Egzamalar, alerji ve astıma sebep olabilir
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, egzama ile ilgili bilgiler verdi
“Egzamada deri bütünlüğünün bozulması, alerjenlerin deri yoluyla vücuda girmesine neden olur. Bu da vücutta alerjik yanıtı arttıran hücreleri çoğaltarak, diğer alerjik hastalıkları başlatır. Egzama ile başlayan bu durum; besin alerjisi, astım ve alerjik rinit gelişmesine neden olabilir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, “Derimiz birçok farklı katmandan oluşur. Özellikle derinin en dış tabakasını oluşturan hücreler, tuğla ve alçı benzeri bir görünümle birbirine bağlıdır. Tuğlaların bir arada durmasını sağlayan alçı gibi, derideki hücreleri de bir arada tutan hücrelerarası bağlantılar vardır. Kalıtımsal olarak bu hücreler arası bağlantıları sağlayan maddelerdeki yetersizlik deride; kurumaya ve dökülmeye neden olur. Normalde derinin en üst katmanını sağlayan bu hücrelerin, mikroplara karşı; koruyucu ve nemlendirici özellikleri vardır. Normal deride hücrelerin etrafında, yağ asitleri ve seramid olarak adlandırılan ve deriyi nemlendiren maddeler bulunur. Ancak egzaması olan deride bu kalıtımsal olarak bu maddelerin üretimi de azalmıştır” dedi.
FİLAGGRİN, CİLDİN DOĞAL NEMLENDİRİCİSİ
Sözmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Egzama gelişimine neden olan bir diğer önemli faktör ise, Filaggrin (Deride üretilen protein) olarak adlandırılır. Filaggrin, derinin doğal nemlendiricisidir, ayrıca deri pH’ının sağlanmasında ve mikroplara karşı korunmada önemlidir. Filaggrinde kalıtımsal bir eksiklik olması durumunda derinin yapısı bozularak mikropların daha kolay üreyebileceği bir ortam oluşur. Deri suyu tutamaz ve kurur, en dıştaki deri tabakasının yapısı bozularak alerjenlere ve kimyasallara geçirgen hale gelir. Filaggrin eksikliğinde; daha erken yaşlarda başlayan, daha ağır egzama görülür ve hastanın, alerjik hastalık özellikle de astım geliştirme riski yüksektir. Normal deride asidik pH (4-6) vardır. Bu asidik ortam mikroplara karşı korunmak ve hücre yenilenmesi için önemlidir. Egzamalı hastanın cildinde görülen alkali ortam, bakterilerin üremesine neden olur”
UYGUN NEMLENDİRİCİLER İLE EGZAMA ÖNLENEBİLİR
Derideki tüm bu bozukluklar deri yoluyla alerjenlerin vücuda girmesine neden olarak vücutta alerjik yanıtı başlatır. Yani alerjik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan hücrelerin üretimini arttırır. Bu hücreler kan yoluyla tüm vücutta etki göstererek besin alerjisi, astım ve alerjik rinit gelişmesine neden olur. Bu durumdan kaçınmak için, ailede doktor tanılı egzamalı kişi var ise bebek doğduktan sonra, uygun nemlendiricilerle deriyi güçlendirmek egzama gelişimini önleyebilir. Egzama geliştiyse; bebeklik döneminden itibaren neden olan alerjenden kaçınılması (besin, ev tozu), deri bariyerini güçlendiren özellikle “seramidden” zengin nemlendiriciler ve “topikal kortikosteroidler” ile egzamanın daha da alevlenmesini önlemek, diğer alerjik hastalıkların gelişimini durdurmak açısından önemlidir”