Güncel

“Cevap istiyoruz”

DEM Parti adayları son toplantıda hükümete yüklendi

Toplantıda konuşan DEM Parti Kocaeli Büyükşehir belediye es başkan adayı şunları söyledii; “Merhaba arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz biz parti adına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eş başkan adayları olarak şehrimizle ilgili bir takım sorunları dile getirip aynı zamanda mevcut Büyükşehir Belediye başkanına da sormak istediğimiz birçok soru var bunları kamuoyuyla paylaşmak ve belediye başkanından da cevaplarını almak isteriz.
Şimdi bilindiği üzere 20 yılın üzerindedir AKP hükümeti genel anlamda Türkiye’nin birçok yerinde belediye başkanlıklarını almaktadır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak yıllardır AKP’nin elinde Türkiye’nin ekonomik olarak en güçlü şehirlerden biri, istanbul’dan sonra ekonomik olarak güçlü şehirlerin en önde gelenlerinden birisi Kocaelidir.

Kocaeli büyük bir bütçeye sahip olmasına bir ticaret ve ithalat merkezi olmasına rağmen, fabrikalar en yoğun olduğu bir kent olmasına rağmen binlerce sorunla karşı karşıyadır mesela bu sorunlardan bir tanesini şöyle ifade edebiliriz, kilometre başına en fazla fabrikanın düştüğü bir şehirde yaşıyoruz ama yine yüksek işsizlik oranı Türkiye ortalamasının Çok üzerinde bu bir soru işaretidir yani bu kadar fabrikanın bu kadar ticaretin yapıldığı bir şehirde fabrikanın bulunduğu bir şehirde bu işsizlik niye oluyor.
AKP sağlıkta çok iddialı olduğunu söylerdi ama yine ekolojik kirlilik ve bundan kaynaklanan kanser vakaları kocaeli’nde hele Dilovasinda ortalamanın 3 kat uzerindedir ki  sağlık kurumları Kocaeli de kanserden başvuran vatandaşların sayısını saklamakta ya da açıklamaktan çekinmektedir. Ç.ünkü her an hükümetin gazabına uğrama durumu söz konusu ayriyeten bu fabrikaların hammadde ve mamullerinin taşınmasını sağlayan bu gemilerin yarattığı kirlilik bir çevre felaketine dönüşmüş durumda çevre çok kirli kocaeli’de havamız kirletilmiş suyumuz kirletilmiş toprağımız kirletilmiş her an zehir soluyoruz.
Diğer bir sorunumuz mülteci sorunu yani Kocaeli’de yoğunca bir sayı var mülteciler açısından ama bunlara barınma sağlık beslenme eğitim ve benzeri hizmetler yeterince sağlanmıyor sağlanmadığı gibi milliyetçi ırkçı yaklaşımlar sonucunda mültecilere karşı korkunç bir karşı tavır geliştiriliyor buna bağlı olarak çeşitli sorunlar yaşanıyor.
Diğer bir temel sorun tabii ki toplum erkek egemen bir zihniyetle yetiştirildiği için kadına yönelik şiddet yine Kocaeli’nde korkunç bir boyutta Türkiye ortalaması günde neredeyse 3 kadın katlediliyor burada belediyenin bu yönlü çok ciddi bir toplumsal bilinci yaratma kadınları koruma psikolojik sorunlarını giderme noktasında fazla bir şey yaptığını göremiyoruz belediye bu alanda açması gereken sayıda sığınma evi acmıyor.
Kocaeli’de trafik bir cehennemi andırıyor yani ne o taban yolu ihtiyaca cevap verebiliyor ne sahil yolları cevap verebiliyor ne de ara sokaklardaki caddeler cevap verebiliyor mesela bir aydan fazladır buralarda dolaşıyoruz bakıyoruz ki asfaltlama ya da parke eleme işi çok uzun yıllar önce yapılmış yenisi yapılmadığı için yamalarla idare edilmiş yani araç gereçlere verdiği külfet hesaplanacak düzeyde bile değildir yani bu kadar yüksek bir gelire sahip olan bir kocaeli’nin sokaklarının bu kadar kötü olması döneme işlerim bu kadar kötü olması yolların asfaltsız ve dar olması eee önemli saatlerde trafiğin tamamen tıkanması başlı başına bir felaketi andırıyor.
İlkel milliyetçilik körükleniyor. Burada bir farzdan ortam yaratılıyor oysa ki Kocaeli’de farklı farklı kimliklere sahip farklı farklı inançlara sahip insanların bir arada yaşadığı bir yer ama yöneticilerin toplumu bir arada yaşama noktasında aydınlığa atamadığı için bir zihniyet yaratamadı için kendi içerisinde bir kaosu yaşıyor yani bizim mesela zaman zaman geçmiş dönemlerde yaptığımız parti çalışmalarında bizim vekillerimiz bizim adaylarımız bizim aktivitelerimiz bizim yöneticilerimiz zaman zaman saldırıya zaman zaman hakarete uğradı ve bunu bir kalıcı yaklaşım haline getirdiler. Kocaeli’de bu tehlikeli bir durumdur.
Kocaeli herkesin bildiği gibi bir deprem bölgesi ama buranın Belediyesi tabii ki zihniyetini hükümetten alıyor kentsel dönüşüm olgusunu bir rantsal dönüşüme dönüştürmüşlerdir daha yakın zamanda burada deprem oldu çok korkunç sonuçlarla karşı karşıya geldik ama o gün bugündür çok sağlıklı bir kent planı çıkarılıp insanların yaşadığı binaların depreme sağlıklı olup olmadığını bile doğru düzgün tespit etmiş değiller ikincisi kentsel dönüşümün, yerinde dönüşüme dönüştürülmesi gerekir çünkü o bina sahiplerinin anıları var komşuları var onlarca yıl belki yüzlerce yıl dedesinden kalma bir yerdir evdir anılarıyla kültürüyle yaşıyordur dolayısıyla bunu yapmıyorlar bunu bir ranta dönüştürüyorlar yıkıp başka bir yerde vatandaşı da borçlu duruma düşürerek yapmaya çalışıyorlar biz biliyoruz ki bugüne kadar ihtiyaca cevap verilecek doğru düzgün bir planlama bir faaliyet gösterilmemiştir
tarım alanları bitiriliyor ormanlar bitiriliyor aynı zamanda ovalara arazilere rant gözüyle bakılıyor ve emlakçılar eliyle zengin sermaye kesimlerine satılarak tahsis edilerek bir nevi çevre yok edilmeye çalışılıyor tarım hayvancılık yok edilmeye çalışıyor.

Diğer bir husus fabrikaların ve körfezdeki gemi trafiğinin yoğun olduğu işçilerin de bu yönlü çok ciddi iş kazalarına maruz kaldığına maalesef şahitlik ediyoruz yani tedbir alınmıyor güvencesi yok yüzlerce binlerce işçi iş kazasından yaşamını yitirebilir bunu mesela Kocaeli Belediyesi hâlâ ciddi olarak ele alıp bir çözüm yolu bulmuş değil.
Büyükşehir Belediyesi suya sürekli olarak zam yapıyor. suyu yüksek fiyatlarla topluma halkımıza dağıtıyorlar hem aynı zamanda havayı da kirletiyorlar
büyükşehirde öğrenebildiğimiz kadarıyla hâlâ emekçiler için ücretsiz bir kreş bile yapılmamış yani özellikle kadınlar için bu son derece önemli bir husus ama buna da önem verilmiyor çünkü insana değer verilmiyor
Büyük şehir belediyesine soruyoruz
Büyükşehir Belediyesi döneminde 549.000.000 dolara sattığı ilgaz aş’den elde ettiği gelir hala nereye ve hangi kalemlere harcandığını Büyükşehir Belediyesi açıklayamıyor
yani biz en azından soruyoruz bu paralar nereye harcandı e diğer bir husus değerler kayışlar ihaleyi bu mevcut merkezi belediyecilik anlayışı aslında mevcut türkiye’deki devlet ideolojisinden nemalanan ve işi iktidarı belediye iktidarını bir rant anlayışı içerisinde yürüten bu belediye anlayışlarının Türkiye toplumuna ne genelden bir çözüm getirebiliyorlar ne yerelden bir çözüm getirebiliyorlar onun için biz mesela farklı bir perspektiften yaklaşarak toplumun sorunlarını çözmeye çalışıyoruz yani kısaca bizden parti olarak belediyecilikte halkla birlikte halkı örgütleyerek ahlaki politik toplumu yaratarak odalarla barolara ala tabip odalarıyla sendikalarla kadın örgütleriyle ya da kadın meclislerini oluşturarak gençlik örgütleriyle gençlik mesleğini oluşturarak köy meclislerinden belde meclislerine mahalle meclislerinden kent konseyine kadar toplumu örgütleyip birlikte ekolojik kadını sas alan gençliğe esas alan engellileri ve yaşlıları esas sağlam gerçek anlamda emekçilerin ve yoksul halk kitlelerinin sorunlarını çözebilecek bir belediyecilik anlayışı birlikte planlama birlikte tartışma ve birlikte denetleme neyi esas alan bir belediyecilik tarzıyla biz ancak sorunların çözülebileceğine inanıyoruz ve bu anlamda toplumun ve birçok çeşitli demokratik kitle örgütlerinin kafasında? Halinde duran bazı sorulara cevap vermesini bekliyoruz Belediye Başkanı AKP li belediye başkanının diyelim Büyükşehir Belediyesi başlatmadı ve hayata geçirmediği projeler için etüt proje firmalarına kaç milyon TL ödeme yapmıştır bunu bir soru olarak soruyoruz ikinci sorumuz büyükşehir belediyesi’nin milyonlarca TL ödeme yaptığı etüd proje firmalarından geçmiş dönem AKP milletvekilini ortakları ya da bağlantıları bulunmakta mıdır ikinci bir soru olarak soruyoruz üçüncü soru geçmiş dönem AKP li belediye başkanlarından büyükşehir ve iso bünyesine memur ya da bir başka statüde işe başlatılarak maaş ödenen siyasetçi var mıdır varsa bu kişiler mesaiye düzenli gelmekte midir diğer bir sorumuz iso genel müdürünüzün oğlu gelini ve yeğenleri büyükşehir ve iso bünyesinde devlet memuru olarak çalışmakta mıdır son 5 yılda işi aldığınız emekçilerin% kaçı akp üyesi ya da yandaş
kaç bürokratıniz mısınız bulundukları koltuklara liyakatle oturdu
kaç kiralık aracınız var ve siyasi parti faaliyetlerini araç temin ediyor musunuz
kurumunuzda adil bir şekilde görevde yükselme sınavı ile atadığınız Şube Müdürü bulunmakta mıdır
kurumunuzda yönetici pozisyonunda çalışanların% kaçı kadın
dolayısıyla soruları çoğaltmak mümkün bizim AKP Belediye Başkanı yani büyükşehir açısından söylüyorum beklentimiz bu sorulara doyurucu cevaplar vermesi ve kocaeli’nin bu kadar yoğun sorunlarla yüz yüze kalmasının temel nedeni nedir onu da halkımızın soru olarak sorması ve gerçek anlamda pozisyon alması kendisini sömüren kendisini hiç eleştiren ekolojiyi güçleştiren kadını hiç eşleştiren gençliği engelliyi bir bütün yokluğu halk kitlelerini nesne gibi gören bir sömürü tırnak içerisinde malzemesi olarak gören bu iktidar anlayışına bu belediyecilik anlayışına tavır alarak partimize oy vermelerini bekliyoruz ancak birlikte yönettiğimiz birlikte planladığımız birlikte denetle dediğimiz birlikte tartıştığımız bir belediyecilik iller biz sorunlarımızı doğru temelde çözüp rahatlamaya biliriz ben kendi adıma teşekkür ediyorum arkadaşlar
Ben kendi adıma teşekkür ediyorum arkadaşlar

Değerli basın emekçileri ve kıymetli yoldaslarim bize yakın zamanda kamu kurumlarına ait bir denetim raporu geldi buna göre büyükşehir belediyesinde çok farklı mevzuata uygun olmayan işlerin ve atamaların yapıldığı yönünde verileri veriyor bu verilerden size aktaracaklarım olacak ve bunun bunun üzerine sorularımız da olacak
Kocaeli Belediyesini de 2.400 civarı memur ve 1.500 civarında işçinin olması gerekiyormuş Kamu hukukuna göre Kamu görevi memurlar aracılığıyla yerine getirilirmemurlar asli ve sürekli olan kamu hizmetlerini ifa ederler, bu aslında kamu hukukunun idare hukukunun en temel kurallarından biridir burada da memurlar aracılığıyla getirilmesi yerine getirilmesi zorunlu olan görevler var ancak baktığımızda Kocaeli Belediyesi kadrolaşmayı çok önemser ancak memur kadrolarinin sadece% ellisini kullanıyor yani memur kadrosunun neredeyse% ellisi boş buradaki işleri işçilere ya da vekaleten başka memurlara yaptırıyor anayasanın ilgili maddeleri sayıştay’ın raporu ve içişleri bakanı’nın genelgesine göre memurlar eliyle yapılması gereken görevler eğer işçiler eliyle yapılıyorsa bu aslında bir suç çünkü memurlar özel yetkilerle donatılmıştır hem disiplin soruşturmaları vardır hem de onları kanundan kaynaklı yetkiler vardır bu işleri işçiler ile yaptırtmak aslında özel kanuni yetkilerle donatılmış memurlar olmadığında işçilere daha fazla hükmedilebilir ve istedikleri yönde karar aldırabilir oluyorlar.
aslında baktığınızda o alınan kararların da tümü neredeyse hükümsüz hale geliyor yine memur kadrolarında eğer işçi çalıştırıyorsa TCK nun 240 inci maddesine göre bu bir görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur birden fazla çalıştırılırsa her bir kişi için ilgili ayrı ayrı kanunsuz bir şey y
apıyor ve her biri için tek tek yargılanması gerekiyor
belediyenin gidip belediyenin toplam maliyeti yani işçilerinin memurlarının toplam maliyeti belediye kanununa göre kendi bütçesinin% otuzunu aşamaz belediye yeni kurulmuşsa bu kural biraz esnek edilir eğer nüfusu 10 binin altındaysa da% kırka vurur eğer% otuzunu aşmış hani ola ki bir zam gelmiştir belediyenin gelirleri birden azalmıştır izleyen cari yıllarda belediye yeni bir personel alamaz hizmet alımı yapamaz buna ilişkin olarak belediyede çeşitli işlemler yapılmış ve bunlar için de biz hem ilgili teftiş raporlarının uygulanmasını ve bunlar için de suç duyurularında bulunuyoruz belediyede bütün işçi yerlerinde l eski hükümlü ve çocuk yuvalarından 18 yaşında doldurarak çıkmış kişilerin devlet memuru olarak çalıştırılmanin mevcut calisanaBir oranı vardır.
özel kurumlar bunları genelde uymayıp cezalarını ödüyor ama biz kamu kurumlarında bunlara uymasını bekleriz özel kurumlarda hani zaten istihdam edilmeyen kişilerin kamu kurumlarında istihdam edilmesinin sağlanması gerekir e sayıştay raporuna göre bu da yeterli oranda uygulanmıyor bu kadroların da neredeyse yarısına yakını boş
bir kamu görevlisi kanunun emrettiği şeyi yapmıyorsa özel hukuk isletmesinin bunu yapmasını beklemek tabii ki daha da zor olacaktır
yine çeşit bir de işte şube müdürlükleri müdürlükler ve benzeri yerler var belediyelerde bunlara baktığımızda buradaki görevlendirmeler asalettlen ya da vekaleten olabiliyor vekaleten de belirli dönemlerde yine aynı niteliğe 00sahip memurlar tarafından yapılması gerekiyor “tedviren” görevlendirme kabul edilmemesine rağmen Kocaeli Büyükşehir belediyesi’nde “tedviren” görevlendirmeler yapılıyor memurların en büyük özlük haklarından birisi kıdemde yükselmeleridir ve bu kıdemde yükselmeleri çeşitli koşullara bağlanmıştır bu koşullar yerine geldiğinde buna ilişkin sınavlar yapılır ve bu sınavların sonucunda da memurlar görevde yükselmelerini gerçekleştirirler ancak baktığımızda görevde yükselmelerinde çok da usulüne uygun olarak yapılmadığını görmekteyiz buna ilişkin olarak Sayıştay raporu yine uyarmış eskiden sayıştay raporu 2 binli yılların başında falan uyanmaz net şeyler yazardı şimdi çok kibarca bize verileri vermekle beraber uyarı hükmünde geçmiş memurların da işçilerin de bir dosyası bulunur işçiler için özlük dosyaları bulunur belediyede özlük dosyalarının gereği gibi tutulmadığını ilişkin yine sayıştay raporu bir veri vermiş bize diyor ki evet kişinin mezun olduğu yer eğitim durumu bordroları içinde var ama izin belgeleri içinde yok diyor izin belgelerinin içinde olmaması çok manidar biz yıllarca duyarız bankamatik memuru diye izin belgeleri içinde yoksa işe gelip gelmediğini belirten de bir şey yoksa o kişinin bankamatik çalışanı olup olmadığını sorma hakkınız bizim doğar yani niçin işçilerin memurların özlük haklarında o izinler gereği gibi tutulmuyor ve gereği gibi dosyasında konulmuyor bunlar atıfla bundan atıfla yine şunu söylemiş biliyorsunuz ölüm izni diye bir hakkı var çalışanların işte memurların da işçilerin de var bir form doldurulmamış ölüm izinleri çok kullandırılmış ama ölenin nesi olduğu hani hangi yakın olduğu belirtilmemiş yine teftiş raporunda diyor ki bunların usulüne uygun olarak tutulması çünkü kimin öldüğü ne zaman öldüğü aynı kişinin defa etle ölmemesi için o dosyada o kişilerin ne kadar yakın olduğunun mutlaka ve mutlaka bildirilmesi gerekiyor iş hukukunda biliyorsunuz işçilere ilişkin yine şey var iş hukukunda biliyorsunuz işçinin yıllık ücretsiz izin hakkı vardır yani kıdemine göre her yıl izin kullanır 2 hafta 4 hafta işte belli bir yaşın üstündeyse o mutlaka 4 hasta olarak kullanılır filan özel sektörde kullanılan özel sektörde de kamu sektöründe çalışan işçiler bu hak ve sahiptir eğer çalışma döneminin sonunda kullanılmışsa emekli olurken ya da işten atılırken yıllık ücretsiz izin parası da onlara son maaş üzerinden ödenir diyor ki teftiş raporunda siz eğer zamanında kullandıramazsınız bu kamu maliyesine fazla yük oluyor çünkü siz onu son maaşı üzerinden ve topluca olarak ödüyorsunuz ve bu çok büyük sıkıntı oluyor ıı belediyede objektif bir ödül ikramiye yönetmeliğinin bulunmadığını söylüyor ve bu olayın da kişisel ve keyfi olarak uygulandığı yine söyleniyor işlemlerin mevzuata uygun devam edebilmesi keyfiyetten uzak olabilmesi için ödül ve başarı yönetmeliğinin mutlaka çıkartılması gerektiğini yine teftiş raporu söylüyor belediyelerin disiplin kurulları vardır aslında her kurumun disiplin kurulu vardır bu disiplin kurulunda ilgili sendikanın da mutlaka görevlisinin bulunması gerekiyor kişiyle ilgili disiplin uygulanacaksa bu disiplin kurulunun süresi 2 yıldır 2 yıldır bitince yeniden aynı kişiler atanabilirler ama buna ilişkin de aksaklıkların olduğu disiplin kurulunun geri ne gibi karar vermedi şahsi uygulamalarla karar verdiği yine raporda gözüküyor memurlara ilişkin gizli personelin gizli sicil özlük dosyalarının bulunması gerektiğini de yine söylüyor ama bu özlük dosyalarındaki gizli sicillerin 5 yıl saklanması 5 yılın sonunda yok edilmesini öngörüyor ama yapılan teftişte vadesi dolmasına rağmen bloke edilmemiş gizli sicillerin olduğunu gösteriyor bu aslında vadesi dolmuş olayların çalışanlar üzerinde demokrasinin kılıcı gibi işletildiğini bize yorumla veriyor hizmet içi eğitim çok önemli hizmet içi eğitimin de mutlaka uygulanması gerekiyor belediyede hizmet içi eğitimlerin uygulandığını ancak bunun belirli bir periyoda belirli bir düzene ve belirli bir programa uygun olarak yapılmadığını söylüyor teftişi raporu istisnai memurluk diye bir memurluk hakkı vardır istisnai memurluk devlet memurunu da hani o kadro için aranan özelliklerin yanında sadece ilkokul mezunu olması işte üst düzey amir’in atamasıyla memuru olunabiliyor valeler mesela istisnayı memurlardır içişleri bakanı ve cumhurbaşkanının onayıyla atanırlar burada da Kocaeli Büyükşehir belediyesi’nde de özel kalem memurları istisnai memurlardır teftiş raporuna göre 8 kişi 2.011 ile 2.019 arasında istisnai memurluğa atanmış istisnai memurluğa atanıp memur olduktan sonra memur kadrosuna geçebiliyor ve orada başka kadrolara da geçebiliyor mesela demiş ki 2.011 yılında bayram bayram isimli birisi özel kalem memurluğuna atanmış hemen bir ay sonra 2.012 yılında şef kadrosuna 5 ay sonra Kandıra belediye zabıta müdürlüğü kadrosuna ondan bir ay sonra insan kaynakları Şube Müdürlüğüne yine bundan 2 yıl sonra da ordu Büyükşehir Belediyesi insan kaynakları müdürlüğü’ne atandıktan sonra bu atamanın üzerinden 2 yıl geçtiğinde de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de tekrar birinci dereceden insan kaynakları müdürü olarak gelmiş yine arif usta diye birisinden bahsediyor 2.013 yılında bakanın onayıyla atanmış 14 sıfır bir 2.010 üçte özel kalem müdürü kadrosuna 21 sıfır 2 2.010 üçte bilgisayar işletmeni kadrosuna 083 2.013 tarihinde Başiskele Belediyesi zabıta müdürlüğü kadrosuna yine aynı yılın aynı ayının 20 dokuzunda yani 29 03 2.013 tarihinde de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şube Müdürlüğü kadrosuna gelmiş bütün bu atamalarda aslında bunu görüyorsunuz hani bir dönem danıştay’ın başkanının kızı hakim olmuştu hakimlikte hemen birinci derece başka bir kadroya oradan başka bir kadroya geçilerek 3 ay içerisinde istenilen makama getirilmişti bu atamalara yani istisnai memur özellikle özel kalem müdürlüğündeki atamalara sayıştay şöyle demiş evet istisnai memur atayabilirsiniz takdir yetkiniz de var ama takdir yetkisini siz sınırsız kullanmışsınız mevzuat hükümlerine ve vicdanı hükümlerine aykırılık oluşturduğu ortadadır siyaseten bu kişilere de baktığımızda mesela bir isim var Mehmet Yasin özlü 2.013 günü 0508 2.013 günü bakanlık onayıyla ve 26 20 06 2.013 tarihinde özel kalem müdürlüğü kadrosuna 8 ay 8 ya da 10 ay sonra da Darıca Belediyesi zabıta müdürlüğü kadrosuna bundan 29 gün sonra da Şube Müdürlüğü kadrosuna 2.018 tarihinde de birinci dereceli Daire Başkanlığı kadrosuna atanmış bu kişi şu anda Başiskele belediye başkan adayı ve yine mevcut aday başkan yani aslında baktığımızda bu tür atamaları siyaseten kullandıklarını da görüyoruz Yasin özlü üzerinden mesela fatih karaalp var yine onu da benzer şekilde kısa dönem baktığınızda bir kadrodan diğer kadroya atanabilmesi için yani memuriyete yükselmesi için 2 yıl o kadroda bulunması gerekiyor biraz önce saydığım tarihlere baktığınızda 2 ay bir ay 8 ay gibi süreleri görüyorsunuz 2 yılın sonunda umulan istenilen arzu edilen kadroya getirilmiş ki oraya gelebilmesi siyaset olmasa 8 10 yılı belki de bulacak geçici görevlendirmeler iş kanunu’nda da devlet memurluğu kanununda da var diyor ki bir yılda 6 ayı geçmemek suretiyle yine en fazla bir yıl olarak 2 yıl birleştirdiğinde en fazla bir yıl olarak verilir ama bunu aşan görevlendirmelerin yapıldığı bu görevlendirmelerinde niçin yapıldığını açıklamak sızın bu tür görevlendirmeler yapmışlar yine sosyal denge tazminatında çeşitli yolsuzluklar yaptıkları gözüküyor bakıldığında vekaleten yükselme sınavlarını dolaşmak için vekaleten atanan kadrolar olduğunu görüyoruz vekaleten kadro asli kadro gelene kadar orada görev yapandır ama baktığımız zaman vekaleten kadroların asli kadro gibi işlem yaptığını görüyoruz meslek içi yükselme sınavlarının gereği gibi ilan edilmediğini de yine sayıştay raporu belirtmiş yani baktığımızda aslında Büyükşehir Belediyesi kendisinde var olan yetkileri hukuku da dolandırarak hukuku dolanarak aşmış ve gereğinden fazla işlem yapmış bunu halkın ve belediyenin aleyhine yapmış kendilerini siyasal ihtimallerini gerçekleştirmek için sayıştay raporları bize sadece bilgi vermez gereğinin yerine getirilmesi de gerekir buradan yargılamaların da çıkması gerekir biz buradan zamanında ve sonrasında da olacak bütün sayıştay raporlarında hukuka uygun olmayan uygulamalarll sebebi ile ilgili Kamu görevlilerini ve konusu suç olan uygulamalarla ilgili olarakta savcıların harekete geçmesi gerektiğini söylüyoruz ve onları göreve davet ediyoruz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu