’in asgari ücret teklifini işçi ve emekçilere açıklamamasını sert sözlerle eleştiren Akdeniz, “Asgari ücret 5 bin 200 lira olsun diyen sendikalar oldu. Bir de utanmaz sendikacılar var. İşçiye asgari ücret rakamını açıklamayıp kapalı kapılar arkasında patrona açıklayanlar var. Arsızlar, utanmazlar, sendika bürokratı bunlar. Bunların işçinin önüne çıkacak yüzü olmamalı. Ne verirlerse versinler, iki ay sonra bu paranın pula dönmeyeceğinin garantisi yok. Türk lirasıyla asgari ücret dönemi geçti. Kaç dolar vereceksin asgari ücreti? Gerek asgari ücret gerek bütçe görüşmelerinde sessiz kalamayız, süreci izleyemeyiz” diye konuştu.

Akdeniz, Gebze’de sert konuştu

“İŞÇİ DÜŞMANLARI, EKONOMİNİN DEĞİL SERMAYEYE HİZMETİN KİTABINI YAZIYOR”

Ekonominin kitabını yazmakla övünenleri eleştiren Akdeniz, “İşçinin emekçinin en büyük silahı grevdir. Üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Ben burada olan ve karda kışta aylarca mücadele eden Baldur işçisi arkadaşları alkışlıyorum. Baldur işçisinin grevi, önce Gebze’de sonra tüm Türkiye’de ‘Genel grev, genel direniş’ sloganı hayata geçmediği için başarısız olmuştur. Erdoğan ne dedi OHAL’de patronlara, ‘Grevleri yasakladık, daha ne istiyorsunuz’ dedi. Ekonominin kitabını yazmakla övünenler, uluslararası burjuvaziye, Türkiye sermayesine turkuvaz halılar sererek sermayeye hizmet etmenin kitabını yazıyorlar. Bunlar işçi düşmanıdır, emek düşmanıdır” dedi.

“BEKLEME, HAREKETE GEÇ, MEYDANLARI DOLDUR”

“Hep beraber bu tek adam, tek parti rejimini göndereceğiz” diyen Akdeniz, “Ne yapacaksınız” sorusunu yanıtladı. “İki çağrımız var” diyen Akdeniz, ilk çağrılarını şöyle anlattı: “Birincisi şudur, ‘Vay ilk seçimde gidecekler, vay sandığı bekleyelim, aman sokağa çıkmayalım, provokasyon olur’ diyenlere bakmayın. Provokasyonu işçiler yapmaz, halk yapmaz. Bunları halkı, işçiyi sindirmek için söylüyorlar. İşçinin, halkın gücü meydanlardır. Daha ne kadar bekleyeceğiz, daha ne kadar kaybedeceğiz? Seçimler önemli ama seçimleri beklemeyeceğiz arkadaşlar. Bekleme, harekete geç, meydanları doldur diyoruz. Çağrımız budur. İktidarı sandık korkusuyla eleştirmesi doğru burjuva muhalefetin ama bu sokak korkusu niye? Sokak korkusunu yendiğimiz zaman, örgütlü bir halk gücünü iktidarın karşısına çıkardığımızda, işte o zaman sandığı da korumuş oluruz. Bunu yapamadığımız zaman seçim de sandık da güvence altında olmaz.”

“NEDEN İŞÇİ SINIFI KENDİ İTTİFAKINI OLUŞTURMASIN?”

İkinci çağrılarının Gebzeli işçi ve emekçilere olduğunu söyleyen Akdeniz, ittifak tartışmalarına değindi. İşçilerin siyasetin göbeğinde olması gerektiğini söyleyen Akdeniz, “Bir yıl önce yaptığımız 9. kongremizde de söylemiştik. Türkiye, Cumhur ve Millet İttifakı’na mahkum değildir. O zaman da söyledik, üçüncü yol, halk ittifakı çağrısı yaptık. Seçimlere böyle bir blokla gireceğiz, bu bloku örgütlüyoruz, yoğun bir çalışma içerisindeyiz. İttifak önce şudur; her bir fabrikada kendi ittifakımızı kurmak zorundayız. Neden işçiler, kendilerinin güçlü bir işçi sınıfı ittifakını oluşturmasın? Toplumsal muhalefetin ana gücü işçilerdir, işçiler olmadan hiçbir ittifak sonuca gitmez. İşçiler tarih sahnesine çıkacak, siyasetin göbeğinde olacak. Buranın gücü kendi adaylarını çıkaracak. Parlamentoda patronlardan geçilmiyor, neden bir tane işçi milletvekili yok, neden bir işçi bakan yok? Bu parlamento halk parlamentosu olacaksa önce Gebze’de alın teri döken, parmaklarını tezgahta kaybeden işçiler o parlamentoda temsil edilecek” diye konuştu.

“HALK İTTİFAKI İŞÇİ SINIFI İTTİFAKIDIR”

“İttifak tartışmalarımız yukarıda, siyasi parti temsilcilerinin bir masa etrafında oluşturabileceği bir şey değildir, bunu reddediyoruz” diyen Akdeniz, şöyle devam etti: “Görüşmelerimiz devam ediyor ama ittifak burasıdır, tabandır, işçi sınıfı ittifakıdır. İzlemeyin arkadaşlar. Gebze Sendikalar Birliğine, her bileşenine, her temsilcisine önemli görevler düşüyor. Siz bu siyasetin göbeğinde, merkezinde olacaksınız. Gebze ittifakı, işçi sınıfı ittifakıdır. Bu çerçevede iki blok dışında kalan bütün güçlerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Sol Parti, TKP, TKH, Halkevleri, HDP, TİP ve sol sosyalist örgütlerle görüşmelerimiz devam ediyor. Çok güçlü bir rüzgar, çok güçlü bir blok geliyor. İşçilerin ihtiyaçları için kimse bu bloktan kaçamaz. Kim kaçarsa sorgulanır, kim kaçarsa halk bunun hesabını sorar. Sağda solda çıkan spekülatif haberlere aldırmayın. Bu çerçevede dar grupçu hesaplar halkın çıkarlarının önüne geçemez.”

“BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ”

Çözüm önerilerine dair de konuşan Akdeniz, “Çözüm basit. Sadece bu AKP iktidarına değil, 2 bin yıllık ezen ezilen sistemine, bu kapitalist sermaye düzenine son vereceğiz. Onlar bizden alıyor, zengine veriyorlar. Çok basit, biz de zenginden alıp yoksula vereceğiz. Bu kadar kolay. İlkelerimiz nedir? Birincisi emeğin hakları, sermayeye karşı bağımsız program, demokrasi ama halk için demokrasi, Kürt sorununun demokratik çözümü, gerçek anlamda laiklik ve barış. Biz bağımsız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Öyle ne güçlendirilmiş parlamenter sistem ne de eskisi gibi olmayacak. Halkın doğrudan iktidara geleceği, doğrudan temsilcilerini seçebileceği, barajların olmadığı bir sistem. Eğer ekonominin dümenine yeniden Babacan gibilerini oturtursanız var ya vay halimize. Dışişlerine Davutoğlu gibilerini oturtursanız yazık olur. Başbakanlığa Akşener gibilerini oturtursanız olmaz. Biz halk egemenliği diyoruz, kurucu meclis diyoruz, demokratik anayasa diyoruz. Halk iktidarına böyle yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: www.evrensel.net

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu