EMEP’ten Erdoğan’a
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti, TİP Milletvekili Ahmet Şık, Anayasa Mahkemesi ve kürsü dokunulmazlığını hedef alan açıklamasını değerlendirdi
Tüzel, “Bahçeli, Erdoğan tarafından siyasi araziyi mayınlama timi olarak mı görülmektedir?” diye sordu. Bunun ülkeyi tekçi bir anlayışa mahkum etmek için pervasızlıkta sınır tanımayan bir dizginlerinden boşanma hali olarak nitelendiren Tüzel, “Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan bütçenin 7 ayda aşılmış olması gerçeği karşısında, Cumhurbaşkanı’nın NATO zirvesine beş uçakla gitmesinin eleştirilmesinden bile rahatsız olan MHP liderinin, çıkarılan bütün engellemelere rağmen halkın oyu ile Meclis’e girmiş olan DEM Parti’ye, onun milletvekillerine ve Saray iktidarı tarafından kürsü dokunulmazlığı ihlal edilerek saldırıya uğrayan TİP Milletvekili Ahmet Şık’a karşı kullandığı üslup, Türkiye’nin Cumhur İttifakı’ndan neden kurtulması gerektiğinin örnekleriyle doludur” dedi.
“SADECE ERDOĞAN VE BAHÇELİ KONUŞSUN İSTİYOR”
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin siyasi sorumluluğunun ortaya çıkarılmaması için Bahçeli’nin ortağı ile anlaştığını ifade eden Tüzel, “Belli ki; şimdi de demokrasinin kırıntısına karşı bir suikast niyetindedir. AYM’nin kapatılması çağrısını yineleyen Bahçeli, TBMM Genel Kurulu’ndaki kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesi gerektiğini önererek de bir düzey daha atlamıştır. Artık bundan sonrası, Meşrutiyet’in 23 Temmuz 1908’deki ilanını da kaldırmayı önermektir. Sadece o ve ortağı konuşsun, başka herkes sussun” şeklinde konuştu.
“HAMASİ SÖYLEMLER İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ ÖRTEMEZ”
Bahçeli’nin bu hedef göstermelerde hem dünyadaki sağ rüzgarlara, hem de ortağı AKP’ye güvendiğini dile getiren Tüzel, “Erdoğan açısından Bahçeli, siyasi araziyi mayınlama timi olarak mı görülmektedir?” diye sordu. Bahçeli’nin hamasi vatanseverlik söylemlerinin, savunduğu işbirlikçi ekonomi politikaları, ABD ve İsrail işbirlikçisi dış politika duruşunu örtemeyeceğini vurgulayan Tüzel, “Bu ülkenin halkları, işçi ve emekçileri, kendilerini emperyalizme ve faşizme mahkum etmek isteyen bu zihniyete boyun eğmez” dedi.