
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanma kararı sonrası Kocaeli’nde başlayan halk protestolarına
polisin orantısız müdahalesi ve ardından yaşanan hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar kabul edilemez bir
boyuta ulaşmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu olarak, yürütmenin
yetkilerini hukuk dışı ve orantısız bir şekilde kullanarak muhalefeti sindirme çabalarını şiddetle
kınıyoruz. VATANDAŞIN DESTEĞİ SEL GİBİ! Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 15 milyon vatandaşımızın iradesini hiçe sayarak,
uydurma suçlar ve gizli tanıklar sebep gösterilerek hukuksuzca alıkonulması, halkımızın haklı tepkisine
yol açmıştır. Bu tepkiyi bastırmak amacıyla uygulanan yıldırma politikalarına rağmen, vatandaşlarımız
demokratik haklarına sahip çıkmış ve iradelerini sandıkta ve meydanlarda net bir şekilde ortaya
koymuştur. Kocaeli halkı iktidarın darbe girişimine 260 bin oyu ve vatandaşın sel gibi desteği ile karşı
koymuştur. UMUTTEPE’DE BAŞLADI, SABRİ YALIM’DA VÜCUT BULDU! 19 Mart 2025 tarihinden itibaren her türlü yıldırma politikalarınıza rağmen komisyonumuz, gündüz
seçim çalışmalarını yürütürken, akşamları meydanlarda vatandaşlarımızla dayanışma içinde olmuş ve
geceden sabaha kadar da gözaltına alınan arkadaşlarımız için adliyelerde hukuk mücadelesi vermiştir.
Kocaeli halkının çağrılarımıza cevabı, hem seçimlerde hem de protestolarda açıkça görülmüştür.
Gençlerin Umuttepe’de başlattığı mücadele, Sabri Yalım’da on binlerce vatandaşımız ile vücut
bulmuştur.
Burada unutulmamalıdır ki gençlerimiz İstanbul’da, Ankara’da İzmir’de başlayan öğrenci direnişini
büyütmüş ilimiz gibi tüm ülkede hukuksuzluğa karşı tepkilerini haykırmışlardır. ADLİYE ABLUKASI
23 Mart Pazar akşamından 26 Mart Salı gecesine kadar demokratik haklarını kullanan 72
arkadaşımızın hukuksuzca gözaltında tutulması ve ardından Kocaeli Adliyesi önünde yaşananlar,
hukuk devletine olan inancımızı derinden sarsmıştır. Komisyon Başkanımız Av. Bengisu Şentürk ve
üyelerimiz Av. Mehmet Nazım Gençtürk ile Av. Eray Akbal, Av. Doğukan Karabaş ve Kocaeli Barosuna
bağlı gönüllü avukatlarımızın adliye koridorlarında adalet mücadelesi verdiği sırada, adliye önünde
bekleyen diğer komisyon üyelerimiz ve endişeli aileler ile birlikte, TOMA ve yoğun güvenlik güçlerinin
adliyeyi ablukaya alması kabul edilemez bir durumdur. Bu manzara, iktidarın kaygısını açıkça
göstermektedir.
TUTUKLAMALAR VE SERBEST BIRAKILANLAR
26 Mart Salı gecesi, aralarında Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi de bulunan 4 genç
arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmıştır. 65 arkadaşımız ise 8 i imza şartıyla,
diğerleri yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakılmıştır. Bu kararların açıkça orantısız olduğu, hukuk
güvenliğinin ortadan kalktığı aşikardır. Geleceğimizin teminatı olan bu gençlerimizin yanındayız ve her
türlü hukuki desteği sağlayacağız.
GÖZALTI KOŞULLARI VE KÖTÜ MUAMELE İDDİALARI
26 Mart gecesi serbest bırakılan arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, birçoğunun sürüklenerek
gözaltına alındığı, hakaretler edildiği, yoğun biber gazı ve polisin orantısız müdahalesi sonucu
hastaneye kaldırılanların olduğu ve gözaltı süresince su ihtiyaçlarının kısıtlandığı yönünde ciddi
iddialar ortaya çıkmıştır.
VALİ’YE ÇAĞRI
Kocaeli Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü’nden gözaltı süresince yaşanan bu iddialara ilişkin acilen bir
açıklama yapılmasını bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve istikbalimizin geleceği olan bu
gençlerin temel insani ihtiyaçlarının karşılanmaması ve kötü muameleye maruz kalması kabul
edilemez. Yetkilileri hukuk devleti ilkelerini eksiksiz uygulamaya ve sağduyuyla hareket etmeye davet
ediyoruz.
Polisin eylemler sırasında protestoculara, milletvekillerimize ve parti temsilcilerimize yönelik orantısız
güç kullanımını şiddetle kınıyoruz. Gözaltındaki arkadaşlarımıza yönelik kötü muamele iddialarının
arkasının aydınlatılmasını ivedilikle talep ediyoruz.
Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ve Kocaeli Valiliğini, hukuk devletinin ilkelerini eksiksiz uygulamaya,
barışçıl protesto hakkına saygı göstermeye ve insan haklarına aykırı müdahalelerden kaçınmaya
çağırıyoruz. Halkın iradesi her türlü baskının üzerindedir ve bizler adalet mücadelemizden asla
vazgeçmeyeceğiz. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.