Büyükgöz,  EMEP’i ziyaret etti

Ziyarette konuşan EMEP Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar; işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların ve köylülerin taleplerini dile getirdi ve bu talepleri içeren bir dosyayı Gebze Belediye Başkanı’na sundu. EMEP Gebze İlçe Örgütünü ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunmak istediğini ifade eden Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, yaptıkları çalışmaları “Sessiz devrim” olarak nitelendirdi. “Temelde mülkiyet sorununu çözmeden bir yerde hizmet sağlayamazsınız” diyen Büyükgöz, “Yavuz Selim, Hürriyet, Adem Yavuz, Arapçeşme gibi mahallelerde tapu sorunu vardı, çözdük, çözmeye devam ediyoruz. Tapular verilmeye başladı. Yaptıklarımız için ‘Sessiz devrim’ diyoruz. Çok kısa sürede ele alıp, sonuca gittiğimiz sorunlar oldu. Kuzey Marmara yoluna Gebze’nin bağlantısı yoktu, kamulaştırma bedeli yüksek diye iptal edilmişti. Biz bu sorunu çözdük, bütün kamulaştırma bedelini sıfırladık ve yolu yapım aşamasına getirdik. Biz bu süreçte Gebze’de yapısal ve hukuksal sorunları çözerek bundan sonra daha görünür, üst yapı çalışmalarını sağlayacağız. Bir binayı Anne, Kadın ve Çocuk Eğitim Merkezine çevireceğiz. Eski adliye binası Gençlik Merkezine dönüştürülecek” dedi.

“BELEDİYENİN İŞÇİNİN YANINDA OLMASI GEREKİYOR”

EMEP İlçe Başkanı Yusuf Akar ise, halkçı belediyeciliğin temel özelliklerini hatırlatarak yerel yönetimlerin halkın kendi kendini yönetmesi bakımından birinci derecede öncelikli öneme sahip olduğunu hatırlattı. Gebze’ye dair konuşan Akar, “Patronlar burada yaşamazlar. Sanayinin getirdiği kirliliğe trafiğin kirliliği de eklenince buranın büyük bir köy görümününden çıkarılması, emekçiler için daha da yaşanabilir bir kent haline getirilmesi için belediyenin üzerine önemli işler düşüyor. Gebze bir işçi kenti. Hemen her dönem burada Organize sanayi bölgelerinde çeşitli grevler, eylemler ve direnişler oluyor. Belediyenin de bu durumlarda emeğinin hakkını arayan işçinin yanında olması gerekiyor” diye konuştu.

“BELEDİYELER KENARDA DURMAYI TERCİH EDİYOR”

Gebze’de 400 bin kişinin belediyesi olmayı amaçladıklarını söyleyen Büyükgöz ise Akar’ın bu sözlerine ,“İşçinin hak araması, eylemleri bazen bize işçi ile işveren arasında taraf olup olmamak noktasında sorular sorduruyor. Genel anlamda belediyeler bu tür eylemlerde kenarda durmayı tercih ediyor. İzmir Belediyesi de, İzmit Belediyesi de böyle yapmak zorunda kalıyor. İktidar durumuna geçtiğinizde olaya başka gözle bakmak durumunda kalıyorsunuz. 400 bin kişinin belediye başkanı olmayı deklare etmişiz” diyerek cevap verdi.

EMEP Gebze Örgütünün Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’e “Gebze’de ne olmalı?” başlığıyla ilettiği 10 maddelik raporun satır başları ise şöyle:

1-) Gebze emek kentiyse, Belediyeciliği de “emeği” esas almalıdır. İşçi ve emekçiler için:

*Gebze işçilerin, emekçilerin kentidir. Grev ve direnişlerinin yoğun yaşandığı kentimizde olası işçi grev ve direnişlerinde Belediye, işçilere su, gıda gibi temel ihtiyaçların dağıtımıyla birlikte seyyar tuvalet gibi ihtiyaçları da karşılamalıdır. İhtiyaç listesi işçiler veya sendikaları aracılığıyla belediyeye iletilmeli tamamı karşılanmalıdır.

*Grev ve direnişteki işçilere ücretsiz ulaşım hakkı sağlanmalıdır.

*Gece mesaisine giden, çıkan kadın işçilerin en önemli sorunlarından biri, servis güzergahının olduğu bölgelerin izbe, karanlık kalmasıdır. Aydınlatma sisteminin güçlendirilmesi merkezi yerlerle birlikte esas olarak sokak aralarını kapsamalıdır.

*Her mahalleye Belediye tarafından kreş açılarak başta işçi ailelerinin yararlanması sağlanmalıdır. Kimsesiz çocukların da tüm masrafları belediyeler aracılığıyla karşılanmalıdır.

*Pandemi döneminde maske, dezenfektan gibi materyallerin yükü işçi ve emekçilerin sırtına yıkılmıştır. Pandemi dönemlerin de gezici sağlık ekiplerinin yokluğu kendisini bir kez daha göstermiştir. Gebze’nin işçi kenti olması nedeniyle, işçi sağlığı ve güvenliği uzmanlarının da denetimiyle sadece pandemi dönemlerinde değil, düzenli gezici sağlık ekipleri Belediye tarafından sağlanmalıdır.

*İşçi haklarını kapsayan billboard gibi tanıtım hizmetleri ücretsiz hale getirilmelidir. 1 Mayıs ve 8 Mart işçi günlerinin olduğu haftada billboardlar sendikalara ücretsiz olarak kullanıma açılmalıdır.

*Yerel yönetimler büyük sanayi işletmelerine ruhsat vermektedir. Bölgemizde işyerinde kreş, emzirme odaları, işyeri sağlık odaları ve işyeri hekimliklerinin bulundurulması, kimyasal atık üreten işletmelerde arıtma tesisi ve havayı kirleten işletmelerde filtre kullanılması şartı Belediyelerce dikkatle kontrol edilmelidir. Ruhsat verilecek işletmenin işkolundaki sendika yöneticileri başta olmak üzere emek örgütlerinin de denetimlere katılma hakkı sağlanmalıdır.

*Başta işçileri esas almak üzere emek örgütleriyle ortak biçimde aşılanmaya teşvik edecek çalışmalar, kurultaylar örgütlenmelidir.

2-) Gebze farklı dillere mensup çok renkli bir nüfusa sahiptir. Herkese ana dilinde hizmet sağlanmalıdır.

*Halkçı belediyecilik; çeşitli milliyetlerden halka hizmet ulaştırırken ana dilinden kaynaklı mağduriyet yaşanmasının önüne geçecek önlemler alır. Bölgemiz Gebze çok dilli, çok kültürlü bir nüfusa sahiptir. Bu nedenle tüm anadilleri esas alan bir hizmet sağlanmalıdır.

*Bu kapsamda kurumsal yapılanmada olduğu gibi, hizmetin sunumunda da bu farklılıkları dikkate alan bir kadro yapısı oluşturmaya özen gösterilmelidir. 12 Bin Suriyeli göçmenin de bölgemizde yaşadığı düşünülürse, kendi anadilleri ile birlikte entegre süreci daha nitelikli hale gelecektir.

3-) 200 bine yakın kadının yaşadığı Gebze’de, kadınlar her alanda eşit haklara sahip olmalı ve eşit temsil sağlanmalıdır.

*Siyasetin eril dili, pratikleri ve dinamiklerine karşı seçilmişler başta olmak üzere Belediye’nin her kademesinde çalışanlar için toplumsal cinsiyet duyarlılığı eğitimleri hazırlanmalıdır.

*Seçilmiş ve atanmış makamların % 50’si kadınlardan oluşturulmalıdır.

*Gebze’de kadın sığınma evleri kurulmalıdır, risk durumu ortadan kalkana kadar kadınların ve çocuklarının tüm ihtiyaçları belediye tarafından karşılanmalıdır. Riskin göreceli olarak ortadan kalktığı durumlarda ise kadınlara iş alanı yaratılmalı ve konut ihtiyacı gibi temel görevleri Belediye üstlenmelidir.

*Yerel kadın örgütlerinin, yerel meclislerin çalışmalarını izlemesi ve yerel ihtisas komisyonlarına katılımları sağlanmalıdır.

*Belediye tarafından kadın meclislerinin kurulması ve toplumsal cinsiyet konusu üzerine yapılacak araştırmalar için olanaklar sağlanmalıdır.

*Gebze’de kadınların bir araya gelebilecekleri kadın merkezleri kurulmalıdır.

*Doğum yapan kadınların en az 5 yıl ulaşım hakkı ücretsiz olarak sağlanmalıdır.

*Gece karanlıkta durak dışında herhangi bir alanda bekleyen kadınlar için toplu taşıma araçlarının durması sağlanmalıdır.

*Kadınlar ve çocuklar için her mahalleye en az bir şiddet önleme merkezi, şiddete, istismara, mobinge maruz kaldığında başvurabileceği yerler, yapabileceklerine dair bilgi alabileceği yollar ulaşılabilir olmalıdır.

4-)Gebze gençler için de yaşanacak bir yer haline gelmelidir.

*Gebze’de gençlik meclisleri kurulmalı, gençlerin talepleri esas alınarak gençlerin sosyal, kültürel alanları arttırılmalıdır.

*Mahallelere gençlik merkezleri kurulmalı sosyoloji, felsefe, tarih, müzik bilimi gibi tüm bilim dallarının ışığında eğitim verilmelidir.

*Gebze bölgesinde de uyuşturucu artışı dikkat çekmektedir. Mahallelerde, sokak aralarında uyuşturucuya karşı istikrarlı bir çalışma Belediye eliyle sürdürülmelidir. Gençlerin uyuşturucuya karşı korunması açısından sağlık kontrolleri de dahil olmak üzere başlamaması veya bırakması için gereken tüm tedbirler Belediye tarafından ücretsiz olarak sağlanmalıdır.

*Gebze’de gençler için sosyal alanlar neredeyse yok denecek düzeyde. Olanağı ve imkânı olan gençler, İstanbul ve Kocaeli merkezlerine giderek “sosyalleşme sorunu”nu çözmeye çabalamaktadır. Bu nedenle:

a-)Liseler ve üniversitesinde bulunan öğrenci temsilcileri ile geniş katılımlı toplantılar yılda en az 2 defa yapılmalı, gençlerin sorunları dinlenmeli ve gençlerin talepleri doğrultusunda çözüm için adımlar atılmalıdır.

b-)Bu oturumlarda gençleri kendi arasından temsilciler belirlemeli, belirlenen temsilciler de Gebze Belediye Meclisi’nde tartışmalara katılmalıdır.

*İşçi ve işsiz ailelerinin çocukları başta olmak üzere gençler için burs ve barınma olanağı sağlanmalıdır.

*Gençlerin gelişimine katkı sunmak için siyaset bilimi, felsefe, sosyoloji, iktisat gibi birçok bilim dalını esas alan atölyeler kurulmalıdır.

* Spor, özellikle gençlik açısından yerel yönetimlerin temel hizmet alanı haline getirilmelidir. Gençliğin spor için kullanacağı malzeme, ihtiyaçlar belediye tarafından karşılanmalıdır.

*Gençlerin yararlanması esas olmak üzere tüm kültürel, sanatsal faaliyetler (Konser, tiyatro)  düzenli olarak ücretsiz verilmelidir.

5-) Engelli yurttaşlar için:

*İşaret dili farkındalık kursları açılmalıdır. İşaret dili ile konuşanlara yönelik önyargıların azaltılması için işaret dili ile faaliyet veya faaliyet sunumları arttırılmalıdır. Belediye tarafından hazırlanan tüm materyaller görme engellilere uygun biçimde hazırlanmalıdır.

*Yerel meclislerde engelli temsili sağlanmalı ve belediyeler bünyesinde engelli hizmetleri daire başkanlıkları/müdürlükleri tahsis edilmelidir.

*Kendi belediye binalarını engelli erişimine uygun hale getirmeyen belediyelerin kentlerindeki binaların ve araçların erişilebilirliğinden sorumlu olması ancak tutarsızlıkla açıklanabilir. Önce belediye binalarından başlanarak kent engelsizleştirilmelidir.

*Gebze’de yol ve yapılaşma engellilere hiçbir pozitif olanak sunmamaktadır. Sarı çizgiler görme engellilerin yaşamını kolaylaştıracak kalitede ve risk barındırmayacak şekilde yapılmalıdır. Birçok belediyenin yol, kaldırım ve sinyalizasyon gibi çalışmaları süreç içerisinde yeniden inşa edilmesine rağmen engelli kullanımına uygun inşa edilmemektedir. Kent merkezi başta olmak üzere sokak araları engellilerin yaşamını kolaylaştırmayı esas almalıdır.

*Zihinsel engellilerin ve süreğen hastalığı olanların “erdemli bir kamu hizmeti” almaları sağlanmalı ve ailelerine sosyal, ekonomik ve psikolojik destek verilmelidir. Ağır engellilerin hem kendileri hem de aileleri toplumsal olarak yalnızlaştırılmakta ve dışlanabilmektedir. Belediyeler bu kapsamda çok kritik olan rollerini yerine getirmelidir.

*Bu kapsamda Gebze’de engellilere yönelik akademik çalışmalar belediye tarafından teşvik ile imkanlar sağlanarak durum tespiti yapılmalı, ihtiyaçlar hızlıca giderilmelidir.

6-) Gebze’de köyler kendi kaderine terk edilmiştir.

*Gebze’de toplam 22 köy bulunmaktadır. Sanayi kenti olması nedeniyle doğası ciddi riskler altında olan köylerimizin korunması Belediye ekipleri tarafından denetlenmeli/sağlanmalıdır. Köy dernekleri ve muhtarlıklarla düzenli toplantılar yapılarak sorunlar belirlenmeli hızlıca çözüm üretilmelidir.

*Gebze köylüleri için kent merkezi başta olmak üzere birçok alanda ücretsiz veya en az düzeyde ücretle köylülere pazarlar kurulmalıdır. Gebze halkı marketler gibi aracılar olmadan Gebze’de üretilen sebze vb yanında süt, yumurta gibi temel ihtiyaçlarını doğrudan Gebze köylerinden alması Belediye tarafından sağlanmalıdır.

*Gebze’nin doğası sanayinin dumanı ve atığı arasında can çekişmektedir. Sanayi işletmelerinin denetimi bağımsız çevre örgütleri ve mühendisleri ile birlikte yapılmalıdır. Düzenli olarak toprağın asbest oranı ölçümü yapılmalı sonucu açıklanmalıdır.

7-)Gebze deprem riski en yüksek ilçelerden biridir. Gerekli tedbirler biran önce alınmalıdır.

*Olası risk durumunda Gebze’de 71 toplanma alanı olduğu ifade edilmektedir. Ancak önemli bir bölümü yer seçimi standartlarına uygun değildir. Yine bağımsız bilim insanları ve TMMOB gibi örgütlerle birlikte denetimler arttırılmalıdır.

a-) Geçici barınma alanları, afet sonrası ilk kargaşanın atlatılması sonrasında afetzedelerin geçici bir süre de olsa barınmaları, rahat ve insanca yaşayabilmeleri için önceden planlaması yapılmış, olası en iyi yaşam şartlarının sağlandığı, temel barınma alanlardır. Ancak Gebze belediyesince bugün belirlenen alanlar sadece “boş” olması nedeniyle tercih edilmiştir.

b-) Elektrik, su, kanalizasyon, haberleşme gibi temel altyapıların bu alanlarda kurulu olup olmadığı denetimi yeniden yapılmalıdır.

c-)Gebze gibi ciddi risk altında olan bir bölge için barınma alanlarına ulaşabilme, yiyecek, içecek ve diğer tedarik edilmesi gerekli malzemelerin temini bugünden sağlanmalıdır.

*Gebze’de eski binalarda faaliyet gösteren okulların denetimi yapılmalı gereken önlemler alınmalıdır.

*Tüm konutların depreme dayanıklılığı ve zemin etütü yapılarak önlemler alınmalı bu süreçte tüm ihtiyaçlar belediye tarafından karşılanmalıdır.

😎 Gebze tarihi dokusu korunmalıdır.

* Gebze’nin de içinde bulunduğu, Bitinya bölgesinin bilinen en eski tarihi, MÖ XII. yüzyıla kadar dayanır. Gebze’de mevcut araştırmalar ile ortaya çıkmış/korunmuş tarihi yerler:

a-) Kartacalı ünlü komutan Anibal’ın Anıt Mezarı,

b-) Kireç taşlarının erimesi sonucu gelişen özgün jeomorfolojik şekilleriyle bir karstik boğazı ile Ballıkayalar,

c-)Halk arasından çarşı hamamı olarak da ifade edilen Çoban Mustafa Hamamı,

d-)Adını Eskihisar köyünden alan Eskihisar Çeşmesi,

e-)10 burcu ve kaleye giriş çıkış sağlayan 4 kapısı ile Eskihisar kalesi,

f-) Çarşı çeşmesi de olarak bilinen İbrahim Paşa Çeşmesi,

g-)Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi, İlyas Bey Camii ve Sultan Orhan Camii,

h-)Arkeolog, müzeci, ressam Osman Hamdi Bey planını çizdiği yalı.

*Adı geçen tarihi yerlerin korunması için, çevre kültür dernekleri, mimarlar odası ile ortak komisyon kurularak önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Bu kapsamda;

a-)Toplumun tarihi yapılara karşı bilincinin geliştirilmesi için ev, ev gezerek gerekli materyallerin düzenli dağıtımı, mahalle ve sokaklarda panel, konferans gibi etkinliklerin düzenlenmesi,

b-)Tarihi eserler ile ilgili koruma üstlenen kurumlara, vakıflara ve derneklere Belediye tarafından her türlü destek verilmelidir.

c-)Tarihi eserlerin üstüne sokak levhası, elektrik kablosu, pimapen vb gibi yabancı maddeler kesinlikle asılmamalı, tarihi dokusu bozulmamalıdır.

d-) Tarihi yerlerin önemi ve tanıtımı için düzenli olarak ücretsiz tur düzenlenmelidir.

*Belediyelerin inşaat çalışmalarında Arkeolog bulundurmalıdır. Arkeolojik kalıntı çıkması durumunda inşaat durdurulmalı, biran önce koruma altına alınmalıdır.

*Çevresinde yapılacak binaların kat sayısı, tarihi yerleri kapatmamalı, dokusunu bozmamalıdır. Olduğu bölge de yapılaşma tarihi eserin dokusunu esas almalıdır.

* “Damı ayakta tutan içerisinde ki nefestir” sözü doğrultusunda, tarihi yerlerin de güncel kullanımı kadın, gençler ve çocuklara açılmalıdır.

9-) Belediye işçilerine kulak vermeyen bir Belediyecilik kabul edilemez.

*Binlerce belediye işçisi asıl işlerde kağıt üzerinde bir başka işveren işçisi olarak gösterilerek düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılmıştır. Gerçek iş, belediyenin asıl işidir. İşçi emir ve talimatı belediye kadrolarından almaktadır. İşçi yıllarca kağıt üzerinde işvereni olarak görünen alt işvereni (Taşeronu) hiç görmeyebilmektedir. Taşeron sistemi yasaklanmalıdır.

*İşçilerin iradesiyle seçilen sendikalar şartsız olarak kabul edilmelidir. “Kazanan partiye yakın sendikalara” işçilerin zorunlu üye yapılması kabul edilemez. İşçilerin özgür örgütlenme hakkı, baskı görmeden, işsiz kalma korkusu duymadan örgütlenebilmelerini ve aynı zamanda devletler, belediyeler ve hükümetlerin işçilerin sendika tercihlerine saygı göstermesini içerir.

*Sendikalarca belirlenen yoksulluk sınırının altında işçilerin çalıştırılması yasaklanmalıdır.

*Belediye işçileri iş saati içerisinde, iş saatinin başında yarım saat spor, jimnastik hareketleriyle iş başına hazırlanmalıdır.

*Belediye işçilerinin doğrudan yönetime katılımı için belediye işçi meclisleri kurulmalıdır.

10-) Gebze’nin tek akciğeri Askeri Kışla bölgesinin peşkeşine dur denilmelidir.

* Millet Bahçesi fonksiyonları ile hiçbir şekilde örtüşmeyen bir galericiler sitesi için doğru yer kesinlikle bu alan değildir.

* Bu alan bölge halkına hizmet için tahsis edilmiş bir sosyal alandır ve hiçbir şekilde ticari amaçlı kullanıma uygun değildir.

* Kaldı ki mevcut haliyle bile trafik yükünün ciddi bir problem olduğu bu bölgede, hayata geçirilecek olan “Galericiler Sitesi Projesi” neticesinde bölge trafiği içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Konum itibari ile doğru yere konuşlandırılacak bir “Galericiler Sitesi” bölgemiz için ne kadar gerekli ise, söz konusu alan dahilinde yapılması tasarlanan bir “Galericiler Sitesi” de gerek coğrafi ve gerekse sosyo-kültürel şartlar bakımından bölge ve bölge halkı üzerine yük getirecek yanlış bir karar olacaktır.

* Coğrafi konumu ve şehrin doğu yönüyle ilişkilendirilmiş bir kapı görevi yapması gibi nedenlerle mevcut haliyle dahi trafik yoğunlukları yaşanan bölgede, sunulan planda yol genişliklerinin mevcut yükü dahi kaldıramayacak kadar yetersiz olduğu, bu bağlamda yol genişliklerinin otopark alanı, bisiklet ve yaya yolları gibi türevlerin de dahil edilerek yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

*Son olarak bölgenin sosyal çevresini değiştirmek ve cazibe alanları oluşturmak adına, söz konusu alanda tarihi ve coğrafi gelişimine uygun olarak gençlik merkezleri, spor alanları, kamp alanları, açık hava tiyatroları, kütüphaneler, müzeler ve festival alanları da oluşturularak konsept bir millet bahçesi oluşturulması bölgemizin ve halkımızın yararına olacaktır.

* Ayrıca bölgemize değer katacak her proje için öncelikle bölge halkı, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin de içinde bulunduğu bir kurul oluşturulmalı ve ortak akıl ile hayata geçirilmelidir.