Magazin

AZRAİL SANAT CAMİASINDA FULLL MESAİDE

YİNE YÜREĞİMİZİ YAKTI İKİ BÜYÜK USTA

Sevgili arkadaşlar ve değerli okurlar; son bir hafta özellikle son bir ay öyle çok kayıp verdik ki anlatamam. Azrail sürekli mesaide sanat camiamızda bu hafta 3 büyük ustayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.  İçimiz yandı ve o büyük ustaların bıraktığı eserleri yaşatacağız ama bir daha böyle güzel eserlerin üretilemeyeceğini görmek ayrı bir üzüntü bizim için.

Öncelikle ilk büyük kaybımız bayağı bir süredir geçirdiği kanser hastalığı ile yaşam mücadelesi veren Yalçın Gülhan’ ı anlatacağım size;

Melek mi Şeytan mı?’nın Erol’ u, Erkekler Ağlamaz’ın Ateş Ali’si, Kurban filminin Emniyet Müdürü Bekir Kara’sı ve En büyük Zirve Mahallenin Muhtarları’nın Şöför Ali’si anlatmaya yürek mi dayanır.

Yalçın Gülhan 27 Aralık 1944’de İstanbul’da doğdu. Aslen Adanalıdır. Babası Devlet demir yollarında revizörlük yapmıştır. Abisi de Sanatçı  Ahmet Gülhan’ dır. Başta abisi Ahmet Gülhan’ın tiyatrosunda ağırlıklı çalışsa da önce 70’li yıllarda Ulvi Uraz tiyatrosunda  çalıştı ve daha sonra 70’lerin sonlarına doğru ve tüm seksenlerde Deve Kuşu Kabare Tiyatrosunda bir çok oyunlarda yer aldı. Yalçın Gülhan’ın sinema ile ilk tanışması 1964 yapımı Yönetmenliği Yavuz Yalınkılıç’ ın taptığı Dağlar Aslanı filmi ile oldu.

AZRAİL SANAT CAMİASINDA FULLL MESAİDE

Bunun ardından zamanla daha çok yardımcı erkek oyuncu rollerinde büyük karakterlere imza atarak oyunculuğunu kanıtladı. En önemli özelliklerinden biride hem iyi hem de kötü karakterleri büyük bir ustalıkla canlandırmasını bildi. Yalçın Gülhan özellikle hırçın ve asi tipleri canlandırmakta çok inandırıcı oldu.

Belirli sanatçıların konjonktür gereği mali durumları dolayısı ile Yeşilçam’ ın krize girdiği 1976-1981 arası süreçte erotik filmler furyasında, oda bu tür filmlerde rol almak zorunda kaldı, birkaç yapımla kalsa bile…

AZRAİL SANAT CAMİASINDA FULLL MESAİDE

Hatta diğer sinema sanatçıları gibi Yalçın Gülhan’ da oyunculuğa ara verip geçici olarak sahneye çıktı. Seksenlerde Bir Pazar günü filmi ile birlikte Kamera karşısına geçtiği Coşkun Sabah ile Cadde Bostan Maksim’ de 6 ay sahneye çıkan Gülhan şarkıcılık yaptı. Mesela Muzaffer, Saat Sabahın Dokuzu, Çaylar Şirketten, Sevdiğim Adam ve Herkesin Hayali gibi televizyon dizilerinde de rol alarak zirveye doğru çıkmıştır.

5 Ekim 1992 – 10 Haziran 2002 tarihleri arası geçen 10.5 yıllık süreç Büyük Usta için dönüm noktası oldu. Türkiye’ en uzun mahalle dizisi Unvan’ ını taşıyan Yönetmenliğini Sırasıyla Erdoğan Tokatlı, Ümit Efekan, Oğuz Yalçın, Nursan Esenboğa ve Avni Kütükoğlu’ nun ve Son 35 Bölümde Filiz Kaynak’ ın yaparak Son 100 bölüm Avni Kütükoğlu ve Filiz Kaynak ile Vecihi Ener’ in yaptığı ve Görüntü yönetmenliğini de büyük usta Vecihi Ener’ in üstlendiği ayrıca Senaryosunu da Yonca Akasya ve ekibinin kaleme alıp Eserin Mucidi Olarak ta Kandemir Konduğun yazdığı 337 bölüm evlerimize konuk olan Mahalle’ nin Muhtarları dizisinde Şöför Ali karakterine hayat vererek; Erkan Can, Cihat Tamer, Esra Akkaya, Filiz Taçbaş, Leman Çıdamlı, Aydan Burhan, Sevil Üstekin, Sümer Tilmaç, Suna Selen, Açelya Akkoyun, İsmet Özhan, Mümtaz Sevinç, Zafer Önen, Nurhan Damcıoğlu, Bedia Ener, Baki Tamer ve Ünal Gürel gibi dev usta isimlerle birlikte rol aldı.

Daha sonra Aliye dizisinde Doktor Balkan Hoca karakteri ile ekranlarda 2 bölüm kısa bir görünmesinin ardından, Çeşitli yapımlarla sektöre devam etti.

En son olarak 2006 İyi ki varsın dizisinde İlker karakterini ve 2008’de de Aman Annem Görmesin Dizisinde de Dev bir yapım ve güçlü bir kadro ile Eczacı Necdet karakterini oynayarak sektöre nokta koymuştur.

100’ ün üzerinde projede rol alan ve Yazmış olduğu ‘Görünürken Neler Gördüm’ adlı kitabında meslek hayatı boyunca gözlemlediklerini ve deneyimlerini anlatan Yalçın Gülhan, Sinema kariyerinde hatalar yaptığını, iyi filmler beklemek yerine para için ucuz ve basit filmlerde oynadığını, bunların kariyerine zarar verdiğini ve pişman olduğunu belirtmiştir.

Uzun bir süredir özel bir hastanede tedavi gören büyük usta Gülhan, ı 27 Temmuz günü bu geçtiğimiz hafta kaybettik. Arkasından bıraktığı eserleri unutmayacağız. Ayrıca ağabeyi usta sanatçı Ahmet Gülhan hocamıza da sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.

Bir diğer yitirdiğimiz usta da vefat haberini sabah erken saatte ajanslara düşer düşmez ve sosyal medya kanalı ile haberini aldığımız duayen sanatçı Cengiz SEZİCİ idi. Bizi gerçekten yasa boğan ani gidişi Türk Sinemamız için büyük bir kayıp oldu. Sanatçı Cengiz Sezici 1950 yılında Adana da dünyaya geldi.

Aslen de Adanalı olan sanatçı 1971 yılında ilk kez 20-21 yaşında tiyatroya başladı. Çeşitli tiyatro oyunlarında yer alan Cengiz Sezici 1977 yılından itibaren sinema filmlerinde rol almaya başladı. B,r çok sinema filmlerinde eşsiz karakterlere imza atan sanatçı 90’ lı yıllardaki televizyon kanallarında ki çoğulculuk ile dizilerin yaygınlaşması dolayısı ile bir sürü televizyon dizisinde de yer aldı.

İlk filmi 1977 yılı yapımı Atıf Yılmaz’ ın yönettiği Selvi Boylum Al Yazmalım dı. Bu filmde Can Karakteri ile sinemaya adım attı. Cengiz Sezici 1996 yılında Kış Çiçeği Sinema Filmindeki Führer karakteri ile 33. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülünü Almıştır. Aynı samanda usta sanatçı 6-7 yıl süre ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları kadrosunda da bulunmuştur.

Gerek Özel yaşamında gerekse yetenekleri olarak Araba Kullanmayı, Profesyonel olarak Ata binmeyi, Yüzmeyi ve Motor sıklet kullanmayı çok seven bir sanatçı idi. Gonca Karanfil Yersiz Yurtsuz gibi televizyon dizilerinde de rol aldı. Daha sonra Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin 7-8 ve 9. Sezonu olmak üzere 3 sezon Settar ağa karakterini canlandırdı.

Daha sonrasında da Geniş Aile dizisinde misafir oyuncu olarak yer aldıktan sonra Kül ve Ateş, Kötü Yol ve Keşanlı Ali Destanı dizilerinde rol aldı usta sanatçı. Ölmeden önce en son Söz dizisinde Sami karakterini canlandıran usta sanatçı Arka Sokaklar dizisinde de Misafir sanatçı olarak Mehmet Dayı karakteri ile karşımıza çıktı.

Büyük usta 69 yaşında 3 ağustos 2019 tarihinde geçtiğimiz cumartesi günü aramızdan ayrıldı. Beyoğlu atlas Sinemasında kendisine tören yapılarak Memleketi Adana’da toprağa verildi. Türk sinemasına yön veren güzle karakterlere can verdi bu iki büyük usta da bende sizlere bıraktıkları eserleri anlattım ama mühim olan mesele onlardan neler alabiliriz ve sinemamıza yeni yetişen oyuncu ve sanatçı adaylarımıza idol ve örnek tekil edebilecek neler çıkarabiliriz bunu baz almalıyız. Hepinize bilinçli güzel dersler çıkaracağınız okumalar diliyorum.

 

 

 

 

 

 

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu