Demir, sorunları bir kez daha dillendirdi

Demir konuşmasında şunları dile getirdi: “2024 Bütçesi Görüşmeleri Kapsamında bazı bilgileri sizinle paylaşmak ve vatandaşlarımızın yaşamakta olduğu mağduriyetlerden bahsetmek istiyorum.

• İlaç Sorunu

• 16 Aralık’ta İlaç Fiyatlarının Güncellenmesine dair resmî gazetede yayınlanan kararın yayınladığı gün değil 9 gün sonra yürürlüğe girmesi kararı verildi.

• Nedir buradaki amaç, yine kimi ihya etmek istiyorlar?

• Bu 9 gün sonra yürürlüğe gireceği duyurulan karar yüzünden ilaç firmaları ecza depolarına ilaç vermiyor.
• Kimi ecza depoları ilaç elinde olsa da 9 gün sonra zam gelecek diye eczaneye ilaç vermiyor. Vatandaş eczane eczane dolaşarak ilaç aramak zorunda kalıyor.

• Milleti 1 haftadır ilaçsız bıraktılar. Eczacılarımızı vatandaşa karşı mahcup ediyorlar.

• İlaç Euro kuru ile gerçek Euro kuru arasındaki uçurum yüzünden ilaç firmaları ya bazı ilaçlarını Türkiye piyasasından çekiyor ya da firma komple çekiliyor.

• Organ nakli sonrası hayati önem taşıyan bir ilacı yabancı ilaç firması Türkiye piyasasından çekmiş durumda.

İzledikleri her yanlış politikanın cezasını millet çekiyor.

• Ülkemizde çok ciddi şekilde yaygınlaşan uyuz hastalığı var ve Uyuz tedavisinde kullanılan bir ilacı hala SGK karşılamıyor.

• HPV aşısı için Sağlık Bakanı söz verdi 2 yıl oldu hala sonuç yok. HPV aşısı bir an evvel ergenlik çağından başlamak üzere devlet tarafından karşılanarak aşı takvimine eklenmelidir.

• EMEKLİLİKTE ADALET
• Son yapılan emeklilik düzenlemelerinden sonra ciddi adaletsizlikler ortaya çıktı 1 gün önce sigorta girişi olan emekli olurken 1 gün sonra sigorta girişi olan insanı 17 yıl daha çalışmaya mahkûm ettiler.
• Vatandaşlarımızın Kademeli Emeklilik çağrılarını duymak zorundasınız.
• Staj ve çıraklık mağdurları var. Stajı ve çıraklığı iş gününden saymadılar yüz binlerce insanımız mağdur oldu. Staj ve çıraklık süreleri çalışma hayatına dahil edilmeli ve emeklilik için referans alınmalıdır.

• Atama bekleyen binlerce öğretmenimiz var gencimiz var, bu gençlere ve umutla bekleyen ailelerinin sesine kulak tıkıyorlar.

Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmeler atama beklerken, okullara manevi danışman adı altında, pedagojik formasyonsuz insanları sokuyorlar.

• Buradan velilere sesleniyorum çocuklarınıza sahip çıkın, okul idareleri sizin rızanız dışında çocuklarınızı hiçbir faaliyete dahil edemez bu çağ dışı akıl dışı, eğitimden uzak faaliyetlere asla ve asla geçit vermeyin.

• Polislerin özlük haklar
• Ülkemizdeki Polisler başta olmak üzere hiçbir kolluk kuvvetinin özlük hakları dünya standardına uygun değil. Polislere ek mesai için ücret verilmiyor, çalışma saatleri fazla ve düzensiz. Mobbing yüzünden intihar eden polislerin sayısı her geçen gün artıyor. Sendika hakları var fakat fişlemelerden dolayı polisler sendikalarına üye olamıyor.
• Nedir bu ağır koşulların ve baskıların sebebi.

5-Belediye şirket çalışanları

• Kadro bekleyen binlerce belediye şirket çalışanı var, kadro bekliyorlar, eşit iş, eşit maaş, eşit hak talepleri var. Hep dile getiriyoruz fakat iktidar bu sese kulak vermiyor.

• Mühendislik fakültelerinden mezun olmuş binlerce pırlanta gibi gencimiz var atama bekliyorlar, her yıl kontenjanları düşürüyorlar. Düzenli ve liyakate dayalı atamalar yapmıyorlar.

• Özel sektördeki iş verenler de fırsat bu fırsat diyerek mühendislere düşük maaş veriyor, iktidar teknik kadrolarımızı çaresizliğe mahkûm ediyor.

VATANDAŞLARIMIZIN BU SAYMIŞ OLDUĞUM SORUNLARI BİR AN EVVEL ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALIDIR…

2024 BÜTÇESİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ TESPİTLERİMİ VE BAZI İSTATİSTİK VERİLERİ DE PAYLAŞMAK İSTİYORUM.

• 2024 yılı bütçesinde geçen yıla kıyasla çok büyük bir artış yapılan Diyanetin bütçesi hemen göze çarpıyor.
• 2023 yılında 36 milyar 468 milyon 836 bin lira olan Diyanetin bütçesi 2024 yılında yüzde %151 arttırılarak 91,8 milyar liraya yükseltilmiş.
• Cumhurbaşkanlığının bütçesi de %85 yükseltilmiş.

• Diyanete verilen bu bütçe İçişleri, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Sanayi ve teknoloji, Ticaret Bakanlığı olmak üzere tam 6 bakanlığın bütçesinden daha fazla. Biz insaf dedikçe iktidar israfa devam ediyor…

• Emekli maaşına artış yaparken neden %151 artış yapmıyorlar,

• Asgari ücrete artış yaparken neden %151 artış yapmıyorlar,

• Memur ve memur emeklisinin maaşına artış yaparken neden %151 artış yapmıyorlar.

• Bu enflasyon sadece Diyanetin mi cebini yakıyor. Halka açıkladıkları TUİK’e göre enflasyon %62, Halkın hissettiği ve ENAG’a göre enflasyon %129.2, Diyanetin bütçesine yapılan artış %151, ha bir de milyon dolarlık makam arabaları, takdir milletimizin…

• Bütçesiyle dikkat çeken Diyanet Personel sayısıyla da şaşırtmıyor, Diyanetin personel sayısı geçtiğimiz haziran sonu verilerine göre 211 bin 164 kişi.

• Şimdi söyleyeceklerim özellikle kayıtlara geçsin vatandaşlarımız da özellikle bilsin; Diyanetin Personel sayısı Türkiye’nin tam 11 ilinin nüfusundan daha fazla. Artvin’in, Ardahan’ın, Bartın’ın, Bayburt’un, Bilecik’in, Çankırı’nın, Erzincan’ın, Gümüşhane’nin, Iğdır’ın, Kilis’in, Tunceli’nin nüfusundan daha fazla…

• Bu personel sayısının 191 bin 372’si kadrolu memur, 19 bin 119’u sözleşmeli personel, 663’ ü ise sürekli işçi…
• Atama bekleyen binlerce öğretmen varken, atama bekleyen binlerce mühendis varken, kadro bekleyen binlerce belediye şirket işçisi varken bu kurumun yaptığı düpedüz kul hakkına girmektir. Vicdansızlıktır, haksızlıktır…
• Diğer bir taraftan ülke nüfusumuzun yaklaşık 4’te 1’inin oluşturan Alevi toplumuna hizmet için kurulan ama Aleviliği bir inanç saymadığınız için Kültür Bakanlığı’na bağladığınız Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ayrılan bütçe 250 milyon 381 bin lira. Diyanete ayrılan bütçe Alevilere ayrılan bütçenin tam 366 katı. Böyle bir adaletsizlik dünyada görülmedi.

• Bu ülkede hepimiz yaşıyoruz hepimiz vergi veriyoruz, hepimiz vatandaşlık görevlerimizi yerine getiriyoruz. Dolayısıyla her vatandaşımıza eşit yurttaşlık temelinde hizmet ve bütçe verilmelidir.

• Ülkemizde yaklaşık 90 bin tane camii var hepsine devlet hizmet veriyor, personel veriyor, bütçe veriyor çok güzel bundan yana bir sıkıntı yok.

• Fakat sıkıntı şu ki bu ülke de cemevleri de var, cemevlerine hizmet yerel yönetimlerin insiyatifine bırakılmış durumda. Hangi inanca bağlı ibadethane olursa olsun bizden mi değil mi diye bakılmaksızın hizmet verilmelidir.

• İktidarın Alevi köylerine camii yapmasındaki ısrar nedir? Alevilerin ibadet yeri Cemevleridir ve ibadet şekli cemdir. Gidip Alevi köylerine camii yapıyorlar, din görevlisi atıyorlar ortada cemaat yok.
• Camii bomboş, atanan personel işini yapamıyor. Bu duruma verilecek iki tane isim var birincisi asimilasyon, ikincisini ise iktidar daha çok seviyor; İSRAF…

• Buradan iktidara açık çağrı yapıyoruz Alevi köylerine camii yapma politikanızdan vazgeçin. Aleviliği kendi kalıplarınıza sığdırmaya çalışmaktan, kendinizce tanımlamaya çalışmaktan vazgeçin.

• Diğer bir önemli hususa gelecek olursak…

• 2002 yılından bu yana 19 bin 708 okulu kapatıldı bu kapatılan okulların %95’i köy okulları.

• Okulları kapatılan köylerin çocukları ya taşımalı eğitimle ya da yatılı okullarda kalarak eğitimlerine devam etmek zorunda bırakılıyor, devletin yeterli yatılı okul sayısı da olmadığından tertemiz çocuklarımız ve aileler cemaat/ tarikat yurtlarına mahkûm ediliyor.

• Hemen yeri gelmişken bir istatistikte burada vereyim Tarikat ve cemaatlere ait yurt sayısı 2006 yılından bu yana tam %93 artmış durumda.

• 2006 yılında 1723 olan tarikat ve cemaatlere bağlı yurt sayısı bugün 3 bin 500’ü geçmiş durumda.

• Bu yurtlar denetlenmiyor bu çocukları devlet sahipsiz- kimsesiz bırakıyor, bu ülkenin gül gibi çocuklarına yazık ediyorlar, buradan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum çocuklarınızı devlet dışında kimseye emanet etmeyin, çocuklarınız başta sizlerin sonra hepimizin dahası bu ülkenin geleceği…

• Özetle bu bütçede emekliler yok, dul ve yetimler yok, engelliler yok, işçiler yok, köylüler yok, atama bekleyen öğretmenler, mühendisler yok.

• Bu bütçe de halka dair bir şey yok.