Eski Evler Karayemişler, finalde
“Eski Evler Karayemişler”Altın Safran’da 1527 film arasından finalist oldu
Araştırmacı-Yönetmen Engin Yıldız’ın kameraya aldığı ve Karadeniz’in mistik ağacı Karayemiş’i konu alan”Eski Evler ve Karayemişler “ belgeseli, Uluslararası 20. Altın Safran Belgesel Film Festivaline başvuran 1527 film arasından finalist oldu. Yönetmen Engin Yıldız, Karayemiş ağacını“Karayemiş tipik bir Karadeniz paradoksudur. Hem unutulmayan, hem kolayca yüz çevrilen eski evlerin çatı diplerinde yapayalnız bir ağaç” şeklinde tanımlıyor.
Yapım ve yönetmenliğini Engin Yıldız’ın yaptığı “Eski Evler ve Karayemişler ” belgeseli Doğu Karadeniz güzergahını izleyerek karayemiş ve eski evlerin birlikteliğini anlatıyor. Mevsimleri takip ederek ilerleyen film, eski evleri ve onları saran karayemişleri, Karadeniz’in rengarenk olan peyzajları, insanları, dilleri ve gelenekleriyle birlikte ortaya seriyor. Gitgide kaybolmaya başlayan bu “Armonik Tablo”, belgeselin ana motiflerini oluşturuyor.
Ahşap evin yamacında karayemişler
Doğu Karadeniz’in terk edilmişlik halinin yalın bir gerçeklik olarak sunulduğu belgeselde eski evlerin hemen yanında dikilen karayemişlere odaklanılıyor. Belgeseli izlerken, neredeyse hemen her ahşap evin yanında karayemiş ağacının bulunmasına da şaşırıyorsunuz, karayemişten likör ve komposto yapılmasına da. Belgeselde, hem eski evlerin hem de karayemişin izini sürerken, bir bakmışsınız Karadeniz’in eşsiz doğasının güzelliğiyle filmin içinde kendinizi salıvermişsiniz. Belgesel, ayrıca Karadeniz’in kaybolmaya yüz tutan kültürel mirası giysilerindeki motiflerin görsel bir şölen yaşatmasının yanı sıra yerel dillerin tınılarını da kulaklarınıza fısıldıyor.
”Seyirciyi rahat ve özgür bırakan bir anlayışı tercih ettim”
Uluslararası 20. Altın Safran Belgesel Film Festivali Finalistleri arasında da yer alan “Eski Evler ve Karayemişler” belgeseli, mevsimleri takip ederek ortaya çıkan uzun soluklu çalışma. Yönetmen Engin Yıldız, belgesel çalışmasını şöyle değerlendiriyor: “Doğu Karadeniz’in hemen hemen her tarafını, şehirlerini, köylerini, vadi ve dağlarını, ağaçlarını, evlerini, insanlarını inceleyip çekim yaptığımız ve iki yıl boyunca kurgusu ile diğer unsurlarıyla çalıştığımız bir film. Karayemiş, Karadeniz insanı için esrarengiz bir aşk gibidir. Rengiyle, kokusuyla, çiçeğiyle, vahşiliğiyle, serinliğiyle, tadıyla vazgeçilmeyen bir hayat ağacı. Hem acımtırak bir Laz kirazı, hem mayhoş bir Gürcü kirazı. Karayemiş tipik bir Karadeniz paradoksudur. Hem unutulmayan, hem kolayca yüz çevrilen eski evlerin çatı diplerinde yapayalnız bir ağaç. Onun sevgisi çocuklukta başlar, gençlik yıllarında unutulur, gurbete gidince hatırlanır, yaş ilerledikçe özlenir, yaşlılıkta ise bir sığınak olur. Karadeniz, yağmur ve rüzgarın coğrafyasıdır. Eski evlerin ahşap ve kiremitli çatılarırüzgar ve yağmura karşı direnir. Hünerli ustaların ellerinden çıkan eski evler, Karadeniz’in hırçınlığını hesaba katarak yapılmış. Bu kırılgan coğrafyada sel olur, heyelan olur, ama eski evler zamana dayanıklıdır. İşte bütün bu noktaları belgesel film diline çevirmeyi denedim. Amacım, orada doğduğum ve çok iyi bildiğim bu coğrafyanın eski evleri ve karayemişlerini olabildiğince ayrıntılarla ortaya çıkarıp belgesel kameranın süzgecinden yansıtmak. Belgesel sinemanın temel ölçütlerine sadık kalarak filmi şekillendirirken, seyirciyi rahat ve özgür bırakan bir anlayışı tercih ettim”
Engin Yıldız kimdir?
Engin Yıldız, 1973 yılında Artvin Hopa’ da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Artvin’de tamamlayan Yıldız 1997 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi; Radyo TV ve Sinema bölümünü bitirdi. Aynı üniversite bünyesinde Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden “1980’den Günümüze Türk Sineması’nda Gecekonduların Sunumu” adlı çalışmasıyla 2004 yılında mezun oldu. Bu çalışma 2008 yılında Hayalet yayınları tarafından “Gecekondu Sineması” adıyla kitaplaştırıldı. Yıldız aynı zamanda TRT İstanbul Radyosu’yla başladığı meslek hayatında “Objektif” Haber Programı, 9. kanal, Cine5 ve Expochannel’da çeşitli görevlerde yer aldı. 1999–2001 yılları arasında CNN TÜRK televizyonu haber merkezi, 32. gün, 5n1k programlarında görev aldı. 2003-2009 yıllarında 5N1K programında yönetmenlik görevinin yanı sıra “Oradaydım” (120 bölüm), “Şair Ceketli Çocuk Kazım Koyuncu”, gibi birçok belgeselin yönetmenliğini de üstlendi. Yıldız, TRT TÜRK’te yayınlanan “Kentler ve Gölgeler” belgeseli veCNN TÜRK’te yayınlanan “Fark Yaratanlar” adlı programların yönetmenliğini de yaptı. 2009’da “Oyuncağımı İnekler Yemesin” adlı belgeseliyle Akbank Kısa Film Festivali’nde Mansiyon ödülü aldı. Aynı yıl TRT Çocuk Televizyonu için “Dedemin Oyuncağı” adlı çocuk programının yapım ve yönetmenliğini üstlenen Yıldız TRT ARAP kanalı için hazırlanan “Türkiye’nin Hazineleri” adlı belgesel programın kurgu yönetmenliğini yaptı. 2011 yılında “Evdeki Oyuncu” adlı bir kısa film çeken Engin Yıldız TRT Çocuk kanalı için “Serender köyü”, “Ve Çocuk”, “Oyundayım”, Oynuyorum” (Münih, Prix jeunesseinternational, Finalist 2014), “Sobe”, “Ses Kutusu” adlı çocuk programlarının yapım ve yönetmenliğini de üstlendi. “IstanbulThe Cine City”, adlı belgeselin kurgu yönetmenliğini, (2012, Ankara Film Festivali, İstanbul Boğaziçi Film Festivali, Paris/INHA) 2013 yılında “Pazar Pazar AB”, adlı belgeselin yönetmenliğini yaptı. NTV’de yayınlanan “Hayat Yeniden” adlı programın kurgu yönetmenliğinin yanı sıra, 2017 yılında Ara Güler’in hayatının anlatıldığı “İstanbul’un Gözü” adlı belgeselin kurgu yönetmenliğini de yaptı. Engin Yıldız, yapım ve yönetmenliğini yaptığı “Eski Evler ve Karayemişler” ((BİFED film festivalinde finalist 2018) adlı ilk bağımsız uzun metraj belgeselini gerçekleştirdi. Yıldız çeşitli program ve belgesel projelerinde bağımsız yapımcı ve yönetmen olarak çalışmaya devam etmektedir.