Demokrat Parti Kocaeli İl Başkanı Mustafa Nazlıgül yaptığı değerlendirmede şunlara yer verdi: “Son yıllarda yavaş yavaş ortaya çıkan bir sorun; pandemi süreci ile birlikte zirve yapan bir sorun hekim sorunu, hekimlerin göç sorunu, sağlık sistemi sorunları. Ülkemizde sorunlar o kadar fazla ki, mevcut ülke gündemi yüzünden biraz geri planda kalan, şikayetlerin biraz kulak arkası edildiği bir sektör. En son aile hekimlerinin iş bırakma eylemi yapması sonucu gündeme düşen bir sorun, hekim sorunumuz, daha doğrusu sağlık sistemi sorunumuz. Sağlık sistemimizdeki en büyük sıkıntı son dört yılda ortalama 4 bin 500 hekimin yurt dışına çalışmak için göç etmesi.
Yaş ortalaması 26 ile 35 olan gelecek vaat eden genç hekimlerimiz Almanya, Kanada, Amerika ve İngiltere gibi rahat çalışabildikleri ülkeleri tercih ediyorlar. Göç eden doktorlarımızı biraz anlamak gerekir. Göç kesinlikle bir günde alınabilecek kolay bir karar değildir. Ailesini, anne babasını, sevdiklerini, memleketini ardında bırakmak hiç kolay olduğunu sanmıyorum. Yeni bir memleket, sıfırdan kendini tekrardan kanıtlama uğraşı. Kesinlikle yeni mezun doktorlarımızın hiç birinin hayali bu değildir sanmıyorum.
Öncelikle bu beyin göçünün sebepleri nelerdir, bunlara bakmak gerekiyor. Gelecek kaygısı, ekonomik kaygı, sosyal kaygı, özlük hakları kaygısı belli başlı sebeplerin başında geliyorlar. Şahsi düşüncem; doktorluk mesleği özellikle pandemi ile beraber itibarsızlaştırıldı, eski saygınlığı bırakılmadı. Eskiden aileler çocukları tıp bölümünü kazanınca övünürlerdi, şimdi çok uzun saatler çalışmak zorunda kalan , fakat aldığı ücret bakımından tatmin edici sonucu olmayan bir meslek haline geldi.
Ülkemizde doktorlar çok büyük bir baskı altında çalışıyorlar. Özellikle hasta ve hasta yakınları tarafından gördükleri şiddet işin cabası. Kesinlikle sağlıkta caydırıcı bir şiddet yasası düzenlenmesi gerekmektedir. Sağlık sisteminde hekimler için çok iş yap, çok puan topla gibi saçma bir performansa dayalı ücretlendirme var. Maaşlar, hak edişler, özlük haklar, emekli maaş oranları hep bu puanlama sistemi ile belirleniyor. Bu sistem o kadar ağır ki doktorlar arasında adaletsiz gelir dağılımına sebep vermektedir.
Aslında ilk duyulduğunda kulağa hoş geliyor, performans deyince kim çok çalışırsa çok kazanç elde eder diye algılanıyor, ama öyle değil. Doktorları çok çalışmaya zorlayan, çok sayıda hasta bakmaya zorlayan, uzun saatler nöbet tutmaya zorlayan bu sistem. Hekimlerin hata yapma oranlarını da aynı seviyede yukarı çıkartmaktadır. Hastaya ilgi alaka ve takip süresini azaltıyor. Bu da hastanın doktora güvenini azaltıyor ve bir kaç doktora daha danışmasına sebep oluyor. Sonuç olarak hastanın sağlık bakanlığına maliyeti daha fazla oluyor.
Hekimler arasındaki adaletsiz ücretlendirme için şöyle bir örnek verebiliriz: Cilt uzmanı bir doktor bir hastaya beş dakikada teşhis koyup tedavisini oluşturabilir. Fakat göğüs cerrahı bir doktor, bir hastaya aylarca takip ve tetkikten sonra ancak tedavisini oluşturabilir. Bu da hızlı teşhisler konan branş hekimlerinin daha zahmetli, takip gerektiren branş hekimlerinden daha fazla maaş ve özlük hak elde etmesine sebep oluyor. Bu haksız rekabetten ötürü zahmetli hastaların sorumluluğunu hiç kimse almak istemiyor. Hem doktorlar hem hastalar zor durumda kalıyorlar. Bahsettiğimiz olumsuzluklar, haksızlıklar doktor ve hemşireler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarını etkilemektedir. En son Ankara’da Şehir hastanesinde 12 saatlik mesai ardından 24 saat nöbet tutan yani aralıksız 36 saat çalışmak zorunda kalan 25 yaşındaki Rümeysa doktorun 36 saatlik mesai yorgunluğu ile evine giderken kaza sonucu rahmetli olması hepimizin aklında tazeliğini koruyor.
Tüm mesleklerin zorlu tarafları vardır muhakkak ama hekimlik can kurtaran, şifa dağıtan çok kutsal bir meslektir. Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözünün karşılığı hekimlerimize destek vermek, onlara sahip çıkmak bizlerin boynunun borcudur. Sağlık Bakanlığı bir an önce gerekli düzenlemeleri yapmalı, hem doktorlar hem de hastalar mağdur olmamalıdır. Demokrat Parti, her alanda olduğu gibi sağlık sektöründeki hekimler arasındaki adaletsizliğe de son verecektir. Doktorlar kesinlikle 24 saat 36 saat mesai yapacak birer robot değillerdir. Hangi sektörde olursa olsun insanlara insanca değer verirseniz alacağınız verim en üst seviyede olur”
