“Biz bu tokmağı kırarız!”
Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Ömer Çeker, KOÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde usulsüz atama ve çalışanlara yönelik mobbing şikayetlerinin dikkate alınmaması ile ilgili olarak işlem başlatmayanları ifşa edeceklerini açıkladı
Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Ömer Çeker açıklamasında, “ Türk Sağlık-Sen olarak üyelerimizin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve vatandaşlarımızın hastanelerden kolay, ulaşılabilir kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri ana prensibimizdir. Bunun gerçekleşebilmesi içinde kurumları yönetmek için görevlendirilecek idarecilerin liyakat ve ehliyet sahibi olması, kurumu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sevk ve idare edebilecek ki kurumda görev yapan sağlık personeli de, hizmet vatandaşımızda alanda mutlu olsun” dedi.
“AKRABAMIZI TANIMAYIZ”
Ömer Çeker, “Sendikamız başka sendikalar gibi idarelerin yörüngesinde olmadığı gibi göbek bağımız da yoktur. 3-5 atamaya karşılık usulsüzlükleri görmezden gelmemizi kimse beklemesin. Biz yöneticilerin kim olduğuna bakmayız. Bizim için temel kriter kanun ve yönetmelikler çerçevesinde hareket eden her idareci bizim kabulümüzdür. Usul yönünden eksik yapan akrabamızda olsa, göz yummamızı kimse bizden beklemesin. Her idarecinin görevini Kanun, Yönetmenlik ve yönergeler ile bellidir. Bizim görevimiz çalışanların iş barışı bozulmadan işyerlerinde huzur içinde görev yapmaları, onun için de bizim temel prensibimiz adalet ve kanunlardır” diye konuştu.
MARKA DEĞERİ
Çeker, “Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi adına uygun olarak kamuoyunda bilimsel araştırmalar ile anılmasını arzu etmekteyiz. Kocaeli’nin marka değeri açısından bu çok önemlidir. Ancak son dönemlerde çalışanlara karşı yapılan usulsüz görevlendirmeler, atamalar, adam kayırmaca, idareye yakın olan personele iltimas geçilmesi, usulsüz uygulamalara karşı hakkını arayan personele yönelik yapılan mobbingler, makama göre adam değil de adama göre makam tahsis etme ile gündeme gelmesi kentimiz adına üzücüdür. Kurum çalışanlarına karşı yapılan usulsüz uygulama (Mobbing) nedeniyle depresyona giren ve psikolojik tedavi görenler bulunduğu gibi yapılan haksız ve usulsüz uygulamalar nedeniyle istifa veya sözleşmesini fesih ederek kurumdan ayrılmalar vuku bulmaktadır. Yaşanan usulsüz uygulamalar hakkında idareye dilekçe veren çalışanların dilekçelerindeki iddialar hakkında idare gerekli idari işlemleri başlatılmaması usulsüz uygulamanın tavan yaptığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“HÜLAGÜ VE CANTÜRK BİLİYOR”
Başkan Çeker konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bu yaşanan usulsüzlükler ile ilgili olarak Rektör Sadettin Hülagü’ye ve Başhekim Zafer Cantürk’e dosya sunduk. Her iki yönetici de dosyalar ile yakından ilgileneceklerini gereğini yapacaklarını söylemelerine rağmen bu zamana kadar bir arpa boyu mesafe kat etmediler. Kimse bizden çalışanların idareye iletmiş olduğumuz usulsüzlükleri görmezden gelmemizi de sumen altı etmemizi de beklemesin. Sendika olarak sorunları kamuoyu ile paylaşmadan idareye gereğini yapmaları için sorunları ilettik. Baktık ki, sumen altı ediyorlar. Bundan böyle her hafta madde madde bilgi ve belgeleri kamuoyu ile usulsüz uygulamaları paylaşacağımız gibi hukuki süreci de başlatacağız”
“GİZLİ KAMERA OLAYI”
Başkan Ömer Çeker, “Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde usulsüz atama ile ilgili olarak defalarca uyarıda bulunduk, kamuoyu önünde basın açıklaması yaptık. Bakıyoruz ki, birileri kendi adamlarını usulsüz bir şekilde korumaya devam edecek. Sadece şunu söylemek istiyorum ki, mevkiler makamlar gelip geçicidir. Ancak önemli olan gök kubbede hoş bir seda bırakabilmektir. Mesela hastane de gizli kamera skandalı yaşandı. O zamanki yöneticileri uyardık. Onlar üstünü kapamaya çalıştı ve Türk Adaleti ilgili kişileri hapis cezasına mahkum etti. Hak ihlaline sebebiyet verenler hakkında süreç devam ediyor. İdari soruşturmaları YÖK’te sendika olarak konuyu takip etmekteyiz. Yine buradan bir kez daha usulsüz uygulamalar yapanları uyarıyoruz, kamuyu kim zarara uğratıyor, usulsüz işlem tesisi ediyor ise onların peşini Türk Sağlık Sen olarak bırakmayacağız” dedi.
YÖK’E ŞİKAYET
Çeker, “Görevde yükselme ile ilgili kanun ve yönetmelikler çok açık. Bunlar açık olmasına karşın birileri kayırmacılık yaparak liyakate göre değil adamcılığa göre atama yaptıklarını gözlemliyoruz. Bu konuda kurumda görev yapan, doktorasını yapmış Hemşireyi Başhemşire olarak atamayan, idarecilere anlam veremiyoruz. Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği, Yüksek Öğretim Üst Kuruluşları ile Yüksek Öğretim kurumları personeli görevde ve yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliği de çok açıktır. Sayıştay raporları da bahse konu olay ile ilgili uyarılarını yaptığı halde Başhemşirelik makamına hak edeni değil de hak etmeyeni, genel idare sınıfından kadrosu olan çalışanı hülle yolu ile atayanları, Devletin tüyü bitmemiş yetiminin hakkını yedirenlerin peşini bırakmayacağız. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.
“PSİKOLOJİK TEDAVİ”
Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kanunlar ve yönetmelikler dışında çalıştırılmaya karşı duruş sergileyenlere, mobbing yaparak sindirmeye çalıştılar. Birçok arkadaşımız bu noktada mağdur oldu ve psikolojik tedavi görmek durumunda kaldılar. Çalışma barışını bozanlara karşı bizde hak ve hukuku korumak adına gerekli tüm girişimleri yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Bizim için kişilerin makamları ve arkasında olanlar önemli değil. Çünkü kanun ve yönetmelikler bizim tek kıstasımız. Siz gidip çalışanlara yönelik mobbing yapmaya devam ederseniz, bizde her türlü hukuki girişimi yaparız. Asla bu konuda taviz vermeyiz. Çalışanların mutlu ve huzurlu bir ortamda çalışmaları, hizmet ettiği vatandaşlarımız açısından da çok önemlidir. Bu konuda çalışanlar tarafından idareye yapılan müracaatı ve mobing dosyaları ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapmayanlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına ve YÖK’e gerekli resmi başvurularımızı da yapacağımızın bilinmesini istiyoruz” dedi.
“KÜFEMİZ OLMADI”
Çeker, “Yukarıda saydığımız tüm hususların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Kimse kulağının üstüne yatarak çarpıtıcı açıklamalar yaparak kafa karışıklığı yaratarak bizi sindirebileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bizim sırtımızda küfemiz hiç olmadı, olamazda. Türkiye Kamu-Sen’e üye Türk Sağlık Sen’in devlet ve sendikal tecrübesi ortadadır. Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 4/B’li çalışanların tazminatlarını kanun apaçık ortada öde derken ödemeyen hastane yönetimi daha sonra mahkeme yoluyla tazminatları ödemesi de kamuyu zarara uğratmaktır. Tazminatların haricinde adli yargılama ücretleri ile avukatlık ücretleri de eklenince ciddi bir bedel, ekonomik sıkıntı içinde bulunan üniversite hastanesini daha da ekonomik dar boğaza götürmektedir. KOÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi yönetimi borçlarla ilgili de şeffaf davransınlar kamuoyunda bekliyoruz” diye konuştu.
“ŞEMAYA BAKIN GÖRÜN!”
Liyakate göre atama yapılmadığını belirten Çeker, “Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde sadece yöneticiler şemasına baktığınızda liyakate göre değil adamcılığa göre atamalar yapıldığını görebilirsiniz. Bu usulsüz atamaların vekaleten yapılması nedeniyle esasında ek ödemelerin de yapılmadığı görebilirsiniz. Çalışanların usulsüz talimatlarına uymayanlara karşı tokmak salladıklarını biliyoruz. Birçok sağlık çalışanı bu manada psikolojik tedavi de görmektedir. Biz bu tokmağı da kırmasını da biliriz. Tokmağı elinde tutan başhekim ve diğer idarecilere dur diyecek gerçek sendika olarak bu konuda Cumhurbaşkanlığı’na ve YÖK’e elimizdeki bilgi ve belgeleri de ileteceğimizi belirtmek isterim” dedi.
“GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMESİNLER”
Başkan Çeker son olarak, “Tabi şimdi yine geçiştirme bir açıklama ile gündemi değiştirmeye çalışacaklar. Ancak tarih her zaman gerçekleri yazdığını unutmasınlar. ‘İnsan ölür kalır eseri, merkep ölür kalır semeri’ atasözünü de hatırlatmak isterim. Zaman her şeyin ilacıdır. Göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçtiğine bir kez daha şahit olduk. KOÜ’de bir dönem kapanıyor. Yeni bir dönem yakında başlayacaktır. Rektör ve Başhekim olarak atacaklardan çalışanların ve sendika olarak beklentimiz kurumun kanun ve yönetmenlikler çerçevesinde yönetilmesini sağlamaları, hakkın güçlüye değil de, haklı olana teslim edilmesini sağlamalarıdır. Atanacak olan yeni idareciler kurumu kanun ve yönetmelik çerçevesinde yönettikleri sürece sendika olarak destek vermeye devam ederiz” ifadelerini kullandı.