DEM Parti Kocaeli seçimlere hazır
Halkların Eşitlik Ve Demokrasi Partisi Kocaeli İl örgütü yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili kahvaltılı bir basın toplantısı gerçekleştirdi
Lerzan GÖREMEN- “Yerel seçimlerdeki tutum belgesi” adı altında düzenlenen basın toplantısına. önceki dönem Avrupa bakanı Ali Haydar Gonca, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu DEM Parti PM üyeleri, ilçe başkan ve eş başkanları da katıldı. DEM Parti Kocaeli İl Eş başkanı Ebru Öcal toplantıya katılanlara teşekkür ettikten sonra sözü il eş başkanı Av. Nuri Tan’a verdi. DEM Parti Kocaeli İl Eş Başkanı Av. Nuri Tan Kocaeli kamuoyuna verdiği mesajında şunlara değindi: “Seçimler her ülkenin içinde bulunduğu toplumsal, siyasi, iktisadi krizlerine karşı bir çözüm fırsatı olarak ortaya çıkar. Bütün dünyada böyledir ama ne yazık ki ülkemizde seçimler krizi ötelemekten, yeni krizler ortaya çıkarmaktan var olan tüm sorunların katmerleşerek devam etmesinden başka bir sonuç üretmiyor.
“Kürt iradesini bastırmak için”
Ülkemiz 7 Haziran 2015’ten sonra büyük bir karanlığın içine gömülmüş durumda. AKP / MHP iktidarı, sürekli düşen toplumsal desteğini durdurmak, içerideki çoklu krizlerin üstünü örtmek, bölgesel emperyal heveslerini gerçekleştirmek ve yükselen Kürt iradesini bastırmak için seçim döneminde artık ezberlediğimiz, bildiğimiz şiddet yöntemlerini devreye sokuyor. Muktedirler, her seçim döneminde sırf kendi bekaları, kendi ayrıcalıkları sürsün diye ellerinden gelen tüm kötülükleri seçim sathi mahalline sürmekten beis görmüyorlar. Dil, din, ırk ve sınıf ayrımlarını körükleyip bunun üzerinden halkı kutuplaştırmaktan, düşmanlaştırmaktan, milliyetçilik ve ırkçılığı yaygınlaştırmaktan, Kürt düşmanlığından, kadın düşmanlığından başka bir politika üretemiyorlar.
“Sistemin sistematik olduğunu biliyoruz”
Artık ‘Açlıktan ölüyorum’ diyen de ‘Demokratik haklarımı talep ediyorum’ diyen de ‘Özgür ve eşit yaşam istiyorum’ diyen de aynı baskı ve zulümle karşı karşıyadır. Bu olayların münferit olmadığını, sistemin aslında sistematik olduğunu ve bu şiddet üretenin de en başında AKP- MHP iktidarının geldiğini biliyoruz. Her gün Kürde, Aleviye sosyaliste, devrimciye, kadına ve LGBT+ bireylerine yönelik nefret söylemlerinin bu ülkedeki şiddeti olağanlaştırıp yaygınlaştırıldığını ve hayatın her alanını şiddetle kuşattığını göstermesi açısından da önemli.
“Temel hedefimiz demokratik cumhuriyete ulaşmak”
Kürt sorununda demokratik çözümün dışlandığı, şiddet ve baskının esas alındığı her dönem, siyasal, toplumsal, ekonomik, ekolojik krizler ortaya çıkmakta ve hayatı yaşanmaz kılmaktadır. Bu gerçeklik Türkiye siyasi tarihinin kanunu haline gelmiştir. Kürt sorununu inkar, bir halkı ve kolektif haklarını, statü sorununu inkar etmektir. 21. Yüzyılda artık Kürt halkının kolektif haklarını, statüsünü, eşit yurttaşlık talebini ve siyasi iradesini yok sayarak gidilecek bir dünya kalmadı.
Kayyumla gasp edilen belediyeleri geri alacağız”
Bu koşullar altında 31 Mart’ta yerel seçimlere giriyoruz. Parti Meclisimiz, MYK’mız ve İl ve İlçe örgütlerimiz ve halkımızla yürütmüş olduğumuz kapsamlı tartışmalar sonucunda yerel seçimlere dair izleyeceğimiz yol haritasını ortaya çıkarmıştır. DEM Parti kendisini mücadele ve barış çözüm partisi olarak görmektedir. Demokrasi, barış, özgürlük ve adalet değerlerini örecek 3. Yol temel stratejik hattımızdır”
“Güçlü cevap vermenin yolu, yerel yönetimleri yeniden kazanmak”
Konuşmasını sürdüren DEM Parti Kocaeli İl Eş Başkanı Tan, “ Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde iktidarın seçim ve sandık hukukunu çiğneyerek, hukuksuz ve keyfi biçimde oluşturduğu kayyum rejimine güçlü bir cevap vermenin yolu, güçlü ve doğru adaylar ve halkın desteği ile yerel yönetimleri yeniden kazanmaktır. Mahallenin muhtarından kentin belediye eş başkanının adaylığına kadar tüm düzeyleri kapsayacak bu yöntemi, partimizin yaşama geçirmesi doğrudan demokrasi anlayışımızın ve siyasi programımızın gereklilikleri açısından hayatidir.
“Ülkeyi, rant şebekelerinden ve kimliğimizi inkar edenlerden kurtaracağız”
İzleyeceğimiz strateji ile, 2024 yılı yerel seçimlerinde kayyum atanan belediyelerimizi yeniden halk iradesiyle yönetmek üzere geri alacağız. Bunun yanı sıra daha önce yönetiminde bulunmadığımız birçok il, ilçe, belde belediyesinin seçimlerini kazanacak ve halkı yolsuzluktan, rant şebekelerinden ve kimliğimizi inkar edenlerden kurtaracağız. Bu hedefimize ulaşmak için parti adımızla çeşitli işbirlikleri ve güç birlikleri kurarak ilerleyeceğiz. Bu yol aynı zamanda Kürt sorununun demokratik çözümü, kayyum gasplarına karşı halk iradesine sahip çıkma, yolsuzluğa ve çürümüşlüğe karşı halkın işine, aşına, yaşamına ve özgürlüğüne sahip çıkma yoludur.
“Bütün Türkiye halklarına kazandıracağız”
Türkiye’nin Batı’sında ise kenti var eden ve yaşatan sosyal ve siyasal dinamikleri geniş ölçekte kapsayan, tüm kurum, kuruluşlarla, işçi, emekçi, ekolojist, kadın, gençlik, halklar ve inançlar örgütleri, siyasi partiler, emek ve meslek örgütleriyle tek tek demokrat ve vicdan sahibi yurttaşlarla hep beraber Kent Uzlaşısı ekseninde sorumluluk almak, tüm toplumsal taraflarla ve siyasi aktörlerle görüşmek ve müzakere etme, birlikte yürütmek, ortak mücadeleyi örecek Kent Uzlaşısı zeminini oluşturmayı öncelikli görevi olarak görüyoruz. Halkçı, ekolojik, kadın eşitlikçi çizginin biçim verdiği bir yerel yönetim anlayışını bu çizgiyi benimseyen tüm toplumsal, siyasal dinamiklerle güçlendirecek, ortak- kolektif bir alternatif anlayışın büyütülmesi için rolümüzü oynayacağız. Stratejimiz kim olursa olsun o kentte yaşayan herkesin iradesinin yerel yönetimlere yansımasıdır.
“Kent uzlaşısı yöntemiyle adaylar belirlenecek”
Kent Uzlaşısı yöntemiyle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kent Uzlaşısı ile kastımız şudur. O kentte bulunan bütün demokrasi güçleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik hareketleri, ekoloji hareketi, emek hareketi, burada bulunan herkes halklarımızın kendi örgütleri ve derneklerinin katılımı ile o kentte kim bizi iyi yönetir, kim yolsuzluklara karışmadan yönetir, kim yönetirse bu kentin hava kirliliğini çöp sorununu çözebilir sorusuna yanıt arayacağız. Bütün bunlarla ilgili istişare yapacağız, bu konuda iş birliği yakalama olanağı olursa o işbirliklerini sağlayacağız. Ama yine çok önemli bir kıstasımız daha var. İrademizin talebi budur. Sadece ‘gidip oy kullanın demeyin’ diyor bize halkımız. ‘Biz aynı zamanda bir seçmen olarak, o kentin bir sakini ve yurttaşı olarak ister Türk olalım ister Kürt olalım hangi inançtan olursak olalım kendi irademizin yerel yönetimlere yansımasını istiyoruz’ dediler. Bizi farklı kılan kıstaslarımızdan biri budur.
“DEM Parti olarak Kocaeli’de yerel yönetimlere talibiz”
Kocaeli’de de her bağımsız siyasi partinin yapacağı gibi yerel yönetim seçimlerinde kendi adaylarımız ve listelerimizle kent yönetimlerinde yer alacağız. Partimizin tüm kurullarıyla kapsayıcı, katılımcı, şeffaf ve demokratik adaylaşma süreçlerini bir demokrasi şölenine dönüştüreceğiz. Sadece birisine kazandırmak diğerine kaybettirmekten öte kenti yönetmeye talibiz. Hiç kimse bizden bu saatten sonra karşılıksız bir destek beklemesin. Kendi adaylarımızı ortaya çıkmamız her türlü uzlaşı, birlikte yönetme anlayışına asla kapalı olmayacaktır. Tüm işbirliği görüşmelerine de açık olduğumuzu kamuoyuna bildiririz. Şu anda hiçbir parti ile yürütülüp de bitirilen bir süreç yok. Tavrımız daima ittifaktan yana. Biz sonuna kadar ittifakı zorlayacağız. İttifak süreçleri, işbirliği süreçleri, ortaklaşma süreçleri tamamlamadan hiçbir girişimde bulunmayacağız. Süreç tamamlanır ve olumsuz bir durum ortaya çıkarsa elbette ki herkes kendi siyasetini yürütecektir.Kimsenin şüphesi olmasın ki halkımızın çıkarına olmayan tek bir denklemin bile kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bilakis vereceğimiz kararlar ve kuracağımız stratejik denklemlerle bütün Türkiye halklarına kazandıracağız!” diyerek konuşmasını tamamladı. Gazetecilerin sorularına karşılık gerek il eş başkanı gerek PM üyesi Bülent Uyguner tarafından yanıtlar sonrasında DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğu çalışan gazeteciler günü nedeniyle gazeteciler için bir konuşma yaptıktan sonra toplantı sona erdi.