“Geldi Bandırma, çıktı Samsun’a”

Türk Ocakları Kocaeli Şubesi adına açıklama yapan Başkan Yücel Alpay Demir, “İşgal edilen vatanın, dağıtılmış ordunun, paylaşılmış toprağın biçare evlatları eğmedi başlarını, hep dik tuttu. Çünkü onlar şerefli bir milletin şanlı çocuklarıydı. Bu memleket tarihte Türk’tü, halde Türk’tü ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktı.

Ancak, emperyalist güçlerce işgal edilen bir vatan, istifa eden ve yenisinin kurulması Damat Ferit’in iki dudağı arasında olan hükümet ve çaresiz halk vardı. İşgal yetmezmiş gibi Anadolu’daki azgın Türklük düşmanı çetelerin hain saldırıları devam ediyordu.

Karadeniz kaynamakta, Pontus’un eli külahında… Hal böyle iken genç bir Türk subayı Yarbay Mustafa Kemal Samsun ve çevresindeki isyanları bastırmak için görevlendirildi. Zaten Anadolu’ya geçmek için can atan planlar yapan Mustafa Kemal Paşa bu zor görevi hemen üstlendi, yüreğinde bağımsızlık ateşi,çakmak çakmak gözleriyle… Tek derdi kurtuluş ateşi için gerekli olan ilk kıvılcımı çakmaktı. Tarih 16 Mayıs 1919’u gösterdiğinde bir vapur kalktı İstanbul’dan. İngilizlerin gitmesine izin verdiği fakat batırmayı planladıkları bir vapur; adı Bandırma.

Bandırma gaziydi tıpkı taşıdığı yiğit komutan gibi, O da çok yara almıştı katıldığı savaşlardan ve hayli yaşlıydı.  Çıktı yola Bandırma; yaşına, yorgunluğuna aldırmadan…  Omuzlarında özgürlüğün, bağımsızlığın, umudun, bayrağın, vatanın ve bir milletin kaderinin yüküyle düştü yola. Yorgun, yaşlı, yaralı ama kararlı. İzin verilen rotanın dışına çıkan Bandırma, emin ve kararlı adımlar ile ilerliyordu…

“Geldi Bandırma,çıktı Samsun’a”

Mustafa Kemal Paşayı da askerlerini yarı yolda koymadı. 19 Mayıs sabahı güneş bir başka doğdu Samsun’a. Bir ses duyuldu limandan;  Bandırma’nın Kaptanı İsmail Hakkı’nın bastığı korna Çanakkale Kahramanı bir yiğidi, onun kurmaylarını ,erlerini ve tayfasının getirdiğinin haberini veriyordu Samsun’a… Evet Samsun’a göz kamaştıran bir güneş doğdu. Önce Samsun’a, Anadolu’ya ve sonra tüm vatana.

19 Mayıs 365 gün içinde alelade bir gün değildir.

19 Mayıs bir bahar rüzgarı değildir…

19 Mayıs; Kurtuluştur, ruhtur, zaferdir; ayağa kalkış, kaldırılıştır. 19 Mayıs Türk’ün ayak sesidir, zaferidir, başkaldırıdır, isyan ateşidir…

19 Mayıs diriliş, uyanış, haykırıştır… 19 Mayıs sarışın bir bozkurdun “Ya İstiklal, ya ölüm” dediği gündür.

19 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür; Türk’ün ve Kendini Türk hisseden herkesin günüdür.

19 Mayıs doğum günüdür;

Hem Mustafa Kemal Paşa’nın, hem vatanın… Benim, senin, hepimizin doğum günüdür.

Atatürk’ün; ‘Ey yükselen yeni nesil; Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizlersiniz’  diyerek bu koca vatanı en çok inandığı gençlere emanet ettiği gündür 19 Mayıs… Bayramdır, düğündür, zaferdir.

Ey Türk Evladı; emanetine sahip çık. Unutma, ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’

Doğum günümüz kutlu olsun.  Ne mutlu Türküm diyene.