EMEP Gebze’den, “Acı reçete” tepkisi
Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü, kent meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi
Petrol İş ve Birleşik Metal İş sendikasına bağlı işyerlerinden işçi temsilcilerinin de katıldığı açıklamaya, EYT Gebze Derneği, Eğitim Sen, DİSK Gıda İş, HDP, Sol Parti de destek verdi. Ülkede binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan pandemi koşullarında, işçi ve emekçilere yönelik siyasal, ekonomik ve sosyal saldırılar, hızını arttırarak devam ediyor diyen Yusuf Akar, “Ülkemiz kriz sürecindeyken ortaya çıkan salgın, patronlar ve hükümeti tarafından ‘Krizi fırsata çevirme’ süresini hızlandırdı. ‘Çarkların dönmesini’ esas alan iktidar, binlerce işçi ve emekçiyi gözünü kırpmadan ölüme sürükledi. Patronlar ise TÜPRAŞ örneğinde olduğu gibi toplu iş sözleşmelerinde uzun yıllardır dayattıkları, esnek çalışma gibi uygulamaları, “fırsat bu fırsat” diyerek hayata geçirmek üzere adımlar attı. Bu koşullarda iktidar ise işçi ve emekçilere “acı reçete”nin düşeceğini söyledi” dedi.
Pandemi süreciyle birlikte açlığın ve yoksulluğun artması, esnek çalışma, artan iş yükü, zorunlu mesai uygulamaları, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın alabildiğine genişletilmesi, sağlık ve eğitim gibi en temel haklarda dahi yaşanan yoksunluk işçi ve emekçilerin gündelik yaşantısında daha hissedilir boyutlara ulaştı diyen Akar, “Gebze’nin dört bir tarafı fabrikalar olmasına rağmen işsizlik rakamları, Gebze’de de her geçen gün artıyor. İşçiler ve emekçiler salgınla, açlıkla boğuşurken zenginlerin vergilerini sıfırlayan iktidar ise emekçilerin vergilerinden oluşan 2021 bütçesini, faiz ödemelerine, savaşçı politikaların gereği olarak silah harcamalarına ve örtülü ve açık ödenekler olarak sarayın ihtiyacına tahsis etti” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI BIRAKILMALI”
Türkiye’de tüm vergi gelirlerinin dörtte üçü işçi ve emekçilerden toplandığını ifade eden Akar, “Brüt asgari ücretin yüzde 33.4’ü (983 TL) dolaylı-dolaysız vergiler ile kesintilere gidiyor. Yani asgari ücretli bir işçi 365 günün 122 günü vergi ve kesintiler için çalışmaktadır. Bütçenin kaymağını yiyenler, hazineyi hortumlayanlar, teşviklere doymayanlar neredeyse vergi vermemektedir. Asgari ücrette en çok ısrar edilmesi gereken, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Vergide adalet sağlanmalı; asgari ücretten vergi kesintilerine son verilmeli, tüm dolaylı vergiler kaldırılmalı, özel ve tüzel kişilerden artan oranlı gelir, miras ve servet vergisi alınmalıdır” dedi. Gebze bölgesinde yaşayan işçi ve emekçilere çağrı yapan Yusuf Akar, “Asgari ücretin sefalet ücreti olmasını engellemenin, vergide adaletin, iş cinayetlerini durdurmanın, pandemide ölümle burun buruna çalışmaya zorlanmamanın, işten atmalar ve ücretsiz izinlerin yasaklanmasının tek yolu vardır; bir araya gelmek ve mücadele etmek! İşçi ve emekçiler, sendikalarını asgari ücret konusunda etkin mücadeleye çağırmalı, insanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşulları için işyerlerinde kendi birliklerini kurmalı, harekete geçmelidir” diye konuştu.