Siyaset

“Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz”

Cem Şakoğlu, "Siyasi gücü KBB bize tuz vermez iken de yanımızda görmek isterdik" dedi

İzmit Belediyesi basın danışmanı Cem Şakoğlu günlerdir gazeteler ve sosyal medyada İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ismi üzerinden dönen genel haberlere cevaben bir basın bildirisi yayınladı. Şakoğlu “Birkaç günden bu yana sessiz kaldık diye meydanı boş bulanların boş lakırdılarını dinliyoruz. Gönül isterdi ki boş teneke çalanları kendi seviyeleri ile baş başa bırakıp işimize bakalım ama siz de bilirsiniz ki ‘Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş’ Sustuğumuzu zannedenler korktuğumuzu da zannettiler sanırım. Yanıldılar ve şunu unuttular ki ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz. Meğer sütre gerisinde fark etmeden ne kadar çok kişiyle mücadele ediyormuşuz. Kendilerini ve karakterlerini böylelikle ortaya koyanlara da ayrıca teşekkür etmemiz gerekli” dedi. Şakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
Siyasi gücü KBB bize tuz vermez iken de yanımızda görmek isterdik
İzmit Belediye Başkanı Sayın Av. Fatma Kaplan Hürriyet hanımefendi el kadar bir ilçe belediyesi bütçesiyle sözüm ona tüm belediyelerin hamisi konumundaki Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin hizmetleri ile kıyaslanıyorsa alkışlamak lazım. Gazetelere bir bakın bizi Derince, Kartepe ya da Darıca ile yarıştırmıyorlar. Tahir Büyükakın ile Fatma Kaplan Hürriyet’in hizmetlerini karşılaştırıp kıyaslıyorlar. Çaresizlikten sustuk zannedenler, zafer kazanmış komutan edalarıyla ben yaptım oldu demeçleri verenler bütün içtenliğimle söylüyorum ki bize zarar vermiyor, aksine bizi yükseltiyorlar. Halkın gözünde bütün engellemelere karşı İzmit Belediyesine ve kent halkına hizmet etmek için çaba harcayan Sayın Fatma Kaplan Hürriyet hanımefendinin yaptığı işleri nelere ve kimlere rağmen yaptığını artık herkes daha net görüyor.
Korkunuz boyunuzu aşmış
İktidar partisinin kentteki yöneticilerinden meydanı boş bulup, iç meselelerin karmaşasından bizim zayıfladığımızı sanıp sille vurmaya çalışanlar var. Korkunuz boyunuzu aşmış. Yerel seçimlere kısa bir süre kala çuvalınızda açılacak daha büyük bir delikten ödünüz kopuyor. Kimisi mecliste konuşuyor, kimisi gazetelerinde. Basit çabalar, kaybolan itibar, güneş görmüş kar gibi eriyen halk desteği gibi görmeyi çok istedikleri hayallerini demeçlerinde dile getiriyorlar. Oysa Büyükşehir belediyesi desteği olmadan kendi partilerinin ilçe belediyeleri hiçbir şey yapamadıklarını bir lütuf gibi anlatıyorlar. 10 liralık bütçeyle 1000 liralık iş yaptık derken her nedense hemen hiçbir basın organı da peki geri kalan 990 liralık bütçeyi nereden buldun diye sormuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İzmit Belediyesi hariç diğer 11 ilçe belediyesinin asfaltı, çakılı, parkı, spor salonu, sosyal alanı ve hatta belediye binalarını bile yaparken daha önce de söylediğim gibi İzmit Belediyesine karda tuz bile vermiyor. Allah muhafaza bizim tuzlayamadığımız yolda bir vatandaşımız bu sebepten dolayı bir kaza eseri hayatını kaybetse KBB yetkilileri bunun adına siyaset mi yoksa ecel mi diyecek? Sonra birileri kendi ayıplarından utanmayıp ihtiyacımız olan tuzu İstanbul Büyükşehir Belediyesi kar küreme araçları ile birlikte yollayınca ‘Bunların burada ne işi var?’ diye soracak öyle mi?
4.5 yıldır dev gibi bütçelerle kente kalıcı olarak ne yaptınız?
Her seçim döneminde yaptığınız gibi yumurta kapıya geldi diye bütün yolları kazmaya yeni yapılmış yolları bile kırıp yeniden yapmaya başladınız. Adama sormazlar mı 4,5 yıldır dev gibi bütçelerle bu şehre elle tutulur kalıcı olarak ne yaptınız? Büyük projeler diye tabir ettiğiniz işlerinizi kâh sanayi bakanlığına, kâh turizm bakanlığına yüklediniz. Buna rağmen onları da bitiremediniz. 50 yıllık hayali gerçekleştiriyoruz dediğiniz Kartepe teleferik projenizin ihalesi kaçıncıya iptal oldu. Tarihi kaçıncıya revize ettiniz? Sahi bunları söylerken aklıma Nevzat Doğan zamanında başladığınız, ‘Siz yapamazsınız’ diye bizden devraldığınız Cedit Kentsel Dönüşüm projesi ne alemde? Bu projenin başında da bakanlık olduğu halde 4,5 yıl geçti Ceditlileri evlerine yerleştirebildiniz mi?
İzmit’i kasıtlı olarak değersizleştiriyor musunuz?
Leyla Atakan Sanayi ve Eğlence fuarını yıllarca sadece belediyenin iştiraklerine kullandırıp tek bir çivi bile çakmadan değersizleştirdiniz. Şimdi millet bahçesi yapacağız bahanesi ile bu kente hatta ülkeye mal olmuş bir ismin yaptığı eseri ortadan kaldıracaksınız. İzmit Büyükşehir Belediyesi olduğu zamanlarda Sayın Sefa Sirmen’in yaptığı Uluslararası Fuar Merkezini onarımı yenisini yapmaktan daha maliyetli gibi uydurma bir sebeple yıktınız. Peki, yenisini neden İzmit’e değil de Kartepe’ye yapıyorsunuz? Neden buna gerek duydunuz? Koskoca İzmit’te yıllar sonra yıkmaya karar verdiğiniz vergi dairesini koyacak yer bulamadığınız için mi Derince’ye taşıdınız gerçekten. Sefa Sirmen bulvarı adını ve bir dönem Türk Milli takımının dahi kamp yaptığı Sefa Sirmen tesislerinin ismini de bundan dolayı mı kaldırdınız? Soruyorum size Kocaeli Adliyesini neden İzmit sınırları içerisinden kaldırıp Kartepe’ye götüreceksiniz? Kocaelispor tesisleri neden sürekli İzmit’ten uzaklaştırılıyor? Bütün bunları tek bir kalemde toplayıp soruyorum, niyetiniz 16 yıl sonra kaybettiğiniz İzmit’i değersizleştirmek mi? Amacınız İzmit’i değersizleştirerek Fatma Kaplan Hürriyet’e oy veren insanlara ceza vermek mi? Yoksa yerel seçimler yaklaşırken tüm bunların kent halkının önüne sayfa sayfa döküleceğinden korktuğunuz için mi Fatma Kaplan Hürriyet’e yüklenme çabalarınız.
Korkuyorsunuz
‘Bunlar boş çırpınışlar’ demiş KBB. danışmanı Sevgili İbrahim Gürsel. Katılıyorum, gerçekten boş çırpınışlar. Korkunun ecele faydası yok. İnsanın korktuğu başına gelirmiş, yine gelecek. İktidarın gücü elinizde, ekonomik güç elinizde, basın gücü elinizde, sermaye, sanayi gücü elinizde, kamu, adalet gücü elinizde iken yani topunuz, tüfeğiniz, tankınız ile bir ilçe belediyesine böylesine saldırıyorsanız bunun tek bir adı vardır ‘KORKUYORSUNUZ!’ ve bu gibi söylemlerinizle bize zarar vermek peşindeyken, ekmeğimize yağ sürüyorsunuz. Yılların Hürriyet caddesinin adını neden Cumhuriyet Caddesi olarak değiştirdiniz soruyorum size? Çünkü Fatma Kaplan Hürriyet’in adından bile korkuyorsunuz. Biz 4,5 yıldır savaş ederek, mücadele vererek hakkımızı almaya alışığız. Sizin görmek ve kimseye göstermek istemediklerinizi bu şehrin insanları her şekilde görüyorlar. Onun için korkmakta son derece haklısınız. Alışkanlıklarınızı, oturmuş düzeninizi, ben yaptım oldu tavırlarınızı çalışmaları ve diyalogları ile altüst eden kentin tek kadın belediye başkanının yeniden kazanmasından çok korkuyorsunuz. Bütün bunların yanında bir kadının karşısına çıkartacak başka bir kadın bulamamaktan korkuyorsunuz. Bütün baskılarınıza, hazırlıklarınıza, ayak oyunlarınıza, ittifaklarınızla birlikte kurduğunuz senaryolarınıza rağmen biz mücadeleye hazırız. Mücadele bu kent ve bu kent insanı için yapılacaksa biz o mücadeleyi her türlü sonuca hazırlıklı olarak ya rağmen ya da birlikte vereceğiz. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
Her siyasi oluşumda sürtüşmeler olur
Basın önünde zayıflamış, desteğini kaybetmiş bir Fatma Kaplan Hürriyet imajı oluşturmaya çalıştığınızın farkındayız. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi kavgasını kendi içinde aleni olarak verse de, yarın kol kola girerek hareket etmesini bilir. Sizler Cumhuriyet Halk Partisinin iç işlerinden kendinize prim çıkartmaya çalışacağınıza kendi siyasi oluşumunuzun içerisindeki bölünmüşlükleri, Ahmet’çileri, Mehmet’çileri, birbirinizin arkasından çevirdiğiniz iş ve söylemleri çözümleyin önce. Bu konuda susuyor, sessiz kalıyor, konuşmuyorsak, KBB Başkanını kimlerin istemediğini, kimlerin Ankara’ya neleri nasıl taşıdığını bilmediğimizi zannetmeyin. Onun için herkes önce kendi evinin içini ve önünü süpürsün. Cumhuriyet Halk Partisinin iç işleri Cumhuriyet Halk Partilileri ilgilendirir. Sizinkiler de sizi. Elaleme verir talkını, kendisi yutar salkımı atasözü tam da bu gibi durumlar için söylemiştir.

 

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu