“ÇAĞLARDAN ATATÜRK’E BAKIŞ”

Başkan Arslan yayınladığı mesajında; “İnsanlar, doğar, yaşar ve ölürler. Çağlar da oluşur, yaşanır ve de kapanır belirli bir sürecin sonunda. Tıpkı insanlar gibi. Teknik ve ekonomik gelişmelerin, değişimlerin; sosyal ve siyasala yansımalarının özünde taşındığı bir çığı andırır çağların serüveni; doruklardan kopup gelen. Oluşum, kopuş, sürükleniş ve sonunda dinginlik süreci…Sürekli değişim. Doruklardaki bir diğer oluşuma dek yaşanır ve yenilenmede Tarihtir artık.

Tarih, ölümsüzlüğü getirir çağlara. İnsanlara da. Çağlar ve insanlar, bir bütünün parçalarıdır ve çağlara damgasını da vurabilir insanoğlu. Bireysel simge olarak ya da toplumsal. Ulusların tarihlerinde öylesine olaylar vardır ki bir çığ gibi büyür ve bir çağ başlangıcı olur. Aynı zamanda sınırlarından taşıp, evrenselliğe kucak açan. ATATÜRK ve TÜRKİYE gibi. 20. yüzyılın başlarında, bir ulusun Dünya Tarihi’nde yeni bir çağ açan Ulusal Kurtuluş Savaşı’na önderlik eden isimdir, ATATÜRK. Ve bu önderin ardında inanılmaz özverisiyle emperyalizme karşı ilk bağımsızlık savaşını veren TÜRK MİLLETİ.

Ve, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, gerçekleştirdiği eylemin yeni bir çağ açan tarihsel gerçeğini şöyle dile getirir : ‘Doğu’dan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam,  uzaktan bütün Doğu Ulusları’nın da uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşacak olan çok kardeş ulus vardır. Onların yeniden doğuşu, kuşkusuz ki, gelişmeye ve refaha yönelik olacak ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini uluslar arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır’

Bugün, ATATÜRK’ü anarken, onu anlamanın önemini de gözardı etmemek  gereklidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü minnet ve saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verdi.